"döndürmeye" - Translation from Turkish to Arabic

    • إعادته
        
    • واستغلال
        
    • انعاشه
        
    Onu senden onu öldüren çocukların nefreti aldı, ve sen onu sevginle geri döndürmeye çalıştın. Open Subtitles الأولاد الذين قتلوه, كرههم أخذه منك. وتريدين إعادته بحبك؟
    Şüpheli sadece ağabeyini birleştirmeye çalışmıyor, onu ölümden döndürmeye çalışıyor. Open Subtitles المجرم في محاولة ليس لإعادة شقيقه فقط إنه يحاول إعادته من الموت
    Önüme çıkan her kurdu tek tek geberteceğim, ta ki sen diğer taraftan hayata döndürmeye layık gördüğün o kurdu karşıma çıkarana dek. Open Subtitles سأنحر كلّ ذئب أراه ريثما أصل للكلب الذي استصوبتِ إعادته من الموت.
    O, klanlarını hayata döndürmeye çalışan tüm Fuuma kalperini hile yaparak yönetti! Open Subtitles أرادوا أن يستعيدوا عشيرتهم . , فقام بخداعهم واستغلال مشاعرهم هذه التي يكنوها لعشيرتهم
    O, klanlarını hayata döndürmeye çalışan tüm Fuuma kalperini hile yaparak yönetti. Open Subtitles رغبتهم في أحياء عشيرتهم واستغلال ذلك لمصلحته
    İçeri girdi, babasını hayata döndürmeye çalışırken kanı kendi üzerine bulaştı. Open Subtitles ودخل إلى هناك, تلطخ بالدماء محاولاً انعاشه.
    Yarım saattir hayata döndürmeye çalışıyoruz. Open Subtitles اننا نحاول انعاشه منذ نصف ساعة
    Ardından da hükümet hayata döndürmeye çalışmış bir de. Open Subtitles ثم حاولت الحكومة إعادته للحياة
    Sanırım deneyip onu eve döndürmeye çalışacağım. Open Subtitles أعتقد... أعتقد أنني سأجرب إعادته إلى المنزل
    Biz de hayata döndürmeye çalıştık. Open Subtitles و حاولنا انعاشه
    - Ya da onu hayata döndürmeye çalıştılar. Open Subtitles أو قد عملوا على انعاشه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more