"düşünecekler" - Translation from Turkish to Arabic

    • سيظنون
        
    • يعتقدون
        
    • سيظن
        
    • سيفكرون
        
    • سيعتقدوا
        
    • ستعتقد
        
    • سيعتقد
        
    • ستظن
        
    • سيفترضون
        
    • معرفة موقعه
        
    • وسيعتقدون
        
    • سيعتقدون
        
    • سوف يظنون
        
    • سيظنونها
        
    Önemli! Onlara aramadılar dedim. Şimdi işbirlikçi olduğumu düşünecekler! Open Subtitles إنه مهم إن أخبرتهم أنه لا توجد مكالمات سيظنون أنني أعمل معهم
    Hokkabazlık olduğunu düşünecekler ve küçük düşeceksin. Open Subtitles انهم سيظنون بانها خدعة و فقط ستقوم باذلال نفسك
    Yanlış kişiyi takip edecekler ve onun parayı bana getirdiğini düşünecekler. Open Subtitles ..و هم سيراقبون الشخص الخطأ يعتقدون أنها سوف تحضر المال لي
    Eksik saydıklarını düşünecekler ve listeden bakana kadar boş verecekler. Open Subtitles سوف يعتقدون انهم اخطأوا العد و ويتركون ذلك لنداء تفقد الطابور
    Bilirsin, eğer böyle şeyler söylemeye devam edersen insanlar umursadığını düşünecekler. Open Subtitles لو استمررت بقول أشياء كهذه سيظن الناس أنك تهتم لأمري فعلاً
    Mars’ta gerçekten bir koloni kurduğumuzda ne düşünecekler? TED ماذا سيفكرون عندما نقوم بإنشاء مستعمرة على المريخ؟
    Son saniyede attığımızı düşünecekler. Open Subtitles سيعتقدوا أننا فعلناها خلال اللحظات الأخيرة
    Eğer suşiyi köpeklere verirsem şöyle düşünecekler... "Artık hep suşi yiyeceğim." Open Subtitles لأنه لو أعطيته للكلاب فهي ستعتقد أنها ستحصل عليه طوال الوقت
    Böylece, uçağı bulduklarında oraya daha önce kimsenin gitmediğini düşünecekler. Open Subtitles بهذه الطريقة ...عندما يجدون الطائرة سيظنون أن أحداً لم يجدها...
    Her zamanki gibi şişenin dibine vurduğunu ikinizin kavga ettiğini ve ikinizin de öldüğünü düşünecekler. Open Subtitles سيظنون أنه تم خداعه، كما يحدث دائما، ثم تشاجر كلاكما،
    Tabii ki, ikimizde biliyoruz ki evlenirsek, insanlar-- seninkiler bana büyük bir iyilik yaptığını düşünecekler. Open Subtitles بالتأكيد، كلانا يعلم من إن تزوجنا فالعائلة، عائلتكِ سيظنون من أنكِ منحتني البركة كثيراً
    Kodundaki bozulmaları ve seğirmeleri gördüklerinde oyunumuzun bozuk olduğunu düşünecekler. Open Subtitles وعندما يرى اللاعبون التذبذب الناتج من كونها خطأ برمجي سيظنون أن لعبتنا بها خلل
    Seni kullanarak bana ulaşabileceklerini düşünecekler. Open Subtitles وسوف يعتقدون أنه يمكنهمالوصولللمنزلعنطريقكِ.
    Bunları okuyan herkes gerçek Jay ve Sessiz Bob'un bir çift pislik olduğunu düşünecekler. Open Subtitles كل هؤلاء الناس يقرءون هذه التفاهات يعتقدون ان جاى وبوب الصامت الحقيقيين اثنين من الاغبياء
    Onlar, King Kong'un İskelet Adası'ndan gelip onlara saldırdığını düşünecekler. Open Subtitles سوف يعتقدون أن كنج كونج قد هبط عليهم من جزيرة الجماجم و إغتصبهم هيي ..
    Küçük miktarlarda kredi almak isteyen müşterilerimiz olacak insanlar mudilerimizin parasıyla kumar oynadığımızı düşünecekler. Open Subtitles و سنحرص على أن يكون لدينا مزيد من الزبائن اللذين يسعون للحصول على قروض صغيرة سيظن البعض أننا نقامر بأموال المودعين
    Bu işlere bulaşıp ailelerini tehlikeye atmadan önce iki kez düşünecekler. Open Subtitles سيفكرون كثيراً قبل الإشتراك والمخاطرة بأرواح عائلاتِهم.
    Ne düşünecekler benim yatak odama girersen? Open Subtitles ماذا سيعتقدوا بدخولكِ غرفة نومي؟
    Hayatlarının ilk iki yılında yavrular onu anneleri olarak düşünecekler. Open Subtitles لأول سنتين من حياتهم, ستعتقد هذه الكتاكيت انه هو الأم,
    Eve gitmeyi çok istiyorum ama sonra herkes çocuk kalmış, bir aptal olduğum için gittiğimi düşünecekler. - Hemen geliyorum. Open Subtitles أنني أريد بشدة أن أعود للبيت , لكن يحينها الجميع سيعتقد
    Bankalar kafamızın güzel olduğunu ya da inme indiğini düşünecekler. Open Subtitles ستظن البنك إما أننا منتشين أو مصابين بأزمة
    Emrin gereğini yapmazsak bizim askerlere yakınlık duyduğumuzu varsayıp bu gizli görevi bir sır olarak saklayamayacağımızı düşünecekler ve bizi de öldüreceklermiş! Open Subtitles إذا لم نقم بتنفيذ الأمر، سيفترضون أننا نتعاطف مع الجنود وأننا غير مؤتمنين للحفاظ على هذا السرّ
    - Onlar her kimse, gittiler. - Havai fişek olduğunu düşünecekler. Open Subtitles ـ مهما كان من بالخارج فقد ذهبوا ـ وسيعتقدون أنها ألعاب نارية
    Ne yaparsam yapayım benim de bu cinayette parmağımın olduğunu düşünecekler. Open Subtitles بغض النظر عن قرار المحكمة، جميعهم سيعتقدون أن لي علاقةٌ بالأمر
    Kaybedersen senin rezil herif olduğunu düşünecekler ve birleşme yapmak istemeyecekler. Open Subtitles أما إذا خسرت سوف يظنون بأنك محامي قذر و لن يرغبوا بالإندماج معنا
    Şimdi saldırının tam sırası. Bunun da başka bir şaka olduğunu düşünecekler. Open Subtitles الآن هو الوقت المثالي لنضربهم، سيظنونها خدعة أخرى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more