| Ve elleri o kadar kötü kangren olmuştu ki İngiltere'ye dönmek zorunda kaldı. | TED | و كانت يداه قد لسعها البرد بشكل سيء فتحتم عليه العودة الى انجلترا. |
| Evlatlık bir bebekle ilk günümüz ve o işe geri dönmek zorunda kaldı. | Open Subtitles | , هذا أول يوم لنا مع ابنة متبناة و هو عليه العودة للعمل |
| Hala benimle birlikte. Şehre dönmek zorunda kaldı. | Open Subtitles | .لا يزال معي .لكن توجّب عليه العودة إلى الساحل |
| Gerçekten memlekete dönmek zorunda mısın? | Open Subtitles | هل تعتقدين حقاً أنك مضطرة للعودة إلى ديارك؟ |
| Pek güzel bir şey değil ama seçmelere götürür ve en azından şimdilik garsonluğa dönmek zorunda kalmazsın. | Open Subtitles | هي ليست بالفاخرة، لكنها ستوصلك إلى تجارب الأداء و على الأقل حالياً لست مضطرة للعودة إلى العمل كنادلة |
| Pekin'den buraya dönmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | اضطررت للعودة من بكين |
| Almanya'ya alışamadı, yapamadı, Türkiye'ye geri dönmek zorunda kaldı. | Open Subtitles | ،لم يعتاد العمل في، ألمانيا ولم يكُن لينجح و كان عليه العودة إلى، تركيا |
| laboratuara dönmek zorunda kaldı, yani O'nu rahatlatmak zorundasın çünkü ben yapamam. | Open Subtitles | عليه العودة للمختبر عليك أن تحل محله لأنني لا استطيع |
| Beşinci sınıf bir öğrenciye bağımlı ailesine dönmek zorunda olmadığını söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرت طفلا في الصف الخامس بأنه لا يجب عليه العودة الى والديه السكيرين |
| Mide mikrobu yüzünden eve dönmek zorunda kaldı. | Open Subtitles | ،ألم بالمعدة تحتم عليه العودة للوطن |
| Iban'a eğitim getirmek konusunda bir plan yapmıştı... ve genel vali onaylamıştı... ama savaşa dönmek zorunda kaldı... ve bu asla gerçekleşmedi. | Open Subtitles | "هو الذي وضع خطط التعليم في "إبان التي صدقت عليها الحكومة ... لكن ثم كان عليه العودة إلى الحرب |
| İşine geri dönmek zorunda. | Open Subtitles | عليه العودة للعمل |
| Ondan sonra, çiftliğine dönmek zorunda. | Open Subtitles | بعدها عليه العودة إلى مزرعته |
| Tabii Vietnam'a dönmek zorunda değilse. | Open Subtitles | . إلا إذا كان عليه العودة إلي (فيتنام) بأي حال |
| - dönmek zorunda kaldı. | Open Subtitles | - توجّب عليه العودة |
| - Oklahoma'ya dönmek zorunda mısın? | Open Subtitles | هل أنتِ مضطرة للعودة إلى (أوكلاهوما)؟ |
| - Oraya dönmek zorunda degilsin artik. | Open Subtitles | -لست مضطرة للعودة إلى هناك قط |
| - Oraya dönmek zorunda değilsin artık. | Open Subtitles | -لست مضطرة للعودة إلى هناك قط |
| Sonra annemlerin Chicago' daki evine dönmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | و بعدها اضطررت للعودة للديار لبيت والدي في ( شيكاغو ) |
| - Ya hastaneye dönmek zorunda kalırsan? | Open Subtitles | -ماذا إن اضطررت للعودة للمستشفى؟ |