"düşünmek zorundasın" - Translation from Turkish to Arabic

    • عليك التفكير
        
    • يجب أن تفكر
        
    • عليك أن تفكر
        
    • عليكِ أن تفكري
        
    • يجب أن تفكّر
        
    • يجب عليك أن تفكّر
        
    • عليكِ التفكير في
        
    neden bu kadar çok düşünmek zorundasın dediğin şeyi yapmıyorsun değil mi ? Open Subtitles لماذا عليك التفكير كثيرا ؟ لن تفعل ما تقوله ، أليس كذلك ؟
    Her anı tekrar düşünmek zorundasın herkesi tekrar araştırmak, sana öğretildiği gibi. Open Subtitles عليك التفكير مجددًا في كل لحظة تتفقدين الجميع، مثلما درستِ لكن كيف؟
    Ama hoşuna gitsin ya da gitmesin hâlâ geleceğini düşünmek zorundasın. Open Subtitles ولكن شئنا أم أبينا، لا يزال يجب أن تفكر في مستقبلك
    Çocuğu düşünmek zorundasın. Annenin 10 katı değerli. Open Subtitles يجب أن تفكر في طفلتك فالطفلة تساوي ما لا تساويه أمها
    Sadece ana para. İşte böyle düşünmek zorundasın. Profesyonel pokerciler gibi. Open Subtitles عليك أن تفكر فيه مثل لاعبي الأوراق المحترفين
    Julia, zor bir dönemden geçtiğini biliyorum ama kendini düşünmek zorundasın. Open Subtitles (جوليا) ، أعلم أنكِ تمري بوقت عصيب ولكن عليكِ أن تفكري بنفسكِ
    Zararı yok. Aileni düşünmek zorundasın. Open Subtitles لا بأس في ذلك، يجب أن تفكّر جيّداً بعائلتك
    - Ama kendini de düşünmek zorundasın. Open Subtitles ولكن عليكِ التفكير في نفسك أيضاً
    - Çünkü her valeyi çektiğinde bir kategori düşünmek zorundasın. Open Subtitles كلّما تحصلين على شبّ عليك التفكير في فئة
    Kızgın olduğunu biliyorum ama seçeneklerini düşünmek zorundasın. Open Subtitles أنا أعرف أنك غاضب ولكن يجب عليك التفكير فى خياراتك
    Buradan kurtulunca bana dersimi verip adalete teslim edersin ancak şimdi mürettebatını düşünmek zorundasın. Open Subtitles قُم بتسليمي ، لكن الآن ، عليك التفكير بشأن طاقمك
    Her şeyi düşünmek zorundasın. Open Subtitles عليك التفكير في كل شيء
    Büyük resmi düşünmek zorundasın. Open Subtitles عليك التفكير في الصورة الأشمل
    Beni burada yalnız bırakamazsın. Bir şeyler düşünmek zorundasın. Open Subtitles لا تستطيع أن تتركني وحيدة هنا, يجب أن تفكر في شيء
    Artık 19 yaşındaki bir öğrenci değilsin, Mordechai'yi düşünmek zorundasın. Open Subtitles أنت لم تعد طالباً بعمر التاسعة عشر, يجب أن تفكر في مردخاي.
    Kendini düşünmek zorundasın. Open Subtitles لقد فات الأوان يجب أن تفكر في نفسك
    Yarattığın şeyin sonuçlarını düşünmek zorundasın. Open Subtitles عليك أن تفكر فيما قد ينتج عن الأشياء التي تصنعها
    Ama birimi de düşünmek zorundasın. Open Subtitles ولكن يجب عليك أن تفكر بأمر الوحدة
    Bu yüzden artık diğerlerinin de iyiliğini düşünmek zorundasın. Open Subtitles لذا عليك أن تفكر بمصلحة الآخرين
    Ailemiz için söyleyecek iyi bir şey yok. So Dam'ı da düşünmek zorundasın! Open Subtitles بقول أن لا شيء كان الأفضل لعائلتنا عليكِ أن تفكري بـ ( سو دام ) أيضاً
    Charlie, ne için yaşadığımızı düşünmek zorundasın, tamam mı? Open Subtitles (تشارلي)، عليكِ أن تفكري بما نقوم به كعمل، إتفقنا؟
    Boeun'un geleceğini düşünmek zorundasın. Open Subtitles يجب أن تفكّر بمستقبل بويون
    Çocukları düşünmek zorundasın. Open Subtitles عليكِ التفكير في الأولاد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more