Döşeme: Sürdürülebilir, geri dönüşümlü. | TED | الأرضية: صديقة للبيئة، وممكن إعادة تدويرها. |
döşeme ağırlık değişimine duyarlı bir sistemle donatıldı. | Open Subtitles | هذه الأرضية بها نظام يشعر بأقل تغير في الوزن |
Buradan sonraki tahta döşeme basınca duyarlı. | Open Subtitles | من هنا وحتى الأمام فإن الأرضيات حساسّة للضغط. الآن، من فضلك انظر إلى هذا. |
O bahçeden alınan bir döşeme taşı bir adamı öldürmekte kullanıldı Trey. | Open Subtitles | قطعة من البلاط تم استخراجها من الساحة وتم قتل رجل ما بها |
Kablolar zayıfladıkça döşeme ve korkuluklar eğilmeye ve sallanmaya başlamıştır. | Open Subtitles | متى تنقطع الكابلات، أرضيّة الجسر والأسوار سيبدآن في الاعوِجاج والتمايل. |
Ahşap döşeme, epeyce aydınlatma iki yatak odası, iki banyo. | Open Subtitles | ..طوابق من الخشب الصلب إضاءة كاملة غرفتا نوم، دورتا مياه |
Yerler beton döşeme, | Open Subtitles | الأرض من بلاط الخرسانة |
- Yeni boya, yeni dolaplar, yeni döşeme yeni bir mikrodalga, yeni bulaşık makinası. | Open Subtitles | طلاء جديد، خزائن، أرضيات. ميكرويف جديد، غسّالة أطباق جديدة صامتة. |
Şömine merdivenler çok güzel ahşap döşeme, bayıldım. | Open Subtitles | السلالم منظرها رائع للغاية و أحببت الأرضيّة المصنوعة من الخشب الأبيض |
Aslında, evet. döşeme tahtasının altına saklarmış, bankaya güvenmezmiş. | Open Subtitles | فى الواقع ,اخبرنى ,وقال انها تحتفظ بها تحت الارضية لانها لاتثق بالبنوك. |
Ağaçlarla yaptığımla aynı. Hangi ağaçtan en iyi döşeme yapılabileceğini sadece onlara bakarak söyleyebilirim. | Open Subtitles | نفس الأمر بالنسبة للأشجار أستطيع أن أخبر أي نوع من الأشجار سوف يشكّلون أفضل الألواح الخشبية |
Babam sana iki kuruş vermişti ve sen de paralarını, hep tezgahın arkasında döşeme tahtasındaki büyük yarığın içinde saklardın. | Open Subtitles | وقد أعطاكِ والدي بنسين وكنتِ تخبئينها دائماً خلف طاولة البيع في الشق الكبير داخل ألواح الأرضية |
Demek istediğim, bu döşeme bu şeyler hiçte ucuz değiller. | Open Subtitles | هنا أنا اعنى, هذه الأرضية, هذه الأشياء ليست رخيصة. |
Odamdaki döşeme tahtalarının altına sakladığım altın paralarım var. | Open Subtitles | تلكَ ليستْ كلّ نقودنا لديّ بعض العملات الذهبية مخفيةٌ تحت لوح الأرضية في غرفتي |
Silahını neden almadığını da bilmek istiyorum ve bilmek istediğim diğer şey odasındaki döşeme tahtalarının neden değiştiği. | Open Subtitles | أريد أن أعرف لماذا لم يأخذ بندقيته وأود أن أعرف لماذا تم تغيير ألواح الأرضية في غرفته |
döşeme tahtasında silah ve şifre defteri sakladığın zamandaki gibi mi? | Open Subtitles | عندما إحتفظتَ بكتاب الشفرة و مسدس تحت ألواح الأرضية ؟ |
döşeme, ateşe dayanıklılık, kozmetik, diş macunu ve müshillerde kullanılan kireçtaşı. | Open Subtitles | إنهُ طباشير يستخدم في الأرضيات, مقاومة الحرائق, مواد التجميل, معجون الأسنان و ملينات الأمعاء |
döşeme şirketini arayıp Ahmed'in tekrar yalan söyleyip söylemediğine emin olayım. | Open Subtitles | سوف أتصل بشركة طلاء الأرضيات لأتأكد بأن "أحمد" لم يكذب علينا |
Bütün bu döşeme kaldırılmalı. | Open Subtitles | كل هذه البلاط يجب أن تمر. هذه هي القاتلة. |
Arka bahçemizdeki döşeme taşlarından biri bu adamı öldürmek için kullanıldı. | Open Subtitles | أحد البلاط من ساحتنا تم استخدامه في قتل هذا الرجل |
döşeme aşağı çöker ve köprü Doğu Nehri'nin sularına gömülür. | Open Subtitles | أرضيّة الجسر ستتحرر وأرضيّة الطريق ستسقط إلى النهر الشرقي. |
Şömine, parke döşeme bodrumda şişme bir havuz. | Open Subtitles | موقد، طوابق الببغاء منضدة لعب بول في السرداب |
Yere de yeni bir döşeme. | Open Subtitles | سنضع بلاط جديد |
"...gaz ocağı, merkezi konserve açacağı ve lekeyi emmesi için döşeme altında köpük var." | Open Subtitles | مع مجموعة الغاز ، وفتحة مركزيّة.. ومع أرضيات رغويّة ذات قدرات لا متناهية |
Bir pencere kırılmıştı ve döşeme kan içindeydi. | Open Subtitles | ،كان هناك دم علي الأرضيّة وكُسرت نافذة |
Çamaşırlarını yıkayacağım, her döşeme tahtasını temizleyeceğim çalışma odana üç öğün sıcak yemek getireceğim. | Open Subtitles | انا اعني قائمتك سوف اغسل ملابسك, انظف الارضية, اسلم ثلاث وجبات حارة من اجل دراستك |
Bu kadar parayı yer döşeme işinden kazanmadığınızı tahmin ediyorum. | Open Subtitles | الآن، أخمن أنك لم تجمع كل هذه الأموال من تركيب الأرضيات الخشبية |