"düşünüyordu" - Translation from Turkish to Arabic

    • ظن
        
    • إعتقد
        
    • ظنت
        
    • يظن
        
    • ظنّ
        
    • إعتقدت
        
    • يفكّر
        
    • كان يفكر
        
    • كان يعتقد
        
    • ظنّت
        
    • اعتقدوا
        
    • يُفكر
        
    • كانت تعتقد
        
    • إعتقدتْ
        
    • إعتقدَ
        
    Onu iki eşcinselle aldattığımı düşünüyordu. Zeki olduğu konusunda hala ısrar ediyor musun? Open Subtitles لقد ظن أنني اخونه مع اثنين من الشواذ انت متأكد انه حاد الملاحظة؟
    Kararı etkileyen üye umut vaat ettiğini düşünüyordu. Yanıldığı apaçık ortada. Open Subtitles ذلك العضو المقرر إعتقد أنك بدوت واعدا ، الأمر واضح الآن
    Çünkü ne olduğunu bildiğini düşünüyordu, bana istediğim her şeyi veriyordu: Merhamet, şefkat TED لأنها ظنت أنها تعلم ماهية الأمر، منحتني كل ما كنت بحاجة إليه: اللطف والشفقة.
    Kıvranmaya başladı ve bayıldı. Başkanın doktoru, yarbaya inme indiğini düşünüyordu. Open Subtitles بدأ بالأختناق ثم أنهار طبيب الرئيس يظن أنه أصيب بسكتة دماغية
    Lanet müdür benim de o çetenin bir parçası olduğumu düşünüyordu. Open Subtitles ظنّ ذلك المدير السافل أنني فرد من العصابة
    İnsanlar hakkımdaki gerçeği ve yapabildiklerimi bilse onu hemen yargılamazlar diye düşünüyordu. Open Subtitles إعتقدت أليشا أنه إن عرف الناس حقيقتي وقدراتي لن يتسرعوا بالحكم عليها
    Harika biri olduğunu düşünüyordu ve bu da çok seksiydi. Open Subtitles ظن انه كان رائعًا، و ان هذا كان مثيرا جدًا.
    Haki, beni Karadeniz'den geçirerek Nazileri atlatacağını düşünüyordu. Open Subtitles هاكى ظن انه سيخدع النازيين بأن يقوم بأخراجى من تركيا عبر البحر الأسود
    Herkes, karakterlerinin sağlam olduğunu düşünüyordu bu yüzden de roninler şimdiye dek kapılarına dayanmadı. Open Subtitles ظن الجميع أنهم أشداء حتى الآن كان المحاربون يتجاهلون بواباتهم
    Aristo etiğin matematiğe pek benzemediğini düşünüyordu. TED إعتقد أرسطو أن الأخلاق من غير الممكن أن تكون مثل الرياضيات.
    Etiğin, anlık bir karar verirken doğru yolu bulmak üzere, en iyi şekilde hüküm verme yetimizi kullanma meselesi olduğunu düşünüyordu. TED إعتقد أن الأخلاق عبارة عن مجموعة من القرارات نتخذها بين فترة وأخرى باستخدام حكمتنا للعثور على المسار الصحيح.
    Halkın çoğu, Naziler'in pek de tekin olmadığını düşünüyordu. Open Subtitles الغالبيه ظنت ان النازيين يعانون هوساً و يغالون بعض الشىء
    Sen onu şişirene kadar o da öyle düşünüyordu. Open Subtitles كما ظنت هي ذلك أيضاً حتى بدأتِ تعظّمين من شأنها.
    New Orleans polis departmanı şu ana kadar seri katilin kasırgada öldüğünü düşünüyordu. Open Subtitles حتى الآن, قسم شرطة نيو اورليانز يظن ان السفاح قد قتل في العاصفة
    Ama hala o iri Kaya'yı tepeye doğru itebileceğini düşünüyordu. Open Subtitles لكن مازال يظن أن بإمكانه دفع تلك الصخرة إلى الأعلى
    Tam gününün daha ilginç geçemeyeceğini düşünüyordu ki geçti. Open Subtitles و كما ظنّ الرجال ان اليوم لن يكون به مفاجئات أكثر من هذا فكان به
    Sana inanıyordu. İleride başına büyük şeylerin geleceğini düşünüyordu. Open Subtitles لقد وثق بقدراتك لقد ظنّ بأنكَ ستتصدّر أموراً عظيمة
    Kocasının hobisinin otoriter kadınla kırbaç saklamaca oynamak olduğunu düşünüyordu. Open Subtitles إعتقدت أن زوجها كان يلعب إخفاء السوط مع معالجته للسيطره
    Evde de, babam istediği birşeyi düşünüyordu. Open Subtitles نعود للمنزل. والدي كان يفكّر بشيء يرغب به كثيراً
    Bu desenler hakkında düşünüyordu, O, tekbaşına onları 12 -- 12x12 boyutlu yapabilirdi. TED كان يفكر في هذه الأنماط، وتمكن من صنعها بحجم 12 12 في 12.
    Nicholas Ballard kristal kafatasının bir aktarım cihazı olduğunu düşünüyordu. Open Subtitles نيكولاس بالارد كان يعتقد أن الجمجمة هى وحدة نقل آنى
    Aslında pek bir şey değil.Sadece, bayan stajyer doktorlarıyla fazla flört ettiğimi düşünüyordu. Open Subtitles لا شيء ، بجدّيّة ، ظنّت فحسب أنني أغازل كثيراً الطبيبات المقيمات كثيراً
    Yani Japonlar yüzde 56’lık bir kesimin kırsal bölgede yaşadığını düşünüyordu. TED اعتقدوا أن 56 من كل 100 شخص يعيش في المناطق الريفية.
    Seni düşünüyordu. Sana bunu vermemi istedi. Open Subtitles لقد كان يُفكر بكِ و قد طلب مني أن اُسلمكِ هذا
    Muhtemelen yola yeterince dikkat etmediğimi düşünüyordu. Open Subtitles محتمل انها كانت تعتقد اننى لم اكن منتبها للطريق.
    Diğer sen, insan olan, senin yok edildiğini düşünüyordu. Open Subtitles الآن، الأخرى منكِ ، الواحدة البشرية إعتقدتْ بأنّك قَدْ حُطّمتِ
    Çünkü bir cadının etkisi altında olduğunu düşünüyordu. Open Subtitles لأن إعتقدَ بأنّه كَانَ ممسوس مِن قِبل ساحرة نعم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more