Sahip olduğunu düşündüğün şey bu mu, yaşlı adam? Kader mi? | Open Subtitles | أهذا ما تعتقد أنك تتمتع به أيها العجوز؟ |
Keşke seni, düşündüğün şey olmadığıma dair ikna edecek vaktim olsaydı. | Open Subtitles | اتمني ان يكون لدي الوقت لاقنعك. بأنني لست ما تعتقد. |
Gerçek diye düşündüğün şey basitçe kazananların sana sunduğu hikâyelerdir. | Open Subtitles | ما تظنه بحقائق، هي ببساطة قصص، المنتصرون غذّوك بها. |
Aşk hiç olacağını düşündüğün şey değildir, değil mi? | Open Subtitles | الحب هو ابدا ليس ما تفكر به ان يحدث ، اليس كذلك ؟ |
Nerede olduğunu Tanrı bilir ve tek düşündüğün şey para. | Open Subtitles | والله اعلم اين هو, وكل ما تفكرين به هو المال |
Ben kimseye bir şey yapmadığım, eğer düşündüğün şey buysa. | Open Subtitles | لم أضاجع غيرك إذا كان هذا ما تظنينه |
Sadece söylüyorum, düşündüğün şey değil, düşündüğün şeyi bir an önce söyle. | Open Subtitles | أخبرتك الآن أن الأمر ليس كما تعتقد وأنت في الحال تقول ما تعتقده |
Tek düşündüğün şey seks. | Open Subtitles | الجنس أهذا هو ما تفكر فيه الجنس الجنس الجنس |
Ben düşündüğün şey değilim tatlım. Gel buraya bastır. | Open Subtitles | أنا لست كما تظنين يا عزيزتي ، تعالي ضعي يدك هنا |
Yarattığını düşündüğün şey her ne ise, benim adım, benim yüzüm olmadan sen hiçbir şeysin. | Open Subtitles | أياً كان ما تظن أنك أنشأته، فبدون اسمي ووجهي، أنت لا شيء |
Hele ki düşündüğün şey gerçekse olay daha da ilginç. | Open Subtitles | خصوصاً إذا كان هذا الشيء يقصد ما تعتقد بأنه يقوم به |
Biliyor musun, bazı psikolojik vakarlarda senin işe yarayacağını düşündüğün şey değil hastanın düşündüğü şey işe yarar. | Open Subtitles | أتعلم , في بعض الحالات النفسيه لا يهم ما تعتقد أنه سينجح المهم هو ما تعتقد هي انه سينجح |
Ama bazen aşk olarak düşündüğün şey sağlıksız bir saplantı olabilir. | Open Subtitles | ولكن أحياناً ما تظنه حُب هو مجرد تثبيت غير صحى |
Şuan düşündüğün şey bu mu? | Open Subtitles | اهذا ما تفكر به |
Sanırım düşündüğün şey önemsiz. | Open Subtitles | اعلمي انه ليس من المهم ما تفكرين به |
Darryl onu zehirlemeye çalıştığımı düşünüyor. Eğer düşündüğün şey oysa, onu öldürmeye çalışmadım. | Open Subtitles | انا لم احاول قتله ان كان هذا ما تظنينه |
düşündüğün şey bumu... deli çocuk? Tristen! | Open Subtitles | أهذا ما تعتقده أيها الفتى المجنون؟ |
Senin düşündüğün şey için değil ama evet. | Open Subtitles | نعم، رغم أنني لا أعرف إن كان ما تفكر فيه |
Aslında tam da düşündüğün şey. | Open Subtitles | في الواقع، انه بالضبط ماتعتقدينه |
düşündüğün şey bu, değil mi? Arkadaştık, Sawa. | Open Subtitles | ماذا تظنينى, لقد كنا أصدقاء يا, ساوا ؟ |
Gabriel senin düşündüğün şey değil. | Open Subtitles | "جابرييل" ليس ما تطنه |
Şu anımızın ortasında düşündüğün şey bu mu? Hayır! | Open Subtitles | يا إلهي، هل هذا ما تفكرين فيه في وسط لحظتنا؟ |
Polisin işine karışma, düşündüğün şey değil. | Open Subtitles | إن هذه أمور الشرطه، ليس الأمر كما تعتقدين |