Sayın Bölge Savcısı. Bizi unuttuğunuzu düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | سيدي النائب العام، لقد كنت بدأت أعتقد أنك قد نسيت أمرنا |
Amaçlarınızı desteklemek için gereken şeyden yoksun olduğunuzu düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | كنت قد بدأت أعتقد أنك تفتقر الوسائل لدعم طموحاتكم. |
Aramalarımı görmezden geldiğini düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | لقد بدأت أعتقد أنك كنتي تتجنبين مكالماتي |
Ben de onları öldürüp, doğrayıp yediğini düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | لقد بدأت أفكر أنها قتلتهم، ثم وضعتهم في الخبز وأكلتهم جميعاً. |
Yani aslında büyülerin işe yaradığını düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | أعني, كنت في الواقع قد بدأت أظن أن هذه التعويذات كانت تعمل حقاً. |
Asıl kaçırdığımız noktanın bu olduğunu düşünmeye başlamıştım zaten. | Open Subtitles | أتعلم ، بدأت أشعر أن هذا الشئ الوحيد الذي هرب |
O kötü çocukları herkese gösterdiğini düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | أنا بدأت أعتقد بأنكِ تظهرين تلك السيئتين على الجميع |
En iyi yapabileceğim şeyi senin "dostmanın" olduğunu düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | كنت بدأت أفكر في أنني ''لن أكون أكثر من ''صديقة عدوّة |
Eve asla dönmeyeceğini düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | كنت قد بدأت اظن انك لن تعودى للمنزل ابداً |
Taçla kaçıp beni terk ettiğini düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | كنت قد بدأت اعتقد انك هربت بالتاج وتركتني |
Geç kalacaksın diye düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | كنت قد بدأت التفكير بأنك لن تأتي لحضروها |
Gelmeyeceğini düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | بدأت بالظن أنك لن تأتي |
Ama son zamanlarda yolsuzlukla ilgileniyorduk dövmelerin bir düşmanımızdan geldiğini düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | ولكننا نتعامل مع الفساد مؤخرًا بدأتُ أفكر أن الوشم كان من قبل أحد الأعداء |
Satışlarına bakarak, ...bunların Fairview için çok kasvetli olduğunu düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | من خلال قلة البيع بدات اظن انها مبالغ بها بالنسبة لفيرفيو |
Onları alıp kaçtığını düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | لقد بدأت أعتقد أنك سوف تهربين بهم |
Bekleme odasındaki tatlı kıza babasının öldüğünü söylemem gerekeceğini düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | كنت قد بدأت أعتقد أنه سيكون علي إخبار تلك الفتاة اللطيفة في غرفة الانتظار بأن والدها قد مات |
Tam da bekleme odasındaki şirin küçük kıza babasının öldüğünü söylemek zorunda kalacağımı düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | كنت قد بدأت أعتقد أنه سيكون علي إخبار تلك الفتاة اللطيفة في غرفة الانتظار بأن والدها قد مات |
Seni bir daha asla göremiyeceğimi düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | لقد بدأت أعتقد بأنني لن أراكِ ثانيةً |
Yaptığımızın hata olduğunu düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | لقد بدأت أفكر ان كل شيء كان خطأ. |
Tam da senin fena biri olmadığını düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | كنت قد بدأت أظن فعلاً أنك شخص لائق. |
düşünmeye başlamıştım, belki de rüya görmüyordum. | Open Subtitles | بدأت أشعر بالغرابة من الممكن أنني لم أكن أحلم أبدا |
Beni ektiğini düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | لقد بدأت أعتقد بأنكِ ستتركيني |
Tam da gelmeyeceğini düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | كُنت بدأت أفكر في أنكِ لن تظهرين |
- Los Angeles'taki saldırı yüzünden oluşan kalıcı bir beyin hasarı yüzünden olduğunu düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | بدأت اظن انني قد عانيت ضرراً عصبي من الهجوم في لوس أنجلس |
Benden özellikle uzak durduğunuzu düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | كنت بدأت اعتقد انك تتجنبينى |
Dürüstlük hakkında düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | لقد بدأت التفكير في الصدق. |
Gelmeyeceğini düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | بدأت بالظن أنك لن تأتي |
Evliliği düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | بدأتُ أفكر بالزواج |
Satışlarına bakarak, ...bunların Fairview için çok kasvetli olduğunu düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | من خلال قلة البيع بدات اظن انها مبالغ بها بالنسبة لفيرفيو |
Karanlık tarafa geçtiğini düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | وأنا التي ظننت أنني أخذتكِ معي للجانب المظلم |