"düşünebilirsin" - Translation from Turkish to Arabic

• التفكير
• تفكر
• تفكري
• ربما تعتقد
• تظني
• قد تعتقد
• ربما تظنين
• تظننى
• قد تظن
• تعتبرني
• تفكّري
• تفكرى
• ربما تظن
• تأنّي
• أنتِ تعتقدين

Bu ahlaksızların ergenlik çağındaki oğlunun üzerinde bırakacağı etkileri düşünebilirsin.
هل امكانك التفكير في اثر هذا الخداع على ابنك المراهق

Belki bir dahaki sefere, salata veya yeşillik yapmayı düşünebilirsin.
ربما يمكنك التفكير بصنع سلطة او خضروات في المرة القادمة

İstediğin kadar hamle düşünebilirsin ama nihayetinde yaptığım hamleler senin bana yapmamı söylediklerin.
يمكنك أن تفكر في كل الحركات و لكن في النهاية الحركات التي ألعبها

Kendi kendime " NasıI olur da intihar etmeyi düşünebilirsin?" demeye başladım.
وأنا بدأت بالشعور، كيف حتى تفكر بقتل نفسك، أليس ذلك غباء؟

İstersen biraz daha düşünebilirsin.
مهلا ، يمكنك أن تفكري في ذلكـ أطول إذا كنتي تريدين.

Uykuya dalarken burada ne kadar harika bir iş çıkardığını düşünebilirsin.
في حين انك تشعر بنعاس ومجرد التفكير المهمة كبيرة أنك أنجزت.

Bunu müze gibi düşünebilirsin sanki her yerde kuş postları varmış ya da ne bileyim duvarlara kınkanatlılar asılıymış gibi...
يمكنك التفكير في الأمر كمتحف، تماما مثل أن يكون هناك جلود الطيور أو، كما تعلمون، علق الخنافس حتى على الجدار.

Belki dün gece de dediğim gibi yarışta kalmayı düşünebilirsin diye.
لتعيد التفكير في ما قلته مساء أمس بشأن البقاء في المنافسة

Hayır! Anne! Nasıl böyle bir şeyi düşünebilirsin?
ماما كيف يمكنِ التفكير حتى فى مثل هذا الشىء؟

İstediğin her şeyi düşünebilirsin... sonuçlar çıkarabilir, onlarla çelişebilirsin... tıpkı bir melek gibi ama herkese kapalı olmadan.
فتستطيع التفكير بأي فكرة وأن تضع اسنتاجاتك وأن تناقضها مثل أي ملاك ولكن بدون أن تكون مقيدا

Böyle bir zamanda nasıl seks düşünebilirsin?
كيف تستطيع التفكير في الجنس في وقت كهذا ؟

Kadınlara nasıl davrandıklarını bile bile, Mahtob'u burada büyütmeyi nasıl düşünebilirsin?
كيف يمكنك أن تفكر في تربية ماهتوب هنا مع الكيفية التي تعامل بها المرأة؟

Kaptan'ın seni başka bir yerde bırakmasını istemeyi düşünebilirsin.
يجب أن تفكر أن تطلب من القائد أن يقذف بك فى مكان آخر

sonra tutuklandım... ama soygundan değil... böyle düşünebilirsin... ama kokoain bulundurmaktan.
ليس لإقتحامى شقته وربما هذا ما كنت تفكر فيه ولكن لحيازة الكوكايين

Onun hakkında biraz daha uzun düşünebilirsin... sonra tam buraya döneceğiz, veya bana silahı nerede ayarladığını söyleyebilirsin!
يمكنك أن تفكر في ذلك قليلا ثم سنعود من جديد هنا ، أو تخبرنا أين أخفيت البندقية

Eğer kendini iyi hissettirecekse münasebetsiz bir iş olarak düşünebilirsin.
يمكن أن تفكري بالأمر أكثر من تشويش طقس إذا يجعلكِ تشعرين افضل.

Henüz 14 yaşındaydı. 14 yaşındaki birinin henüz aklı başında birisi olmayacağını düşünebilirsin.
أنت ربما تعتقد أن الشخص العادي بعمر 14 لن يعرف رأيه الخاص.

Kıyametin kopacağını bile düşünebilirsin.
لك الحق في أن تظني أن الأمور تؤول للأسوء

Tuhaf olduğunu düşünebilirsin ama hayatımda ilk defa kendimi bu kadar iyi hissettim.
قد تعتقد أنه غريب لكنها هي المرة الأولى في حياتي اشعر فيها بأني على حق

Onun karşına çıkan en harika adam olduğunu düşünebilirsin, belki haklısındır da.
ربما تظنين أنـّه، أفضل فتى رأيتيه بحياتكِ. و ربما تكونين على حق.

Benim geri zekalı olduğumu düşünebilirsin.
يبدو أنك تظننى مغفلة بالكامل

Kısa kaldığımı düşünebilirsin ama sana verdiğim bendekinin hepsi.
أعني أنك قد تظن أنها ناقصة، لكن عندما سلمتك إياها كانت موجودة كلها.

Bu bölgenin valisiyim, ama beni Tanrı olarak düşünebilirsin.
أنا حاكم هذه المقاطعة لكن يمكنك أن تعتبرني الزعيم الروحي

Nasıl böyle bir şey düşünebilirsin?
كيف إستطعتِ أن تفكّري أنّني قد أقوم بذلك ؟

İstersen aşı olurken deniz atlarını düşünebilirsin, ne dersin?
لكن ما رأيكِ عندما يحين وقت الحقنة أن تفكرى فى فرس البحر؟

Aynı şeyin baba aslan için de geçerli olduğunu düşünebilirsin, ...ama aynı şey değil.
ربما تظن أن الأمر سيان للأسد لكنه ليس كذالك

İstediğin kadar düşünebilirsin.
تأنّي قدر ما تشائين

Mezar soyguncularından bile aşşağlık olduğumu düşünebilirsin. Ama onu öldürmedim.
أنتِ تعتقدين أنني أدنى من سارق القبور ، ولكنِ لم أفعلها.