"dökülen" - Translation from Turkish to Arabic

    • سفك
        
    • المسكوب
        
    • أريقت
        
    • تساقط
        
    • سفكت
        
    • إراقة
        
    • مسكوبة
        
    • المسكوبة
        
    • تُراق
        
    dökülen kanları, keşmekeşi, ayrışmayı görüyoruz. Open Subtitles نحن سنرى سفك الدماء، والارتباك، والتشويش.
    dökülen kan kartelin kendi çatışmasından. Open Subtitles سفك الدماء كان يخص مشاكل العقيد الداخلية
    Ama, biliyorsunuz, dökülen süt üzerinde ağlama faydası yok. Open Subtitles لا فائدة من البكاء على اللبن المسكوب ، بالإضافة
    Burada dökülen her damla kanın sorumlusu sensin. Open Subtitles لقد كنت أنت السبب في كل نقطة دم أريقت في هذا المكان
    dökülen gerçek saçları saklamak için. Open Subtitles نعم، لإخفاء واقع تساقط كتل كبيرة من شعرهما الحقيقي
    dökülen kan ile atmaya başla. Aşk ve hayat ile yeniden doğ. Open Subtitles اخفق بحقّ الدماء التي سفكت من قبل، انبض بحقّ الحبّ والحياة
    Eğer edemezsen, dökülen her kanın sorumlusu sen olacaksın. Open Subtitles إذا لم تفعلوا ، ستكون مسؤولا عن أي إراقة دماء
    Ve ikimiz de onun adı altında dökülen kan okyanusuna daldık. Open Subtitles وأنا وأنت كلانا وضع أقدامه في المحيط .وتم سفك الدماء على اسمه ..
    Yıllarca dökülen kanın ardından, Bir imparatorluk ortaya çıktı. Open Subtitles نتج من سنوات سفك الدماء تلك ظهور إمبراطورية
    Keşke görüşmemize dökülen kan değil de akrabalık sebep olsaydı. Open Subtitles كنت آمل فقط أن إجتماعنا كان بسبب القرابة وليس بسبب سفك الدماء
    Savaşı kazanırken, savaş meydanında dökülen kanın verdiği hissiyatı unutmuşsun. Open Subtitles أنت نسيت احساس سفك الدماء على أرض القتال عن طريق كسب المعركة
    dökülen bu kanlar ölen herkes, ailelerin çocuklarını kaybetmesi, hepsi senin suçun. Open Subtitles ، كل سفك الدماء ذلك جميع من مات ، كل العائلات التي فقدت شخصاً ما ...
    Sadece dökülen sütün arkasından ağlamak için bir neden yok demiyoruz dökülen şarabın arkasından da ağlamak için bir neden yok diyoruz. Open Subtitles انتظر، انتظر، انتظر، انتظر. ليس فقط لأنه لايوجد سبب للبكاء علي اللبن المسكوب، لايوجد سبب للبكاء علي النبيذ المسكوب.
    Halk, Vali Pilatus'un çarmıha germelerinde dökülen kanı kolayca unutmayacaktır. Open Subtitles ان الناس لا ينسوا قريبا الدم المسكوب في محافظ بيلاطس موجة من صلب المسيح
    Şu dökülen içki halınızı mahvedecek. Open Subtitles ذلك الشراب المسكوب سيخرب سجادتك.
    Guildford'da dökülen masum insanların kanına karşılık... kan isteyen bir ulus karşısında... bu insanların günah keçisi olarak kullanıImasını emretti! Open Subtitles أمر باستخدام هؤلاء الأشخاص ككبش فداء... لأمة تتعطش لسفك الدم... فداء لدماء الأبرياء التي أريقت على شوارع ساحة "جيلدفورد"
    Guildford'da dökülen masum insanların kanına karşılık... kan isteyen bir ulus karşısında... bu insanların günah keçisi olarak kullanılmasını emretti! Open Subtitles أمر باستخدام هؤلاء الأشخاص ككبش فداء... لأمة تتعطش لسفك الدم... فداء لدماء الأبرياء التي أريقت على شوارع ساحة "جيلدفورد"
    Kafa derisinden dökülen saç hücreleri ne olacak? Open Subtitles ماذا عن تساقط فروة الرأس ؟
    O zaman dökülen kendimi kanımız oldu. Open Subtitles والدماء التى سفكت كانت دمائنا نحن
    Güzel, öyleyse hadi yemek yiyelim. Çünkü dökülen onca kan beni acıktırdı. Open Subtitles رائع، فهيّا لنأكل، لأنّ إراقة الدماء تلك أثارت جوعي.
    dökülen kahvenin kurumasını izleyin. TED شاهد قهوة مسكوبة وهي تجف.
    dökülen kahveyi silmek için tren peçetelerinden birini kullanmışsın. Open Subtitles محارم القطار استخدمتها لمسح القهوة المسكوبة
    AIDS, seller, masumlarin dökülen kanlari! Open Subtitles دماء الأبرياء، تُراق أرضًا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more