| Bunu çalıntı kurabiye satmadan önce düşünecektin ufaklık. | Open Subtitles | كان عليك التفكير في ذلك قبل أن تبيع بسكويت مسروق |
| Bunu insalara çalınmış mal sattığını söylemeden önce düşünecektin. | Open Subtitles | كان عليك التفكير في ذلك قبل أن تقول للناس أنك تبيع مسروقات |
| Bunları anlaşmayı kabul etmeden düşünecektin. | Open Subtitles | كان يجب أن تفكري بذلك قبل أن تتفقي على ترتيباتنا |
| Bunları küçük bir kıza penisini göstermeden önce düşünecektin. | Open Subtitles | كان عليك أن تفكر فى ذلك قبل أن تقرر عرض قضيبك على فتاة قاصر |
| Bunu sabah ava çıkmadan önce düşünecektin. | Open Subtitles | كان لا بد أن تفكر بذلك قبل الخروج للصيد هذا الصباح |
| Bunu bu kadar şişmanlamadan önce düşünecektin. | Open Subtitles | كان يجب أن تفكر بهذا قبل أن تصبح سمينا جدا |
| Onu böyle bir maceraya girişmeden önce düşünecektin. | Open Subtitles | هو لا بدَّ وأنْ فكّرَ بشأن ذلك قَبْلَ أَنْ يَكُونُ التغليف في مثل هذا المغامرةِ. |
| Evet. Bunu şeyini kız kardeşime sokmadan önce düşünecektin. | Open Subtitles | كان عليك التفكير في هذا قبل أن تحشر قضيبك في أختي |
| Bunu ev sahibini yumruklamadan ve larenjit olmadan önce düşünecektin. | Open Subtitles | كان عليك التفكير قبل ان تضرب المالك و قبل حصولك على التهاب الحنجره |
| Bunu ikinci kez evlenmeden önce düşünecektin. | Open Subtitles | ربما كان عليك التفكير بالأمر قبل ان تتزوج مرتين |
| Bunu beni kapı dışarı etmeden önce düşünecektin. | Open Subtitles | أجل، كان يجب أن تفكري في هذا قبل أن تطرديني |
| Bunu kaçarken düşünecektin. | Open Subtitles | كان يجب عليك أن تفكر في ذلك قبل أن تتفوه بالهراء |
| Bunu önceden düşünecektin. | Open Subtitles | كان يجب أن تفكر بذلك قبل الإقدام على فعلتك |
| Benzin istasyonunda durduğumuzda düşünecektin. | Open Subtitles | كان مفترض أن تفكر بهذا عندما توقفنا عند محطة الخدمة |
| Onu böyle bir maceraya girişmeden önce düşünecektin. | Open Subtitles | هو لا بدَّ وأنْ فكّرَ بشأن الذي قبل ذلك يَكُونُ التغليف في مثل هذا المغامرةِ. |
| Bunu o kağıdı uçak yapmadan önce düşünecektin. | Open Subtitles | نعم ، وجب عليك التفكير بذلك قبل صناعتك للطائرة الورقية |
| Marissa'yı en iyi arkadaşlarından biriyle aldatmadan önce düşünecektin onu. | Open Subtitles | يجب ان تفكر بخصوص.. |
| Bunu beni herkesin önünde küçük düşürmeden önce düşünecektin. | Open Subtitles | حسناً كان يجب عليك التفكير بذلك قبل أن تذليني أمام الجميع |
| Bunu, onu iki defa vurmadan önce düşünecektin. | Open Subtitles | ربما كان عليك التفكير بهذا قبل أن تطلق عليها النار مرتين |
| Ama bunu beni dellendirmeden düşünecektin! | Open Subtitles | كان عليك أن تفكرّ بذلك قبل أن تثير غضبي |
| Ve sen orada olmam gerektiğini düşünecektin. | Open Subtitles | و أنك لن تعرفي أبدا انني أردت أن اكون معك |