"döşeğindeyken" - Translation from Turkish to Arabic

    • على فراش
        
    • على سرير
        
    • في فراش
        
    En son anlarında ölüm döşeğindeyken bile hiç unutmayacağı şeyler vardı. Open Subtitles بالنهاية، حتى على فراش موته. كانت هنالك أشياءً لمّ ينساها قطّ.
    Bu tarihe, Kral ölüm döşeğindeyken falcıyla birlikte karar verdi. Open Subtitles لقد قرر الملك هذا الموعد طبقاً للتنجيم على فراش موته
    Annem ölüm döşeğindeyken babam otelinde bir kokteyli organize ediyordu. Benim için mi? Open Subtitles عندما كانت تحتضر أمّي على فراش الموت، كان يفتتح أحد الفنادق من أجلي؟
    Ölüm döşeğindeyken oyun oynayarak geçirdiğimiz zamandan pişman olacak mıyız? TED عندما نكون على سرير الموت، هل سنندم على الوقت الذي قضيناه في اللعب؟
    Fraunhofer ölüm döşeğindeyken hükümet, onun optik camların yüksek teknolojisine ilişkin değerli bilgilerini en ufak ayrıntısına kadar muhafaza etmek istiyordu. Open Subtitles على فراش موته ناضلت الحكومة لحفظ كل شاردة من معرفته الثمينة عن التقنية العالية في مجال البصريات
    Babam ölüm döşeğindeyken, benden söz vermemi istedi ki... Open Subtitles وعندما كان أبي على فراش الموت، طلبمنيأن أقطعوعداً..
    Ölüm döşeğindeyken, ve etrafında bir çok kişi oturuyorken, özellikle de yakın dostları ve ailesi ordayken, herkesin susmasını istedi. Open Subtitles وعندما كان على فراش الموت محاط بأهل بيته وأصحابه خاصة
    Ona, o ölüm döşeğindeyken, Shankar'ın Avanti'yle evleneceği sözünü verdi. Open Subtitles وعده على فراش موته بأن شنكار سيتزوج من أفانتى
    Annem ölüm döşeğindeyken, bana ondan bahsetti. Open Subtitles هذا ما أخبرتني به والدتي عندما كانت على فراش الموت.
    Ölüm döşeğindeyken, Houdini'nin annesi ona son sözlerini söyledi. Open Subtitles أوه ، على فراش الوفاة أم هوديني الحبيبة .. تقول أخر كلماتها للرجل العظيم بنفسة
    Annen ölüm döşeğindeyken Jimmy'ye göz kulak olacağına söz vermiştin. Open Subtitles لقد وعدتُ والدتك وهى على فراش الموت بأنك ستعتنى بـ جيمى
    Ölüm döşeğindeyken son dileğim eski karılarımı son kez yanıma çağırmak olacak. Open Subtitles على فراش موتي، آخر رغبة لي: هي جلب طليقاتي لجانبي،
    Babam Erzebet'le ilgili bazı gerçekleri ancak yıllar sonra ölüm döşeğindeyken söyleyecekti. Open Subtitles وبعد سنة فقط كان على فراش الموت الا ان والدي اعترف لي ببعض الحقائق عن ارشبت 370 00: 35:
    Adam ölüm döşeğindeyken tüm sevdikleri Tanrı'dan af dilemesi için ona yalvarmışlar. Open Subtitles على فراش الموت يتوسلون أحبائه الى الله بأن يغفر له قبل أن يموت
    Bach ölüm döşeğindeyken, ...oğlunun piyanoda, onun parçalarını çaldığını duymuş. Open Subtitles تعلم من أنه عندما كان على فراش الموت وحيداً سمع ابنه يعزف على البيانو واحدة من .. مقطوعاته
    Babam ölüm döşeğindeyken son sözleri, benim için bazı şeyleri doğruladı. Open Subtitles عندما كان والدي ممداً على فراش الموت كلماته الأخيرة أكدت لي شيئاً
    Dostum, bundan 30 yıl sonra ölüm döşeğindeyken ne hatırlayacaksın? Open Subtitles يارجل 30 عام من الان عندما تكون على فراش الموت مادا ستتدكر
    Ta ki hapishane hastanesinde ölüm döşeğindeyken Tanrının ışığı üzerime doğana kadar. Open Subtitles حينما ضوء الله ظهر أمامي على سرير موتي في مستشفى السجن
    Ne şimdi, ne bir yıl sonra ne de ölüm döşeğindeyken torunlarına anlatabilirsin yoksa bedelini onlar öder. Open Subtitles ولا بعد سنة من الآن. ولا حتى عندما تكوني على سرير الموت وتحكين لأحفادك. وإلا سيدفعون الثمن.
    Ölüm döşeğindeyken hayatın yaşanıp bitmişken diyeceğin şey "Keşke ailemle daha çok zaman geçirseydim" olmayacak. Open Subtitles حينما تكون على سرير موتك حينما تكون عشت حياتك لن تقول أبدا
    Annem ölüm döşeğindeyken öğrendiğim şeylerden birisini paylaşayım diye bu fırsattan yararlanmak istedim. Open Subtitles أنا فقط أريد أن أستغل هذه الفرصة لمشاركة شيئ اكتسبته عندما كنت أقرأ في فراش موت أمي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more