Hani, kendine kendine bazı şeyleri düşünmemeye çalışırsın ama bir türlü düşünmeden edemezsin ya? | Open Subtitles | وتعلمين عندما تلتزمين بعدم التفكير بشيء ما ولا تستطيعين التوقّف عن التفكير في ذلك الشيء |
Ben öyle düşünmemeye çalışıyorum | Open Subtitles | أحاول عدم التفكير في الأمر على هذا النحو |
Patrick, düşünmeyi, düşünmemeye tercih etti. | TED | وقد اختار باتريك التفكير، عوضاً عن عدم التفكير. |
Haleh, bunu fazla düşünmemeye çalışıyorum. | Open Subtitles | هالة، أنا حقا أحاول عدم التفكير عن ذلك كثيرا. |
Karının seni terketmesini de düşünmemeye çalış. | Open Subtitles | و حاول أن لا تفكر بشأن هجر زوجتك لك ستعود |
Bu gerçekten kısır bir döngü, ve ben bunu düşünmemeye çalışıyorum, ...ancak her defasında birileri kokain satın almaya geliyor, anlıyor musun? | Open Subtitles | و انها فعلاً حلقة مفزعة و أمضيت وقتاً عصيباً لكي لا أفكر بها في كل مرة يأتي أحد ما لكي يشتري جرام |
düşünmemeye çalış. | Open Subtitles | حاولي ألا تفكري بهذا |
Düşünmeden duramıyorum. düşünmemeye çalıştıkça, daha çok düşünüyorum. | Open Subtitles | لا استطيع عدم التفكير به فكل مرة احاول ان لا افكر به |
Sanırım ben bunun hakkında düşünmemeye çalıştım.. | Open Subtitles | أنا أعتقد أنّي حاولت عدم التفكير بالأمر |
Yarın test yaptıracağım, ama lütfen bu arada en kötü olasılığı düşünmemeye çalış. | Open Subtitles | سوف أذهب للفحص يوم غد، لكن من فضلك، في الوقت الحالي، حاولي عدم التفكير في أسوأ سيناريو. |
İyisi mi bir daha bunu düşünmemeye çalışalım | Open Subtitles | قد يحاول الكثيرون عدم التفكير في الأمر مجددًا |
"Yanma" ve "et" kelimelerini düşünmemeye çalıştım. Kes şunu! | Open Subtitles | حاولت التفكير في كلمات كوي اللحم |
Aşçıyla mönü hakkında konuşurken onu düşünmemeye çalıştım. | Open Subtitles | حاولت عدم التفكير به عندما ناقشت قائمة الطعام مع الطاهية. |
Uyumaya gittiğimde de onu düşünmemeye çalıştım. | Open Subtitles | وحاولت عدم التفكير به عندما خلدت إلى النوم. |
- Ya ben? O dilin nerelerde dolaştığını düşünmemeye çalışıyorum. | Open Subtitles | اوه , يا الهي أنا فقط أحاول عدم التفكير أين كان هذا اللسان |
-Olanları düşünmemeye çalış. | Open Subtitles | انت لا تزال حى حاول ان لا تفكر بشأنه. |
Karının seni terketmesini de düşünmemeye çalış. | Open Subtitles | و حاول أن لا تفكر بشأن هجر زوجتك لك |
Onu düşünmemeye çalışıyorum. Bunu nasıl başaracağım? | Open Subtitles | أحاول أن لا أفكر به لكن كيف سأتدبر أموري؟ |
- düşünmemeye çalış. | Open Subtitles | -حاولي ألا تفكري بهذا |
Ve bu bir daha düşünmemeye ve hissetmemeye çalıştığım bir şey. | Open Subtitles | وهذا شئ. حاولت جاهده ان لا افكر به حتى لا اشعر مرة اخرى |
Tüm bu olay beni korkutuyor ve elimden geldiğinde düşünmemeye çalışıyorum. | Open Subtitles | وأنا أحاول عدم التفكير ... بالأمر أبداً |
İlk defa bir durumu, böyle acılı bir yolla çözmem gerektiğinde üstünde pek düşünmemeye çalıştım. | Open Subtitles | لأول مرة قمت بحل موقف بطريقة موجعة , حاولت ألّا أفكر بالأمر |
düşünmemeye çalışıyordum. Her tür fiziksel egzersiz yaparak zamanımı geçirmeyi deniyordum. | TED | حاولت ألا أفكر. حاولت أن أشغل وقتي من خلال ممارسة العديد من التدريبات البدنية في مكاني. |
Seni düşünmemeye çalıştım ama başaramadım. | Open Subtitles | احاول ان افكر في هذا الامر و لكن لا استطيع |