Hiçbir insan böyle Dört ayak üstüne düşmez. | TED | لا يستطيع أي إنسان الهبوط على أربع هكذا. |
Dört ayak üzerindeki bir mucize ile tanışmaya hazır mısın? | Open Subtitles | هل أنت مستعد لملاقاه معجزه على أربع أرجل ؟ |
Lütfen kendini yaralamayayacak şekilde sakince Dört ayak üzerine geç ve kedi gibi bana doğru sürün. | Open Subtitles | من فضلك، تموضعي على أربع حتى لا تقعين وازحفي نحوي مثل القط |
"Dört ayak yürüyorum, dünyanın hakimi benim" tavrı. | Open Subtitles | من أن تشمي على الأربع وتظن أنك تملك العالم |
Eminim odana girsem seni Dört ayak üzerinde, Linton'u da tasmanı tutar halde görebilirim. | Open Subtitles | أراهن بأنه إذا دخلت غرفتك الليلة سأراك على الأربع وهو يمسح على ظهرك |
Şimdi de Dört ayak üzerinde miyiz? | Open Subtitles | لقد إنتهينا في القارات الأربع ، ألسنا كذلك الآن ؟ |
Tam Dört ayak üzerinde durup külotumu çıkarmış-- | Open Subtitles | بينما كنت جاثية على أربع وبعد أن خلعت ملابسي الداخليه |
Bu Dev Tembel Hayvanlar, muhtemelen, zamanlarının çoğunu Dört ayak üzerinde geçirdi. | Open Subtitles | هذا الكسلان العملاق في الغالب قضى معظم وقته في المشي على أربع أطراف |
Titrek ayakları dengeyi sağlamaya çalışır, Dört ayak üzerinde durana kadar titrer. | Open Subtitles | تلك الساقان المُرتجفتان اللتان تُحاولان تحقيق التوازن، يهتز حتى يجد نفسه على أربع. |
Dört ayak üzerinde sürünün diyorum, yapıyorlar. | Open Subtitles | إزحف حولي على أربع ، وهم يفعلون ذلك |
Adı Arc'tı ve Dört ayak üstünde yürürdü. | Open Subtitles | كان اسمه هتاف اشمئزاز، وكان يسير على أربع! |
Bunu izlemek isterdim Bir orospu gibi, Dört ayak üzerinde. | Open Subtitles | وسوف أشاهدك تضاجعها... مثل عاهرة، على أربع. |
Dört ayak üzerinde dur; arka kısmının genişlemesini sağlar. Kes şunu! | Open Subtitles | إنزلي على أربع ، هذا يوسع جزئك الخلفي - توقفي ، انا لست حيوان مزرعة - |
Erkeği Dört ayak üzerinde görmeyi severim. | Open Subtitles | أنا أحب أن أرى رجلا على أربع. |
Ve de Dört ayak üstünde. | Open Subtitles | مستلقية على أربع |
Kameramı bir kenara fırlattım. Terliklerimi çıkarıverdim ve direkt önümdeki yol hattına baktım ve kedi gibi Dört ayak üstünde çöktüm ve dizlerimin üstünde önümdeki bu hattan çıkmamaya çalıştım 9-10 metre boyunca sanırım, bilmiyorum. | TED | لا أستطيع. فرميت بعيداً الكاميرا. رميت بعيداً الشبشب، و نظرت إلى الخط المستقيم أمامي، و مشيت على الأربع مثل القطط، وعقدت بركبتي إلى جانبي هذا الخط الذي أمامي، لـ 30 ياردة أو 30 قدما، لا أعرف. |
Dört ayak üstünde çekti gitti. | Open Subtitles | لقد نزل فقط على الأربع ورحل |
Dört ayak üstünde yürümeyi öğrenmiş. | Open Subtitles | تعلمت المشي على الأربع |