| Ne yapacağınızı muhtemelen düşünmediniz. Çünkü birbirinizle etkileşim sonucu çok fazla birikim ve tecrübeniz var. | TED | على الأرجح لم تفكروا مرتين لأنكم تمتلكون خبرات سابقة جعلتكم تفعلوا هذا أو ذاك. |
| Azıcık elektriğin bizi, öldürmeyeceğini hiç düşünmediniz mi? | Open Subtitles | ألم تفكروا فى، تعرفون بعض الكهرباء لن تقتلنا |
| Belki de şu ana kadar bu konu üzerinde durup düşünmediniz bile, ben de düşünmezdim, ta ki 20 kelimelik fikri mülkiyet araştırmacısı olmakla alakalı üstü kapalı bir ilana cevap verene kadar. | TED | و حتى هذه اللحظة ربما لم تفكر بذلك مرتين، ولا أنا كذلك، حتى أجبت على 20 كلمة لإعلان غامض لأصبح محقق الملكية الفكرية. |
| Ama büyük olasılıkla bir süredir temellerini düşünmediniz. | TED | لكن الاحتمالات هي، ربما لم تفكر في الأساسيات منذ فترة. |
| İki tane amatörün Ronaldo'yu öldürebilceğini düşünmediniz değil mi? | Open Subtitles | هل اعتقدتم أن اثنان من الهواه مثلكم يستطيعوا قتلى أنا ... ؟ رونالدو |
| Bu kadar kolay olacağını gerçekten düşünmediniz, değil mi? | Open Subtitles | لم تعتقدوا أن الأمر سيكون بهذه السهولة, أليس كذلك؟ |
| Siz onu sevmediniz ve onun sizi sevdiğini hiç düşünmediniz. | Open Subtitles | انت لاتحبينه. وانت لم تفكري ولو لمرة واحده انه احبك. |
| Sizi cidden yüz üstü bıraktığımı düşünmediniz ya? | Open Subtitles | هل اعتقدتم أني هربت وتركتكم؟ |
| O kadar saçmaydı ki, aslında, pazarlığın kendi kısmını tuttuğunu düşünmediniz. | Open Subtitles | سخيف جدا لدرجه أنك لم تعتقد بأنها ستحافظ على الاتفاق |
| Ailemizi konuşmak için toplantı yapıyorsunuz ve beni çağırmayı düşünmediniz mi? | Open Subtitles | جميعكم تحظون باجتماع يخص عائلتي ولم تفكروا بأن تشملوني فيه؟ |
| Siz de öyle düşünmediniz mi çocuklar? | Open Subtitles | ألم تفكروا ياشباب في ذلك أيضاً |
| Hiç repertuarınıza popüler şarkılar almayı düşünmediniz mi? - Niye? | Open Subtitles | ألم تفكروا يوماً في توسيع ذخيرتكم الفنية... |
| Siz ikiniz bunu enine boyuna düşünmediniz. | Open Subtitles | انتم لم تفكروا يارفاق بأي من هذا. |
| - Bu konuyu düşünmediniz bile. | Open Subtitles | كلا ، لم تفكروا بالموضوع حتى |
| Ve bize yardım konusunda güvenebileceğinizi düşünmediniz, öyle mi? | Open Subtitles | وانت لم تفكر انه يمكنك ان تثق بنا للمساعدة؟ |
| Bunlara rağmen güvenliği arttırmayı düşünmediniz mi? | Open Subtitles | كل هذا و لم تفكر أبداً بتقوية نظان الأمان عندك؟ |
| Halbuki siz ona orada çalıştığı günlerde ilk adıyla hitap ediyordunuz ve bu durumu hiç düşünmediniz." | TED | ومع هذا، كنت تناديها باسمها الأول في كل يوم كانت تعمل فيه، وأنت لم تفكر في الأمر أبدًا." |
| İki tane amatörün Ronaldo'yu öldürebilceğini düşünmediniz değil mi? | Open Subtitles | هل اعتقدتم أن اثنان من الهواه مثلكم يستطيعوا قتلى أنا ... ؟ رونالدو |
| Benim fikrimin alınması gerektiğini düşünmediniz mi? | Open Subtitles | لم تعتقدوا بالحاجة لإشراكي في هذا ؟ |
| Yani - böyle birşey yapabileceğimi gerçekten düşünmediniz değil mi | Open Subtitles | أقصد، أنتِ حقاً لم تفكري بأنني سأفعل شئُ مثل هذا |
| Sizi cidden yüz üstü bıraktığımı düşünmediniz ya? | Open Subtitles | هل اعتقدتم أني هربت وتركتكم؟ |
| O kadar saçmaydı ki, aslında, pazarlığın kendi kısmını tuttuğunu düşünmediniz. | Open Subtitles | سخيف جدا لدرجه أنك لم تعتقد بأنها ستحافظ على الاتفاق |