en bağlı toplumuz. Ama ben gittikçe düşünmeye başlıyorum ki sahip ya da sahip olduğumuzu düşündüğümüz ilişkiler, insan | TED | ولكنني بدأت أعتقد أن هذه الارتباطات التي نملكها أو التي نعتقد أننا نملكها هي مجرد محاكاة ساخرة للعلاقات الإنسانية. |
Beni terk etmedi. Annemin senin hakkında haklı olduğunu düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | لم تتخلى عني بدأت أعتقد بأن والدتك ربما كانت محقة بأمرك |
Ben onsuz hayatımı yaşamak gerekiyor ki düşünmeye başlıyorum o sevgi ile birçok kez, bu yüzden ben dertli olmuştur. | Open Subtitles | ، لقد حُطّم قلبي عدة مرات من الحب . حتى بدأت أفكر أنه من المفترض أن أعيش حياتي بدونه |
Belki de evlenecek biri olmadığımı düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | لقد بدأت أظن أني لست من النوع الذي يفضل الزواج؟ |
Artık babamın bu korumayı bizi yanlış yönlendirsin diye tuttuğunu düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | انا بدأت اعتقد ان والدي جعل حارسة الشخصي يخبرنا معلومات خاطئة |
Bu Nihai Gücün gücünün bizi delirtmek olduğunu düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | أنا بدأتُ أعتقد أن قوة القوة المطلقة ستقودنا إلى الجنون |
Ancak sonra, insanlarla konuştukça, belki de tamamen geriye doğru yaptığımı düşünmeye başlıyorum. | TED | ولكن بعد ذلك، كلما تحدثت أكثر إلى الناس بدأت أعتقد أنني ربما أتراجع إلى الوراء |
Bir planın olmadığını düşünmeye başlıyorum, eğer varsa bile en ufak bir fikrim yok. | Open Subtitles | لقد بدأت أعتقد بأنه ليس هناك خطة وإن كانت هناك ، فلن أشك بها أبداً |
Evet Peki.Çok kibar olduğumu düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | نعم ، حسن ، بدأت أعتقد أنني الأكثر سذاجة |
Zayıf noktasını bulabilmek için zaman kazanmaya çalıyordum, ama hiç olmadığını düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | إعتقدت بأني يمكن أن أكسب بعض الوقت لإيجاد نقطة ضعفه لكن بدأت أعتقد أنه ليست لديه نقطة ضعف |
Dünyanın, babalarımızın kurduğu planlarda, sandığımızdan daha büyük bir rol oynadığını düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | بدأت أعتقد أن الأرض قد تلعب دورا أكبر في خطط آبائنا أكثر مما ندرك |
Benim uykudaki kripto gücümün, süper iz sürme yeteneği olduğunu düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | لقد بدأت أعتقد أن تجسسي الخارق قد تكوني قدرتي الكريبتونايتية الكامنة |
Onun uçamayacağını düşünmeye başlıyorum! | Open Subtitles | بقد بدأت أفكر مليا أنه لا يستطيع الطيران |
Ben sadece ona bunu zorla olduğumu düşünmeye başlıyorum, her şey gibi iddia çalışıyor sadece şeftali var. | Open Subtitles | أنا فقط بدأت أفكر أنني أجبره بهذا أحاول أن أتصرف كأن . كل شيء فقط بخير |
Yeteri kadar güçlü olmadığınızı düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | بدأت أظن أنّك لست قوية بما فيه الكفاية لست قوية بما فيه الكفاية؟ |
Hayır, yapmadım. Ama senin yaptığını düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | لم افعل ,لكني بدأت اعتقد انك الفاعله |
Sayın başkan, bu üçüncü mesajım, benden kaçmaya başladığınızı düşünmeye başlıyorum artık. | Open Subtitles | سيّدي العُمدة، هذا بريدي الصوتي الثالث، لذا بدأتُ أعتقد أنّك تتجنبني. |
Okulu bitirmeliydik diye düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | أنا بدأت بالتفكير أنّنا ينبغي إنهاء المدرسة. |
Bu ilişkinin bir hata olduğunu düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | انا بدأت افكر ان هذه العلاقة هي امر خاطئ |
Aslında hiç kanser olmadığımı düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | لقد بدأت التفكير أن ليس لدي سرطان على الإطلاق |
Babanın bizi takip ettiğini düşünmeye başlıyorum artık. | Open Subtitles | لقد بدأت أفكّر بأن والدك قد وضعنا تحت المراقبة. |
Biliyor musun, ya aşırı derecede kendine güvensiz... olduğunu ya da insafsızca övgüler peşinde olduğunu... düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | بدأت اظن اما ان لديكِ عدم ثقة بنفسكِ أو انكِ تحبين سماع الاطراءات |
Dilsiz olduğunu düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | أيها المحترم، كنت على وشك الإعتقاد بأنك صامتا ً لا تتحدث |
Evet, ama daha hazır olmadığını düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | نعم ، ولكن بدأت أشعر أنك لست جاهزاً لذلك |
Elemanlarına sahip çıkman lazım. Riley'nin seninle ilgili görüşlerinde haklı olduğunu düşünmeye başlıyorum. Bu da ne demek oluyor? | Open Subtitles | فقط ،عليكِ أن تحكمى إدلاءات فريق عملكِ بدأت أصدق وجهة نظر (رايلى) بكِ. |
Kız kardeşinde biraz kaşarlık olduğunu düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | بدأت أظنّ أختك عاهرة إلى حدّ ما. |
- Kaç tane ne? Sorununu duyma olduğunu düşünmeye başlıyorum. Bu odada kaç tane şapka var? | Open Subtitles | أتعلم، بدأت بالإعتقاد أنّ مشكلتك هي السمع، كم من قبعة في القاعة؟ |