| Yardımınız için sağolun çocuklar. Ama ben kaleye geri dönüyorum. | Open Subtitles | شكراً لمساندتكم، يا رفاق، و لكني سأعود أدراجي إلى القلعة |
| Hollywood'un kralı olmaya geri dönüyorum ama kraliçemin kuralları altında yaşamayı kabul ettim. | Open Subtitles | بل سأعود لأكون ملك هوليود ولكنّني وافقت على أن أعيش وفقاً لقواعد ملكتي |
| Rapor edilecek birçok şey var. Karargâha geri dönüyorum, efendim. | Open Subtitles | ،لديّ العديدُ من الأشياء لأرفع تقاريرًا عنها .لذا، سأعود سيدي |
| Ben alıcıları yerleştirdim. Geri dönüyorum. Tamam. | Open Subtitles | المجسات فى أماكنها ، أنا عائد حسنا ، أراك قريبا |
| En azından ben bugün ailemi görme lüksünü edindim. Yarın yine sahalara dönüyorum. | TED | على الأقل يتسنى لي اليوم رؤية عائلتي، ثم أعود غدًا إلى أرض المعركة. |
| Ayrıca iyi bir fikir olduğu için değil, istediğim için dönüyorum. | Open Subtitles | انا لا اعد من اجل فكرة انا فقط عائدة 540 00: 52: 51,240 |
| Günümüze geri dönüyorum, şimdiye. Voyager-1'in nerede olduğunu görelim. | TED | سأعود إلى اليوم، الآن، وأنا أريد أن أريكم أين هو فوياجر 1. |
| Fakat hepsine değinmek için yeterli vaktim yok. Bu yüzden, "Başarılısın, ama bu ne zaman ortaya çıkmalı?" sorusuna dönüyorum. | TED | ولم يعطوني الوقت الكافي لمراجعة كل ذلك لذا سأعود إلى السؤال حسنًا، لديك النجاح، متى يجب أن يظهر ذلك؟ |
| Hiç yolu yok. Öküz gibi çalıştıktan altı ay sonra evime dönüyorum. | Open Subtitles | افسح الطريق، سأعود إلى الديار بعد ،ستة أشهر من العمل الصعب مثل البغل |
| İzne gelmemeliydim. Yarın geri dönüyorum. | Open Subtitles | ما كان يجب عليّ أن أحصـل على اجـازة سأعود غداً |
| Çürümüş ölüleri ve ölümü koklamaktan bıktım artık. Eve dönüyorum! Annemi istiyorum. | Open Subtitles | سأعود إلى موطني أنا بحاجة لأمي وهي بحاجة لى |
| Bu yüzden kendi işime geri dönüyorum. Artık kendim için yaşayacağım. | Open Subtitles | لذا سأعود للعمل لأجلى و سأحيا لأجلى أيضاً |
| Doğduğum yere... uzun, çok uzun zaman önce... beni doğuran anneme beni yetiştiren babama... dönüyorum. | Open Subtitles | سأعود للمكان الذي ولدت فيه لأمي التي تحملتني و لأبي الذي علمني في الماضي البعيد |
| Zannetmiyorum. Yarın eve Hollanda ya dönüyorum. Yinede teşekkürler, Ben. | Open Subtitles | أشك في ذلك.أنا عائد غدا إلى هولندا.شكرا على كل حال يا بن |
| Geri dönüyorum ve siz de beni 10uncu Muharebe birliğinde görevlendireceksiniz. | Open Subtitles | انا عائد وانت ستعينني في الكتيبة العاشرة المقاتلة |
| Komik, ama ne hissettiğimi düşündükçe, hep Charlie dayıma dönüyorum. | Open Subtitles | عندما احاول التفكير فى مشاعرى دائما ما أعود لخالى تشارلى |
| Terliyorum, kendimi sıkıyorum, sanki bir şeye hazırlanır gibi. O geceler uyumaya dönüyorum. | Open Subtitles | مُتعرّقةً، وعضلاتي مُنقبضة كأني متأهّبة لشيء، و بليالٍ كهذهِ لا أعود إلى النوم. |
| Son sınıfı bitirmek üzere Stanford'a dönüyorum. | Open Subtitles | أننى عائدة الى ستانفورد لأنهى شهادة تخرجى |
| ve her gece evime dönüyorum, bu yolculuğum tam bir bilmece. | TED | وفي كل يوم اعود الى منزلي, ساعات التنقل يبدو كنوع من الحماقة |
| Valerie, bugün ayrılıyorum, Brainerd'a dönüyorum. | Open Subtitles | فاليري .. سأغادر هذا الصباح ، ساعود إلى براينارد |
| Ve dönüyorum ve kusacağım. | Open Subtitles | ولا أحب المرتفعات والآن أنا أدور وسوف أتقيأ |
| Ben büroya dönüyorum. Bu puştu yakalamanın bir yolunu bulmalıyım. | Open Subtitles | سأرجع إلى المكتب، عليّ إيجاد وسيلة للقبض على هذا اللعين |
| Geri dönüyorum, Dale. | Open Subtitles | أنا عائدٌ يا ديل |
| Sonra buraya geri dönüyorum ve eşyalarımı toplayıp eve gidiyorum. | Open Subtitles | ثم سأعود إلى هنا وأحزم أغراضي وأعود إلى المنزل. |
| Sen Louisville'e annene bakmaya gidiyorsun ben de Kansas City'deki tıbbi uygulamama geri dönüyorum. | Open Subtitles | ستسافرين إلى لويزفيل لرعاية والدتِك، وسأعود إلى ممارستي الطبيّة |
| Bunu sen halledersin hayatım. Ben yatağa dönüyorum. | Open Subtitles | أنت تولى هذا الامر,يا عزيزي,أنا راجعة للنوم |
| Eve dönüyorum. Geçerken hoşçakal demek için uğramıştım. | Open Subtitles | أنا فقط كنت عائداً الى البيت وأردت أن أودَعكم |
| - Hayır, direk Bloomington'a dönüyorum. | Open Subtitles | لا , أنا متجه إلى بلومنتن الأن |
| Her sabah geldiğimde, yanından geçip gidiyorum. Sonra dönüyorum. | Open Subtitles | في كلّ صباح أدخل، وأمرّ به أستدير رغمًا عنّي |