| Sana evi ve kendimizi satmaya çalışırken duygularına duyarsız kaldığımızı düşünmeni istemem. | Open Subtitles | وبنا لكنني لا أريدك أن تعتقد أننا لا نشعر بما تحس به |
| Onun deli gibi, çok agresif birisi olduğu için buraya geldiğimi düşünmeni istemem. | Open Subtitles | ولا أريدك أن تعتقد لهذا السبب أنا هنا إنه نوع من جنون الشخص العدواني |
| Bizim tekrar biraraya geldiğimizi düşünmeni istemem. | Open Subtitles | أنا فقط.. أنا فقط لا أريدك أن تعتقد أننا, مثلاً سنبدأ بشيء من جديد |
| Durma, söyle. Seni hiç dinlemediğimi düşünmeni istemem. | Open Subtitles | لا أريدكِ أن تعتقدي بأني لم أستمع لكِ قط |
| Bu gece herhangi bir şeye mecbur olduğunu düşünmeni istemem. | Open Subtitles | لا أريدكِ أن تعتقدي بأنّكِ مُجبرة على فعل شئٍ هذه الليلة |
| Onun yerini almaya çalıştığımı düşünmeni istemem. | Open Subtitles | لا أريدك أن تظني أني آخذ مكانها |
| Evet, elbette. Dinle, seni taciz ettiğimi düşünmeni istemem. | Open Subtitles | -لا أريدك أن تظني أنني أضايقك |
| Kasvetli bir kız kurusu olduğumu düşünmeni istemem. | Open Subtitles | لا أريدك أن تعتقد بأني حادّة أو عانس |
| Kasvetli bir kızkurusu olduğumu düşünmeni istemem. | Open Subtitles | لا أريدك أن تعتقد بأني حادّة أو عانس |
| Seni görmezden geldiğimi düşünmeni istemem. | Open Subtitles | لا أريدك أن تعتقد بأنني أتجنبك. |
| Bryan öncelikle Cali'nin ölümünden beri neler yaşadığını bilmediğimi düşünmeni istemem. | Open Subtitles | (بريان)، أولاً لا أريدك أن تعتقد أنني لا أعرف ما مررت به منذ موت (كالي) |