| Cyrus eşyaları bulmak gibi eşsiz bir yeteneğe sahiptir, ama sosyal becerileri eksik. | Open Subtitles | سايرس لديه مهاره رائعه في العثور على الاشياء و لكن يفتقد للمهاره الاجتماعيه |
| Cyrus bir çok şey olabilir, ama bunu kim yapıyorsa | Open Subtitles | سايرس يمكن أن يكون أشياء كثيرة، لكن الذي يفعل هذا |
| Miley Cyrus merkezi saate göre saat 18.00 gibi köpük parmakla seks yaptı. | Open Subtitles | مايلي سايرس حظت بعلاقة جنسية مع إصبع رغوة في السادسة مساءً بتوقيت الوسط |
| Ama Cyrus'un temel aldığı şey kesinlikle merkez olarak kaldı. | TED | لكن ما مثله سايروس قد بقي مركزيا تماما. |
| - Kahretsin! - Aptal yoldan gittin Cyrus. | Open Subtitles | يا الهى يبدو انك ذهبت للطريق الغبى, اليس كذلك يا سايروس |
| Herhalde üzerindeki ceket Cyrus'un aylığından daha pahalıdır. | Open Subtitles | أتخيل معطفك كلف أكثر من أجر سيروس لمدة شهر |
| Bitti artık, Cyrus. Bizimle gel ve bunu kendin için kolaylaştır. | Open Subtitles | لقد انتهتى الامر يا سايرس تعال معنا ووفر على نفسك النتاعب |
| Gemimden uzak durmamı söyleyen adam Cyrus Minow. Bu onun adresi. | Open Subtitles | سايرس مينو هو الشخص الذي أمر بإبعادي عن سفينتي وهذا عنوانه. |
| Her neyse, görünen o ki Cyrus'ın genç torunu devamlı günümüzün filmlerinin.. | Open Subtitles | على أي حال , ظهر أن حفيد سايرس المراهق كان يبكي |
| Çoktan Buddy'i doğrudan Cyrus'a gitmeye ikna ettim. | Open Subtitles | أقنعت بادي بالفعل أن يذهب مباشرة إلى سايرس |
| Cyrus'ı görmeye böyle gidemem. Buddy Ackerman'ın ofisi. Dawn. | Open Subtitles | لا أستطيع أرى سايرس هكذا مكتب بادي اكرمان |
| Bahsi geçen kişinin kilise lideri Benjamin Cyrus olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | هو قائد الكنيسة بنجامين سايرس بنجامين سايرس ليس له سجل جنائي |
| Cyrus'dan bahsediyorsunuz. | Open Subtitles | مع النساء الصغيرات هنا انتم تتحدثون عن سايرس |
| Şu anki lider Benjamin Cyrus, 8 yıl önce Kane gidince dini devreye sokmuş. | Open Subtitles | بنجامين سايرس قدم الدين قبل 8 سنين عندما رحل كين |
| Dostlarımdan Cyrus. Rick Santoro'yu herkes sever. | Open Subtitles | الاصدقاء يا سايروس الجميع يحبون ريك سانتورو |
| Çıkart onları buradan Cyrus. | Open Subtitles | اخرجهم من هنا يا سايروس انت تصور ادفع لكى ترى, اليس كذلك؟ |
| Buraya gel. Al şunu Cyrus. Al ve hemen kaybol. | Open Subtitles | نعم يا سايروس هيا يا ميكى ، لدى فواتير علىّ دفعها |
| Cyrus, o adamla hiç karşılaşmadım Bırak beni. | Open Subtitles | اللعنة عليك يا سايروس. انا لم اقابل الرجل |
| Ve dostunuz Cyrus şu pornocu herif... beni her şeyi açıklamakla tehdit ediyor. | Open Subtitles | وصديقك سايروس رجل الدعارة انه يهددنى بالظهور علانية |
| Cyrus kardeş bizi Fazar'a götürecek geçişi sağlayacak. | Open Subtitles | الأخ سيروس سَيَقُودُنا الآن في مرور فازار |
| Adı Cyrus Krupp. Birkaç hafta önce transfer oldu. | Open Subtitles | إسمه سيرس كراب لقد إنتقل منذ بضعة أسابيع |
| Cyrus, büyük bir çok uluslu, çok inançlı, çok kültürlü topluluğun yönetim modelini oluşturuyor. | TED | قد وضع كورش نموذجا لكيف تحكم مجتمعا عظيما متعدد الثقافات والديانات والجنسيات. |
| Dostum, vaktiyle elektronik mağazasında çalışırdım, ama Cyrus'ın da dediği gibi. | Open Subtitles | يا رجل، كنت أعمل في متجر للإلكترونيات لكن كما قال سيريوس |
| Senin o süper gizli dosyalarından Cyrus ve Başkan'a bahsettiğimi mı zannediyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد اني اخبرت الرئيس وسايرس عن ملفاتك عن ملفاتك السرية الخارقة? |
| Evet, mahkum itfaiyecilerden biri kayıpmış. Adı, Cyrus Everton. | Open Subtitles | " أجل إنهم يفقدون إطفائي سجين واحد " سايريس إيريتون |
| Bunu bir ders emri gibi düşün en azından haşmetli kralım Cyrus Beene'den birkaç kelime duyayım. | Open Subtitles | أظن أني أستحق محاضرة أو على الأقل كلمات قليلة من مولاي المعظّم سايروي بيين |
| Yangının hileliydi Cyrus. | Open Subtitles | أعلم أنك زيفت الحريق ياسيرس |