Bu kurak topraklara suyun gelmesi ile Okavango verimli bir cennete dönüşüyor. | Open Subtitles | و بينما يتدفق الماء في أراضي الصحراء تتحول أوكافانجو إلى جنة خصبة |
Sonra sprey kuruyor. Toza dönüşüyor. | TED | ومن ثم تجف هذه الرغوة لكي تتحول إلى بودرة |
Pekala bu, gelecekteki restoran sahipleri için tüm tehlikelerin nasıl önleneceğini anlayacakları bir eğitim alanı olan restorana dönüşüyor. | TED | حسنًا، لقد تحول هذا إلى مطعم بمثابة ساحة تدريب لمطاعم المستقبل حتى تكتشف طريقة يمكن بها تجنب كل العقبات. |
Her saniye, Güneş kütlesinin 4 milyon tonu saf enerjiye dönüşüyor. | Open Subtitles | كل ثانية، أربعة مليون طن من الشمس تتحوّل إلى طاقة مجرّدة. |
O da modern bir şeytan etkisi, tanrının adamı ölüm meleğine dönüşüyor. | TED | وهو بهذا يمثل أثر لوسيفر في العصر الحديث. رجل يخدم الله يتحول إلى ملاك للموت. |
Otlak diğer bitkilerden çok daha kolay tutuşuyor ve uçucu bir gaza dönüşüyor. | Open Subtitles | العشب يشتعل بسهولة أكبر عن غيره من النباتات وانه يتحوّل الى غاز طيّار. |
Lin'in beynine giriyorum, o benimkine giriyor, bu monolog diyaloğa dönüşüyor. | TED | أفهمُ طريقة تفكير لين وهو يفهمني كذلك، وهذه المناجاة تحولت إلى حوار. |
Önceleri çöplüktü ama artık parka dönüşüyor. | Open Subtitles | اذن انه كان في الأساس ملقى للنفايات و لكنه فعلا سيتحول لحديقة عامة |
Ölüler tekrar hayata dönüyor. İnsanlar iskeletlere dönüşüyor. | Open Subtitles | أشخاص موتى يعودون للحياه ناس يتحولون إلى حيوانات |
Burada, okyanus tabanında kayalar sıvıya dönüşüyor. | TED | في تلك الأماكن وفي قاع المحيط تتحول الصخور إلى سوائل. |
Ve bir anda bir kez daha enstitü bir dinlenceye dönüşüyor. | TED | وفجأة تتحول المؤسسة مرة أخرى، إلى مكان لتشاهد فيه الحدث. |
Yeterince öfke ve acizlik eklenince... sevginiz başka birşeye dönüşüyor. | Open Subtitles | مايكفي من الغضب واليأس تجاه من تحب يجعل المشاعر تتحول إلى شيء آخر |
Hayalimiz bir kabusa dönüşüyor ve kimse de bizi uyandırmıyor. | Open Subtitles | حسناً، حلمنا قد تحول إلى كابوس ولا أحد قادم ليوقظنا. |
Bu da gerçekten her türlü ilgi çekici ve egzotik malzemeyi barındıran bir suşi bara dönüşüyor. | TED | فقد تحول إلى مطعم للسوشي بالطبع مع جميع أنواع المكونات المثيرة للإهتمام والغريبة حقًا. |
Her geçen yıl, birçok ekilebilir arazi gökdelene dönüşüyor. | Open Subtitles | كلّ سنة الكثير من الأراضي الزراعية تتحوّل إلى ناطحات سحاب. |
Hayatım Malibu'dan daha büyük bir felakete dönüşüyor. | Open Subtitles | حياتي تتحوّل إلى كارثة أكبر "من كارثة "ماليبو |
Midas'ın tersine, değdiğim her şey boka dönüşüyor. | Open Subtitles | كالملك اللعين مايدس في تعاكس هنا فكل شيء ألمسه أنا يتحول إلى روث |
Cin kızdığı zaman peri'ye dönüşüyor, ve Mallory yuvasını bozduğu için çok kızdı. | Open Subtitles | الجني يتحول إلى شرير عندما يغضب ولقد غضب عندما دمرت مالوري عشه |
Yoğun, çünkü kadının tüm iskeleti taşa dönüşüyor. | Open Subtitles | إنه متجانس لأن هيكلها العظمي بالكامل يتحوّل إلى حجر |
Artık zihin kontrolünün arkasına saklanamayacak. Kendi hâline dönüşüyor. | Open Subtitles | لم يعُد بوسعه التستّر وراء تحكّمه الذهنيّ، إنّه يتحوّل لهيئته الحقيقيّة |
Özgür Ulusların Anneleri, casusluk şebekesine dönüşüyor şimdi de. | Open Subtitles | اوه, الآن تحولت امهات الأمم الحرة الى خلية تجسس |
Tanrım, bu iş gittikçe "Psikolojik Yıpratma" operasyona dönüşüyor. | Open Subtitles | إلهي، سيتحول هذا إلى حملة كاملة من العملاء المجانين |
Ölüler tekrar hayata dönüyor. İnsanlar iskeletlere dönüşüyor. | Open Subtitles | أشخاص موتى يعودون للحياه ناس يتحولون إلى حيوانات |
Bazıları için, kendi yolunu bulmaya çalışmak aşırı bir takıntıya dönüşüyor. | Open Subtitles | وللبعض، البحث عن ركوب موجةِ العمر أصبح هاجسا ً قويا ً |
Ve bu yüksek seviyede sevgi dolu ve affedici birine dönüşüyor. | TED | وفي هذا المستوى الأعلى يصبح عطوفا وغفورا. |
Sonra gözlerimi kapatıyorum ve deneyimim gri bir alana dönüşüyor, ama gerçekten hâlâ bir metre ötede kırmızı bir domates var mı? | TED | ثم أغلق عيني وتتحول رؤيتي إلى حقل رمادي ولكن هل ستبقى الحقيقة أن هناك طماطم حمراء |
İçeri girmemle her şey aniden bir teste dönüşüyor. | Open Subtitles | فإذا بي أدخل إلى هُناك و فجأةً يتحول الأمر إلى إختبار |
Ama keçileri kaçırdığında bir katile dönüşüyor. | Open Subtitles | ولكن لو فقد السيطرة على نفسة, يتحول الى قاتل |
En kötü hoşçakallarımdan birine dönüşüyor. | Open Subtitles | هذا يتحول إلى واحد من أسوأ لحظات الفراق |
O yaratıklardan birine dönüşüyor. | Open Subtitles | انه يتحول لواحد من تلك المخلوقات |