"düşündüm ve" - Translation from Turkish to Arabic

• وفكرت
• فكرت فى
• فكرت في هذا و
• فكرت بالأمر و
• لقد فكرت بالموضوع
• عندما رأيت أنك
• فكرت ملياً
• لكنني فكرت
• لقد كنت افكر
• كنت أفكر بما

Fark yaratmakla ilgili söylediklerini düşündüm ve sanırım, burada sanat yapmaktansa orada barış sağlayabilirsem daha büyük bir fark yaratırım.
فكرت حول ما قلته لي حول صنعي للفارق. وفكرت أنه يمكنني إحداث فرق بصنع السلام هناك. عوض رسم لوحات هنا.

Yanılıyor olurdunuz. Sonuç olarak o gece, bir kutu ilaçla ve elimde kağıt kalemle hayatımı sonlandırmayı düşündüm. Ve gerçekleştirmeye de bu kadar yakındım.
ستكونون مخطئين. ذات ليلة جلست بجوار قارورة حبوب مع ورقة وقلم في يدي وفكرت في إنهاء حياتي وكنت على مقربة من فعل ذلك.

Ben de düşündüm ve sonunda onları yenebileceğimiz bir plan hazırladım.
وقد فكرت فى خطة ستمكننا اخيرا من هزيمتهم

düşündüm ve telefon servisimi değiştirmek istemediğime karar verdim.
فكرت في هذا و أظني لا أريد أن أغير خدمة هاتفي

- Bu konuyu tekrar düşündüm ve geri alıyorum.
أريد فقط أن أقول أنى فكرت بالأمر و لقد غيرت رأى

Bunu düşündüm ve Çocuğum için baba olmak istiyorum.
لقد فكرت بالموضوع و اريد ان اكون اب لطفلي

Mühür seni de değiştirmeye başlayınca insanlığa bir tehdit olacağını düşündüm ve sana da aynı şeyi yaptım.
و عندما بدأت العلامة بإفسادك و عندما رأيت أنك تشكل تهديدًا للجنس البشري فعلت الشيئ ذاته لك

Hank'in taleplerini düşündüm ve bir karara vardım.
انا فكرت ملياً فى مطالب هانك وتوصلت لقرار

Ama ben de çok düşündüm ve ben antropoloji dersini alıyorum.
لكنني فكرت أنا أيضاً. و أنا و أنا أدرس علم الإنسان.

Bakın, çocuklar. Bütün gece düşündüm ve her şey için sizden özür dilemek istiyorum.
انظروا يا رجال لقد كنت افكر طوال الليل انا فقط اريد ان اقول , متاسف

Yaşadıklarımızı düşündüm ve bu hediye ile buzların eriyeceğini umuyorum.
كنت أفكر بما حدث، وآمل أن هذه الهدية، ستصلح الأمر

Her yönden düşündüm ve geçmişi tekrar düşündüm.
فكرت به في الطريق إلى هناك وفكرت به في الطريق إلى هنا

Eve gideceğimi, bazı arkadaşlarımı göreceğimi düşündüm ve seni görebilmemin elbette denklemin en önemli kısmı olabileceğini düşündüm.
وفكرت ربما في مقابلتك وهذا هو الجزء الأهم من المعادلة

Dünyadaki bütün kederleri, hüzünleri ve boktan acıları düşündüm ve bunlar beni kaçırmak istedi.
وفكرت بكل المرارة والحزن والمعاناة في هذا العالم جعلتني أرغب بالهروب

Her açıdan düşündüm ve anladım ki çok zarar verdim.
لقد فكرت فى ذلك من جميع الجوانب و اكتشفت اننى دمرت اشياءاً كثيرة

Pekâlâ. Bunu düşündüm ve bir gecelik ilişkiyi kabul edemem.
بصى بقى, أنا فكرت فى الموضوع ومش قابلة انى أكون حبيبة كده لليلة واحدة

Sevgi bencil değildir." Ve bunun üzerine düşündüm ve düşündüm, "Burada sevgi göstermiyorum. Ciddi anlamda sevgi göstermiyorum.
الحب ليس أنانياً." و فكرت في هذا, و فكرت, "أتدرون, أنا لا أظهر الحب هنا. أنا حقاً لا أظهر الحب هنا.

düşündüm ve ona inanıyorum.
فكرت في هذا و انا اصدقها

Ama geri dönmeyeceğini düşündüm ve söylememek daha mantıklı geliyor.
ولكنني فكرت بالأمر و فضّلت ألا أخبرها

Pekala, düşündüm ve Jeff'i bir süre denemek için almaya karar verdim.
حسناً , لقد فكرت بالأمر و قررت بأن أدع (جيف) تأتي معنا على قاعدة الثلاثي

düşündüm ve gerçekten çok eğlenceli olabilir, bilirsin.
لقد فكرت بالموضوع ويبدو الأمر مسليا صحيح

Uzun uzadıya düşündüm ve ne yapmam gerektiğine karar verdim.
لقد فكرت ملياً وقررت كيف سأتعامل مع الأمر

Bunu çok düşündüm ve böyle bir karara vardım.
لكنني فكرت بالأمر كثيراً, وهذا هو القرار الذي اتخذته.

Dostluk ve aile bağı hakkında epey düşündüm ve onlara, yollara verdiğim kadar değer veremediğime karar verdim.
لقد كنت افكر كثيراً بخصوص الأصدقاء والعائلة وقررت بأنه لا استطيع الاهتمام بهم

Bilmiyorum. Daha önce vücutla ilgili söylediklerini düşündüm ve aniden bu aklıma geldi ve bacaklar bana oldukça masum göründü.
كنت أفكر بما كنت تقوله عن اجزاء الجسد لذا فكرت بهذه الفكره