"dövdüler" - Translation from Turkish to Arabic

    • ضربوني
        
    • ضربوه
        
    • ضربوا
        
    • بضرب
        
    • ضربونا
        
    • وضربوه
        
    • ضربوك
        
    • ضربونى
        
    • ضربًا
        
    • وضربوني
        
    • وضربي
        
    • لقد ضرباني
        
    • ضربوهم
        
    Bunu erkek kıyafetleriyle ilk defa yapmıyordum, ama geçen gece beni dövdüler. Open Subtitles لم تكن تلك المرة الأولى التي أفعل بها ذلك بملابس الرجال لكنهم ضربوني في الليلة الماضية
    Hapisteyken beni dövdüler ama onlara ortağım olduğunu söylemedim. Open Subtitles عندما ذهبت إلي السجن ضربوني ولم أخبرهم بأنه شريكي
    Killburn Declan ve McClay. Onu öldüresiye dövdüler. Open Subtitles ،كيلبورن و ديكلان و ماكلاي ضربوه حتى الموت
    Evden eşyalarımızı aldılar. Karımı dövdüler. Open Subtitles نعم ، لقد سرقوا أشياءاً منا ، و ضربوا زوجتى
    Belediye Başkanı'nın adamları çiftçileri dövdüler, o günden beri ağızlarında diş olmadığından sadece lapa yiyebiliyorlar. Open Subtitles عندما قام رجال الرائد بضرب أولئك المزارعين من الآن فصاعداً، أصبحوا لا يأكلون شيئاً عدا البودينغ لأنهم فقدوا أسنانهم
    Sabah yine dövdüler. Open Subtitles و في الصباح ضربونا ثانية
    Onu zehirlediler, dövdüler, vurdular. Open Subtitles تعرف بأنهم سمموه . وضربوه وأطلقوا عليه النار .ولم
    Beni o kadar kötü dövdüler ki adımı bile hatırlayamıyordum. Open Subtitles لقد ضربوني بشده فلم اقدر علي تذكر حتي اسمي.
    Beni dövdüler, bayım. Polis beni dövdü. Open Subtitles هم من ضربوني سيدي الشرطة إعتدت علي
    Beni dövdüler, bayım. Polis beni dövdü. Open Subtitles هم من ضربوني سيدى الشرطة اعتدت على
    Allison, eve dön. Beni dövdüler ve tekmelediler. Open Subtitles .أليسون"، عودي إلي البيت" .لقد ضربوني وركلوني
    Onu yolladılar ve dövdüler tanığı bir şehit yapmak için! Open Subtitles سوف تتسبب فى شغب هم الذين أرسلوه و ضربوه ! ليحيلوا شاهدا إلى شهيدا
    Onlar da adamı odadan çıkarıp dövdüler. Open Subtitles و جروه إلى خارج الغرفة و ضربوه قليلاً
    Adamı yolun ortasında öldüresiye dövdüler. Open Subtitles لقد ضربوه حتي الممات علي الطريق
    Vurmadın bile... Onlar... birbirlerini dövdüler. Open Subtitles انه يبدو انك حتى لم تقم بضربهم لقد ضربوا بعضهم بعضا
    Kızımı öyle bir dövdüler ki, artık konuşamıyor. Open Subtitles ضربوا ابنتي، وهذا هو السبب انها لن أتكلم بعد الآن.
    Evet, eşlerini dövdüler ve oğullarını doğru yetiştirdiler. Open Subtitles نعم ، لقد ضربوا زوجاتهم وانشئوا ابنائهم جيداً
    Kızları, oğlanları dövdüler. Beni bile dövdüler. Open Subtitles قاموا بضرب الفتيات و الفتيان، قاموا بضرب حتّى
    Bizi dövdüler ve giysilerimizi aldılar. Open Subtitles ضربونا واخذو ملابسنا
    Onu atından aşağı indirip, sopalarıyla öldüresiye dövdüler. Open Subtitles أنزلوه من على صهوه جواده وضربوه حتى الموت بعصيهم
    Seni çok kötü dövdüler. Her yer kan oldu. Open Subtitles . و قد ضربوك بعنف بالغ . حتى أنك كنت تنزف بشدة
    Beni dövdüler. Open Subtitles لقد ضربونى ضربا مبرحا,أتعرف
    Çocukları annelerinin haykırışları arasında kollarından söküp aldılar sonra da anneleri dövdüler. Open Subtitles انتزعوا الأطفال من بين أحضان أمهاتهم المفجوعات ثم أبرحوا الأمهات ضربًا
    Buraya gelip beni dövdüler ve anahtarımı aldılar. Open Subtitles فجاؤوا هنا وضربوني بشدة ثم أخذوا مفاتيحي
    Elimden geleni yaptım ama beni yakıp dövdüler. Open Subtitles ‫فعلت جهدي فقاموا بإحراقي وضربي
    Beni, kuduz köpekmişim gibi olayı izleyen ailemin önünde dövdüler. Open Subtitles لقد ضرباني أمام والدي اللذين وقفا مكتوفي الأيدي كأنني كلب مسعور.
    Onları dövdüler, onları vurdular ve linç ettiler. Open Subtitles لقد ضربوهم وأطلقوا النار عليهم وقاموا بإعدامهم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more