| Hiç birinin işe yaramadığını düşünürsen, istediğin zaman planlarına dönebilirsin. | Open Subtitles | وإذا وجدتَ أنّه لا شيء يجدي فبمقدورك العودة إلى تخطيطك |
| Artık görünmez, bağımsız ve kendinden nefret eden hayatına geri dönebilirsin. | Open Subtitles | لأنّك ستتمكّن من العودة لحياتك ..الخفية والمستقلة والمبنية على كره ذاتك |
| Sana para veririm, geldiğin küçük kasabaya dönebilirsin. | Open Subtitles | سأعطيك المال وتستطيعى العودة الى البلدة التى جئت منها |
| Ben de şimdi gidip hastaneye bakacağım. Sen eve dönebilirsin. | Open Subtitles | سأذهب إلى البلدة الآن من أجلك لكي تعودي إلى المنزل |
| Düzen Efendileri ile iletişim kuracağım. Artık gezegenine geri dönebilirsin. | Open Subtitles | سأتصل بحكام النظام يمكنك العوده الى كوكبك الآن |
| Çıkabilirsin Lily Teyze, New York'a dönebilirsin | Open Subtitles | لكنك ستفعلين ، خالتي ليلي ، ستفعلين تستطعين العودة إلى نيويورك |
| Her zaman içeri girebilir ve yatağa dönebilirsin. | Open Subtitles | حسناً، يمكنكم دائماً العودة للداخل والرجوع للفِراش. |
| Geri dönemeyeceğimi biliyorum, ama sen dönebilirsin. | Open Subtitles | وأنا لا أستطيع أن أرجع.. أما انتي على الاقل تستطيعين العودة |
| Eğer işler yolunda gitmezse, istediğin zaman eve dönebilirsin. | Open Subtitles | تستطيعين دائما العودة الى المنزل اذا لم تجر الامور كما يجب |
| Liseden mezun olmadınsa ne olmuş? Geri dönebilirsin. | Open Subtitles | لم تكملي دراستك الثانوية، و لكن يمكنكِ العودة |
| Ve her zaman tanıdığın dünyaya geri dönebilirsin. | Open Subtitles | وتسمحين لنفسكِ العودة إلى ذلك العالم الذي تعرفينه دائماً، |
| Nakış işlerine dönebilirsin. | Open Subtitles | تستطيعين العودة للتطريز. تواضعاً منى يا مولاى. |
| O zaman geri dönebilirsin. | Open Subtitles | و سأهتم بالامر و ستكونين قادرة على العودة حينها |
| Artık ailene ve yakanı hiç bırakmayacak utancına geri dönebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك العودة الآن لعائلتك ولن ينتهي حالك بالخزي أبداً |
| Biliyorsun, her zaman Latveria'ya geri dönebilirsin. | Open Subtitles | أتعرف، أنت دائما قادر على العودة لذالك الدور |
| Arabana gider ve sonraki tarifleri izleyerek evine dönebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك الآن العودة لسيارتك و ستأخذك الإرشادات للوطن |
| Bay Elektrik, sen de artık gezegenin elektrik sistemini yönetmeye dönebilirsin. | Open Subtitles | الأستاذ إلكتريك يستطيع العودة ليكون أعظم كهربيا على الكوكب |
| Tamam, provalardan sonra otele dönebilirsin. | Open Subtitles | حسنا. أنت يُمْكِنُك العودة إلى الفندق بعد التدريبِ. |
| Artık Prenses Fabulosa olmaya dönebilirsin. | Open Subtitles | شكراً ديبرا الآن يمكنك أن تعودي لتكوني الاميرة الرائعة |
| Bu davayı çözersen Yüzbaşı'nın iyi yanına dönebilirsin, ve babana ne olduğunu öğrenebilirsin. | Open Subtitles | وربما لو حللتي هذه القضيه يمكنك العوده الى الجانب الجيد مع الكابتن لمعرفة ماذا حدث لوالدك |
| Ve sen de dönebilirsin, bu bayan profesyonel bir model, bu onun mesleği. | Open Subtitles | و انت تستطيع أن تستدير هذه السيدة عارضة محترفة إنها تفعل ذلك لتكسب عيشها |
| Tanrı yolundaki kutsal görevinin sonuna geldin ve artık evine dönebilirsin. | Open Subtitles | بالشرف العظيم انت يمكنك ان تتركك خدمتك في جيش الإله والعودة الى حياتك السابقة |
| Sen de otobüs durağındaki erkekler tuvaletinde götünü pazarlamaya geri dönebilirsin, tatlım. | Open Subtitles | و أنت يمكنك أن تعود لتبيع مؤخرتك فى غرف الرجال . فى محطة الحافلات , يا عزيزى |
| Bu esnada hoşlanmazsan geri dönebilirsin. | Open Subtitles | في هذه الأثناء إذا كرهته يمكنكِ الرجوع |
| O pis yüzen evine dönebilirsin. | Open Subtitles | أنت يُمْكِنُ أَنْ تَعُودَ إلى shitty houseboatكَ. |