"düşüneceksin" - Translation from Turkish to Arabic

    • ستعتقد
        
    • ستعتقدين
        
    • ستفكرين
        
    • ستفكر
        
    • ستظنين
        
    • ستظن
        
    • ستظنّ
        
    • سوف تظن
        
    • سوف تعتقد
        
    • وتفكر
        
    • وستفكر
        
    • أنت سَتُفكّرُ
        
    Salak olduğumu düşüneceksin ama tüm bunların bir tür mesaj olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles ستعتقد أنني غبي لقول هذا ..لكن الأمر برمته شعرت أنه مثل رسالة
    Çabucak ölmek isteyeceksin, ama olmayacak. Acaba o zaman ne düşüneceksin? Open Subtitles تريد الموت بسرعة لكنك لن تستطيع ماذا ستعتقد بعد ذلك؟
    Sana gerçeği anlatacağım ama benim aptal olduğumu düşüneceksin ve kafayı yiyeceksin. Open Subtitles سأخبرك الحقيقة ولكنك ستعتقدين أنها حماقة وستفقدين عقلك
    Ama sen, eminim ki hayatının geri kalanında her gün beni düşüneceksin. Open Subtitles لكنيّ واثقة، بأنكِ ستفكرين بي كل يوم لبقية حياتك
    Ancak gerçeği duyduktan sonra belki de başka türlü düşüneceksin. Open Subtitles ولكن بعد ان تسمع الحقيقه عندها لربما ستفكر خلاف هذا
    Göt herifin biri olduğumu düşüneceksin. Unutalım gitsin. Open Subtitles ستظنين أنني مغفل فقط دعينا ننسي هذا الشيء
    Richie'nin eli senden daha iyi olacak ama sen onun elinin kötü olduğunu düşüneceksin. Open Subtitles ستكون يد ريتشي أفضل منك و لكنك ستعتقد أنها يد ضعيفة
    Delinin teki olduğumu düşüneceksin ama Bayan X için de üzülüyorum. Open Subtitles ستعتقد بأني مجنونة كليا لكني أشعر بالحزن من أجلها أيضا
    Benim çok hevesli olduğumu düşüneceksin fakat değilim. Open Subtitles أنت ستعتقد بأن هذا الإنتقال أنا سببته لا ليس أنا
    Sana gerçeği anlatacağım ama benim aptal olduğumu düşüneceksin ve kafayı yiyeceksin. Open Subtitles سأخبرك الحقيقة ولكنك ستعتقدين أنها حماقة وستفقدين عقلك
    Bunun çılgınca bir şey olduğunu düşüneceksin, ama... bence Keith'i Jimmy öldürmedi. Open Subtitles ... ستعتقدين ان هذا جنون, لكن لا اظن ان جيمي قتل كيث
    Elbette böyle düşüneceksin ama önyargıların seni kör etmiş. Gözlerini kullan. Open Subtitles حسناً، بالطبع ستعتقدين ذلك، لأنّ فكرتُكِ المُصوّرة مُسبقاً تعميكِ.
    Bir daha sigarayı gördüğünde bile seni tiksindiren şeyleri düşüneceksin. Open Subtitles في المرة المقبلة التي ترين فيها سيجارة، ستفكرين في أشياء تقرفكِ.
    Şimdi orada dikilip verdiğin kararları düşüneceksin. Open Subtitles و الآن ستقفين هنا. و ستفكرين في كل القرارات التي إتخذتها مؤخراً.
    Ama düşüneceksin değil mi? Open Subtitles ولكنكِ ستفكرين بشان هذا ، صحيح؟
    Pişman olmadım dersem, o zaman da değişmediğimi düşüneceksin. Open Subtitles واذا قلت اني لست آسفه على ماحدث عندها ستفكر اني لم أتغير
    O motosikleti ne zaman çalıştırsan "Kendi bencil zevklerimi Kerry'nin mutluluğunun önüne koydum" diye düşüneceksin. Open Subtitles هل تدرك بأن كل مرة ستدير فيها الدراجة كل ما ستفكر فيه هو أنا أضع سعادتي الأنانية في مقدمة سعادة كيري ؟
    Evet, bovling gibi. Hayatımın bu olduğunu düşüneceksin. Open Subtitles وكما حدث مع لعب البولينغ، ستظنين أنّه مجرّد هراء،
    Çünkü beni bu bebekle gördüğünde birbirimize ait olduğumuzu, bana aşık olduğunu düşüneceksin. Open Subtitles لأنه عندما تراني مع الطفل ستظن أنك تحبني و أننا لبعضنا
    Saatte 150 mil yaptığını düşüneceksin Ama aslında 15 en iyi ihtimalle 25 mil hızla gidiyor olacaksın. Open Subtitles لذا ستظنّ أنّك تقود بسرعة 150، لكنّ سرعة قيادتك ما بين 15 إلى 20.
    Belki saçmaladığımı düşüneceksin ama madalyonu bulamamış olmamın kötü bir işaret olduğunu düşünüyorum hâlâ. Open Subtitles سوف تظن بأنني مجنونة ولكني لازلت أفكر بأنه طالع سيء أنني لم أجد تلك القلادة أبداً
    Hayır. Ama bu yeni araba kokusuyla olduğunu düşüneceksin! Open Subtitles لا، ولكن مع هذا رائحة السيارة الجديدة، سوف تعتقد أنك تفعل.
    Yok. Orada oturup senin ve şirketinin yaptığı şeyi düşüneceksin. Open Subtitles لا,أنت ستجلس هنا تماماً وتفكر بشأن
    Geriye dönüp bakacaksın ve bu anın komik olduğunu düşüneceksin. Open Subtitles ستسترجع الماضي وستفكر أن هذه اللحظة كانت ظريفة.
    Yeni maaş çekimi gördüğünde yeniden düşüneceksin. Open Subtitles حَسناً، أنت سَتُفكّرُ مجدّداً ذلك عندما تَرى صكَّ راتبي الجديدَ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more