"düşüncesiz" - Translation from Turkish to Arabic

    • متهور
        
    • طائش
        
    • طائشة
        
    • متهورة
        
    • أرعن
        
    • الطائشة
        
    • متهورا
        
    • متهوراً
        
    • متهوره
        
    • متهورين
        
    • مراعي
        
    • مستهتر
        
    • نصف مطبوخ
        
    Hızlıca beşinci basamağa atlıyoruz. bu adamın acımasız ve düşüncesiz olduğu kararına varıyoruz, ona iyi bir ders verilip haddinin bildirilmesi lazım. TED نقفز سريعا إلى الدرجة الخامسة، نحن خلُصنا إلى أن هذا الشاب بلا قلب، متهور ويحتاج لأن يتعلم درسا ويعرف حدوده.
    Bazı düşüncesiz seri katiller, bize ipucu bırakmakta başarısız oluyorlar. Open Subtitles نوعاً ما قاتل مسلسل متهور و غالباً يفشل أن يترك لنا أى مفتاح
    Bilirsiniz, video oyunları çok derin olabilirler, çok düşüncesiz olduklarında bile. TED تعلمون، ألعاب الفيديو يمكن أن تكون حقاً عميقة حتى عندما كنت طائش تماما.
    Evet, yolunu şaşıran bazı gri saçları kapatmak için yapılan düşüncesiz bir girişimdi. Open Subtitles كانت محـاولة طائشة لتغطية بـعض الشـيب لكن فشلت فشلاً ذريعًا
    Şimdi böylesine eşsiz bir gerdanlığı dışarıda takarak neden bu kadar düşüncesiz davrandığımı soracaksınız bay Marlowe? Open Subtitles انك على وشك ان تسأل, لماذا كان يجب ان اكون متهورة لكى اخرج فى المساء مرتدية عقد لايمكن تعويضه
    Çocukluğundan beri şımartılan... düşüncesiz ve tez canlı bir çocuk olduğunu farzet Open Subtitles -افترضى أنك فتى -فتى متهور ، أرعن منذ الطفولة فصاعدا
    Karım seni ilgilendirmez. Mesele senin düşüncesiz tavırların. Open Subtitles زوجتي ليست بمشكلتكِ، المغزى هو طبيعتك الطائشة.
    Ama tabi ki, kendi ismimi kullanacak kadar düşüncesiz değildim. Open Subtitles ولكن بطبيعة الحال، لم أكن متهورا لاستخدام اسم بلدي.
    Duygularım dağılmış durumda ve düşüncesiz bir şeyler yapmamam lazım. Open Subtitles فمشاعري متفجره في كل مكان و من المهم ألا اقوم بأي شيء متهور
    Sonradan pişman olacağı düşüncesiz bir hareket yapmasından korkuyorum. Open Subtitles انا لا اريدها ان تفعل شىء متهور و تندم علية بعد ذلك
    O muhtemelen uzağa taşınan düşüncesiz bir çocuktu. Open Subtitles كان على الأرجح فقط فتى متهور إسترسل بعيدًا.
    düşüncesiz bir şekilde müdahale edip bir şey diyemeyiz çünkü bu onlara bir bahane olur. Open Subtitles لا يمكننا قول شيء والتصرف بشكل متهور علينا أن نبرر لهم بعذر مقنع
    Nasıl bu kadar düşüncesiz oldum bilemiyorum. Open Subtitles أنا لا أَعْرفُ كَمْ أنا كَانَ يمكنُ أَنْ أكُونَ طائش جداً.
    düşüncesiz ve duyarsız davrandım. Telafisi çok zor, biliyorum. Open Subtitles كنت طائش وعديم الأحساس، وأنا أعرف أن لا يمكنني التعويض عنه..
    Bana sadece Claire'in güvende olacağına ve düşüncesiz bir hareket yapmayacağına söz ver. Open Subtitles أعدني فحسب بأنها ستكونُ بآمان .ولن تفعل أيّ شيءٍ طائش
    düşüncesiz değilim. Open Subtitles أنا لست طائشة , ولست محبّة للرسائل الجنسية
    Bu kadar düşüncesiz olma. Seninle konuşmaya hazırlanmıştım. Open Subtitles لا تكوني متهورة أنني أخطط لكي أجري محادثة جيدة
    Sen düşüncesiz bir ahmak mısın? Open Subtitles بأنك أرعن طائش ؟
    Bunlar, senin söylediklerine göre babanın yaptığı düşüncesiz yargılara benziyor. Open Subtitles هذه هي نفس النوع من الأحكام الطائشة التي كنت دومًا تقول أن والدك معارضها
    General Krell'i düşüncesiz sanırdım, fakat şimdi klonlardan nefret ettiğini düşünüyorum. Open Subtitles اعتقدت ان القائد كيرل متهورا , لكنى الان بدءت افكر فى انه يكره المستنسخين
    Kendimi kötü hissediyorum. düşüncesiz ve özensiz davrandım. Gönlünü almak istiyorum. Open Subtitles لقد كنت متهوراً وأنانياً وأريد أن أعوض عليك
    Hep düşünmeden hareket ettiğini ama gerçekte düşüncesiz olduğunu söylerdi. Open Subtitles لقد إعتادت القول بأنها كانت عفويه لكنها كانت فعلاً متهوره
    düşüncesiz davranmak istemeyiz. Open Subtitles حتى ترشدنا مجساتنا الى... لا نريد ان نكون متهورين
    Cinsel tercihimle ilgili kaba, düşüncesiz ve edepsiz bir yorum yapacağını biliyorum. Open Subtitles أعرف أنك ستطلق تعليقاً وقح، غير مراعي وقذر إزاء ميولي الجنسي
    Tanıdığım en bencil, düşüncesiz adamsın. Open Subtitles أنت أكثر رجل مستهتر وأناني قابلته في حياتي
    düşüncesiz. Open Subtitles نصف مطبوخ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more