"döllenme" - Translation from Turkish to Arabic

    • التلقيح
        
    • التخصيب
        
    • تلقيح
        
    • الإخصاب
        
    • لتخصيب
        
    Mahkûmların bir çığ gibi yapay döllenme için başvurmalarını istemiyorlar. Open Subtitles حسناً، إنهُ لا يُريدُ بدأَ سيلٍ منَ الطلبات منَ السُجناء الذينَ يُريدونَ التلقيح الصناعي
    Sık sık cinsel ilişkiye girmek, döllenme ihtimalini üzücü bir şekilde arttırır. Open Subtitles الجماع المتكرر و بنحو مثير يزيد إحتمالية التلقيح
    En başta yaşanan birkaç sorundan sonra Wolong'daki suni döllenme programı çok büyük bir başarı yakaladı. Open Subtitles الاولى بعد المشاكل التلقيح الصناعي كان ناجح جدا.
    Aslında döllenme, kavramına göre farklıdır ve dişi organı bu ayrımdan faydalanır. TED في الحقيقة، يختلف التخصيب عن التلقيح، والأعضاء التناسلية للأنثى تستغل هذا الفرق.
    Cinsel ilişki döllenme için en doğrudan ve verimli yöntemdir. Open Subtitles الجنس هو أكثر السبل فاعلية في الحصول على التخصيب
    7'de bir döllenme ve 8'de bir kanser testi var. Open Subtitles في الغرفة السابعة و لديك فحص في الغرفة الثامنة اجل, تلقيح
    1978'de Louise Brown, tüpte döllenme ile doğan ilk bebektir. TED في عام 1978, أصبحت لويس براون الطفلة الأولى التي تولد بواسطة الإخصاب المساعد أو مايسمى بأطفال الانابيب
    Tabii ki eğer suni döllenme yoluna başvurursanız bu cinslerin hemen hepsinden melezler oluşturabilirsiniz. Open Subtitles بالطبع فلا شك أنك إذا استخدمت التلقيح الاصطناعي،‏ فيمكنك أن تهجن أية من هذه السلالات بأي سلالة أخرى منها تقريبا،‏
    Evet. döllenme işlemleri sırasında sakladığım dosyamı geçenlerde çıkardım. Open Subtitles أخرجتُ الملفّ الذي احتفظتُ به أثناء قيامي بعمليّة التلقيح الاصطناعيّ.
    Yapay döllenme yaşayacağım ve umarım bebek sahibi olacağım. Open Subtitles سأستعمل التلقيح الصناعي وعلى أمل ان أرزق بطفل
    Şu yapay döllenme olayını ne kadardır araştırdığımı biliyorsun. Open Subtitles تعلم أني أجري بحثاً دقيقاً على مسألة التلقيح
    Biliyorsun şu suni döllenme olayını etraflıca araştırdım. Open Subtitles تعلم أني قمت ببحث مركز على مسألة التلقيح
    Özetle, döllenme mümkün değil. Open Subtitles خلاصة الكلام، أن عملية التلقيح غير ممكنة.
    Özetle, döllenme mümkün değil. Open Subtitles خلاصة الكلام، أن عملية التلقيح غير ممكنة.
    Bu yeniliğe kadar döllenme sadece dış ortamda, suda gerçekleşebiliyordu. Open Subtitles ، حتى هذا التجديد كان يحدث التخصيب دائما خارجيا ، في الماء
    Soyumuzun hikâyesi, döllenme öncesinde karman çorman olur. TED تصبح قصة أصولنا مشوشة قبل التخصيب.
    Bu, çapraz döllenme şansını en üst seviyeye çıkarır. Open Subtitles وهذا ما يزيد من فرص التخصيب التبادلي
    O sözleşmeyi imzalamadan döllenme işlemenini yapmamalıydık. Open Subtitles لم يكن علينا التخصيب قبل توقيع العقد
    döllenme işleminden önceki geçici birim burası. Open Subtitles إنها المحطة المتوسطة، قبل التخصيب.
    Sırf kuşlarla arılar aynı odada diye döllenme olacak diye bir koşul yok. Open Subtitles أعنى ، ليس فقط بسبب تواجد الطيور والنحل فى نفس الغرفة لا يعنى بالضرورة وجود عملية تلقيح
    7'de bir döllenme ve 8'de bir rahim kanseri var. Open Subtitles لديك تلقيح في السابعة و المسار الثامنة
    Yapay döllenme yönteminde, döllenmeyi dış bir mekanda tamamlar, ...sonra da embriyoyu rahme yerleştiririz. Open Subtitles الإخصاب الأنبوبى هو الذى نقوم فيه بالإخصاب ثم نزرع الجنين فى الرحم
    Oysa sadece hiç döllenme gerekmeyen bir yumurta da üretebilirdi Open Subtitles عوضاً عن ذلك, تقوم ببساطة بإنتاج بيض لا يحتاج لتخصيب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more