Önemli! Onlara aramadılar dedim. Şimdi işbirlikçi olduğumu düşünecekler! | Open Subtitles | إنه مهم إن أخبرتهم أنه لا توجد مكالمات سيظنون أنني أعمل معهم |
Hokkabazlık olduğunu düşünecekler ve küçük düşeceksin. | Open Subtitles | انهم سيظنون بانها خدعة و فقط ستقوم باذلال نفسك |
Yanlış kişiyi takip edecekler ve onun parayı bana getirdiğini düşünecekler. | Open Subtitles | ..و هم سيراقبون الشخص الخطأ يعتقدون أنها سوف تحضر المال لي |
Eksik saydıklarını düşünecekler ve listeden bakana kadar boş verecekler. | Open Subtitles | سوف يعتقدون انهم اخطأوا العد و ويتركون ذلك لنداء تفقد الطابور |
Bilirsin, eğer böyle şeyler söylemeye devam edersen insanlar umursadığını düşünecekler. | Open Subtitles | لو استمررت بقول أشياء كهذه سيظن الناس أنك تهتم لأمري فعلاً |
Mars’ta gerçekten bir koloni kurduğumuzda ne düşünecekler? | TED | ماذا سيفكرون عندما نقوم بإنشاء مستعمرة على المريخ؟ |
Son saniyede attığımızı düşünecekler. | Open Subtitles | سيعتقدوا أننا فعلناها خلال اللحظات الأخيرة |
Eğer suşiyi köpeklere verirsem şöyle düşünecekler... "Artık hep suşi yiyeceğim." | Open Subtitles | لأنه لو أعطيته للكلاب فهي ستعتقد أنها ستحصل عليه طوال الوقت |
Böylece, uçağı bulduklarında oraya daha önce kimsenin gitmediğini düşünecekler. | Open Subtitles | بهذه الطريقة ...عندما يجدون الطائرة سيظنون أن أحداً لم يجدها... |
Her zamanki gibi şişenin dibine vurduğunu ikinizin kavga ettiğini ve ikinizin de öldüğünü düşünecekler. | Open Subtitles | سيظنون أنه تم خداعه، كما يحدث دائما، ثم تشاجر كلاكما، |
Tabii ki, ikimizde biliyoruz ki evlenirsek, insanlar-- seninkiler bana büyük bir iyilik yaptığını düşünecekler. | Open Subtitles | بالتأكيد، كلانا يعلم من إن تزوجنا فالعائلة، عائلتكِ سيظنون من أنكِ منحتني البركة كثيراً |
Kodundaki bozulmaları ve seğirmeleri gördüklerinde oyunumuzun bozuk olduğunu düşünecekler. | Open Subtitles | وعندما يرى اللاعبون التذبذب الناتج من كونها خطأ برمجي سيظنون أن لعبتنا بها خلل |
Seni kullanarak bana ulaşabileceklerini düşünecekler. | Open Subtitles | وسوف يعتقدون أنه يمكنهمالوصولللمنزلعنطريقكِ. |
Bunları okuyan herkes gerçek Jay ve Sessiz Bob'un bir çift pislik olduğunu düşünecekler. | Open Subtitles | كل هؤلاء الناس يقرءون هذه التفاهات يعتقدون ان جاى وبوب الصامت الحقيقيين اثنين من الاغبياء |
Onlar, King Kong'un İskelet Adası'ndan gelip onlara saldırdığını düşünecekler. | Open Subtitles | سوف يعتقدون أن كنج كونج قد هبط عليهم من جزيرة الجماجم و إغتصبهم هيي .. |
Küçük miktarlarda kredi almak isteyen müşterilerimiz olacak insanlar mudilerimizin parasıyla kumar oynadığımızı düşünecekler. | Open Subtitles | و سنحرص على أن يكون لدينا مزيد من الزبائن اللذين يسعون للحصول على قروض صغيرة سيظن البعض أننا نقامر بأموال المودعين |
Bu işlere bulaşıp ailelerini tehlikeye atmadan önce iki kez düşünecekler. | Open Subtitles | سيفكرون كثيراً قبل الإشتراك والمخاطرة بأرواح عائلاتِهم. |
Ne düşünecekler benim yatak odama girersen? | Open Subtitles | ماذا سيعتقدوا بدخولكِ غرفة نومي؟ |
Hayatlarının ilk iki yılında yavrular onu anneleri olarak düşünecekler. | Open Subtitles | لأول سنتين من حياتهم, ستعتقد هذه الكتاكيت انه هو الأم, |
Eve gitmeyi çok istiyorum ama sonra herkes çocuk kalmış, bir aptal olduğum için gittiğimi düşünecekler. - Hemen geliyorum. | Open Subtitles | أنني أريد بشدة أن أعود للبيت , لكن يحينها الجميع سيعتقد |
Bankalar kafamızın güzel olduğunu ya da inme indiğini düşünecekler. | Open Subtitles | ستظن البنك إما أننا منتشين أو مصابين بأزمة |
Emrin gereğini yapmazsak bizim askerlere yakınlık duyduğumuzu varsayıp bu gizli görevi bir sır olarak saklayamayacağımızı düşünecekler ve bizi de öldüreceklermiş! | Open Subtitles | إذا لم نقم بتنفيذ الأمر، سيفترضون أننا نتعاطف مع الجنود وأننا غير مؤتمنين للحفاظ على هذا السرّ |
- Onlar her kimse, gittiler. - Havai fişek olduğunu düşünecekler. | Open Subtitles | ـ مهما كان من بالخارج فقد ذهبوا ـ وسيعتقدون أنها ألعاب نارية |
Ne yaparsam yapayım benim de bu cinayette parmağımın olduğunu düşünecekler. | Open Subtitles | بغض النظر عن قرار المحكمة، جميعهم سيعتقدون أن لي علاقةٌ بالأمر |
Kaybedersen senin rezil herif olduğunu düşünecekler ve birleşme yapmak istemeyecekler. | Open Subtitles | أما إذا خسرت سوف يظنون بأنك محامي قذر و لن يرغبوا بالإندماج معنا |
Şimdi saldırının tam sırası. Bunun da başka bir şaka olduğunu düşünecekler. | Open Subtitles | الآن هو الوقت المثالي لنضربهم، سيظنونها خدعة أخرى |