Şimdi bile, onun gözlerini düşündüğüm zaman, kanım damarlarımda donuyor. | Open Subtitles | حتّى الآن، عندما أفكر فى عيونه يجمد الدم فى عروقى |
Babam hakkında düşündüğüm zaman, neden bu şekilde davrandığımı söyleyebilir misiniz? | Open Subtitles | هل تخبرينى لماذا افعل اشياء لنفسى عندما أفكر فى اْبى ؟ |
Bolluk yaratmayı düşündüğüm zaman, konu gezegendeki herkes için lüks bir hayat yaratmak değil; imkan dolu bir hayat yaratmak. | TED | عندما أفكر في صنع الوفرة، فهو لا يعني صنع حياة رفاهية لجميع الناس على هذا الكوكب ولكن صنع حياة مليئة بالاحتمالات. |
İki olağanüstü film yaptığımı düşündüğüm zaman gidip bir başkasını yapıyorlar! | Open Subtitles | كما آل باتشينو فقط عندما ظننت كنت قد قدمت اثنين الأفلام رائع، |
Bunu düşündüğüm zaman, Anne ve babam evliydiler | Open Subtitles | عندما افكر في الامر ، والدي بقيا متزوجين |
Bu konuyu düşündüğüm zaman nasıl başarabileceğimi bilemiyorum. | Open Subtitles | عندما أفكر في ذلك، لا أستطيع رؤية كيف يمكنني أن أنفضه من رأسي |
Sanırım haklısın. Seni düşündüğüm zaman, her zaman bir odada geçiyor. | Open Subtitles | أعتقد أنك على حق.عندما أفكر بك دائماً تكون في حجرة |
Biliyor musun Lloyd, senin o kadar salak olamayacağını düşündüğüm zaman gidip böyle birşey yapıyorsun. | Open Subtitles | أتعلم يا لويد. عندما أفكر أنك يمكن أن تكون الأغبى وتستبدل الشاحنه بهذه |
Öleceğimi düşündüğüm zaman aklıma ne geliyor biliyor musun? | Open Subtitles | عندما أفكر أنني كنت سأموت تعرف ما هي الصورة في رأسي؟ |
O geceyi düşündüğüm zaman... sanki ne olacağını biliyormuşum gibi. | Open Subtitles | عندما أفكر فى هذه الليلة يبدو لى انى أعرف ما سيحدث |
Çocukların sana ne kadar saygı duyduğunu düşündüğüm zaman rahatsız oluyorum, Ray. | Open Subtitles | إنه مؤلم عندما أفكر كيف أن الأطفال ينظرون لك كقدوة لهم . |
- düşündüğüm zaman, sen ve Sutton birbiriniz için uygunsunuz. | Open Subtitles | عندما أفكر في ذلك أنت و "ساتن" مثاليين لبعضكما البعض |
Onu düşündüğüm zaman... Daha önce hiç böyle hissetmedim. | Open Subtitles | عندما أفكر بها، لم أشعر بهكذا شعور من قبل. |
Hayatımda istediğim on şeyi düşündüğüm zaman sen bunların dokuzuna sahipsin. | Open Subtitles | عندما عندما أفكر عشرة أشياء أريد في زوجة، كان لديك تسعة منهم. |
Aslında gerçekten kötü insanları düşündüğüm zaman... | Open Subtitles | في الحقيقة، عندما أفكر في الأشخاص السيئين حقاً |
yakın geleceği düşündüğüm zaman, bu yaklaşıma sahip olduğumuzu biliyorsunuz, ne olursa kendi kendine olur. | TED | عندما أفكر بالمستقبل القريب، كما تعلمون أن لدينا هذا السلوك، " حسناً مهما يحدث، فليحدث." |
* Yalnız ve korkan çocukları düşündüğüm zaman * | Open Subtitles | عندما أفكر في الأطفال الوحده ، والخوف |
Öleceğimi düşündüğüm zaman geride bırakmaya cesaret edemediğim sadece sendin. | Open Subtitles | عندما ظننت أنني يموت ستعمل كنتم الشيء الوحيد لم أستطع تحمل لتترك وراءها. |
Tıpkı seni öldürdüğümü düşündüğüm zaman olduğu gibi hissetmek için. | Open Subtitles | للشعورمثل... مثلما شعرت عندما ظننت أنني سأقتلك |
Üzerimdeki büyük sorumluluğu düşündüğüm zaman, | Open Subtitles | عندما افكر فى مسئولياتى الضخمه |
İkisini birlikte düşündüğüm zaman, onu affedemiyorum. | Open Subtitles | عندما افكر حيال عودتننا معا",فأنا لايمكنني منحه المغفرة |