| düşünsene, sadece bir dakika önce yanında durmuş, siyah düğmelerine bakıyordum. | Open Subtitles | تخيل فقط، منذ دقيقة مضت وقفت بجانبه ونظرت إلى أزراره السوداء. |
| Her tarafta biberonlar, bezler ve tükürüklerle her şeyi yeniden yaptığımızı düşünsene. | Open Subtitles | تخيل بأن نبدأ كل شئ من جديد مع الحفاظات والزجاجات وبصق الأطفال |
| düşünsene. New York'ta herkesin nefret ettiği milyonlarca fare var. | Open Subtitles | فكر فقط بأن هناك ملايين الفئران في نيويورك والجميع يكرهونها |
| Yani, seni hamileliğe götüren olayların gerçekleştiği anları bir düşünsene. | Open Subtitles | فكري باللحظات التي كان يجب أن تحدث كي يحدث حملك |
| Bir düşünsene... birlikte yaşamaya karar verirsek ne kadar güzel olacak. | Open Subtitles | تخيلي فقط .. كم من الرائع لو قررنا العيش مع بعضنا |
| O kadar güzeldi ki. Bunun için para aldığını düşünsene. | Open Subtitles | وقد كان جميلاً , تخيل الحصول على أجر مقابل هذا |
| düşünsene, Tango valisi ta Tsukushi'ye kadar geliyor. | Open Subtitles | تخيل أن حاكم تانجو بنفسه سيقطع كل المسافة إلى تاسكوشي. |
| Belki de hiç köşeden dönmeden yarım mil yürüyebileceğim. düşünsene. | Open Subtitles | استطيع المشيء على نصف ميل وربما من دون وجود منعطف زاوية، تخيل |
| Onlarla savaşsak ne olacağını düşünsene. | Open Subtitles | تخيل مالذي كان من الممكن ان يحدث لو حاربناهم |
| Kendi portakal ağacının olduğunu düşünsene. Limon da. | Open Subtitles | يا إلهي، هل تستطيعين تخيل شجرة البرتقال الخاصة بك؟ |
| Bir düşünsene, Moyez gibi yeraltında bir fare deliğinde yaşayan bir adam 15 milyon dolarlık hesap cüzdanıyla ortalıkta dolaşıyor. | Open Subtitles | فكر فى ذلك رجل مثل موياز يعيش فى المجارير تحت الأرض طوال الوقت يتجول ومعه 15 مليون دولار فى المصرف |
| Ama bir düşünsene. Bizim peşimizdeydiler. Önemli bir yönümüz var mı? | Open Subtitles | لا أعرف، لكن فكر في الأمر ما أهميتنا لكي يلاحقوننا ؟ |
| düşünsene, bir saat önce otoparkta kavga ediyorlardı. Ama bu gece, yıldız olacaklar. | Open Subtitles | فقط فكر, قبل ساعة كانو يتشاجرون في المواقف لكن الليلة, سوف يكونون نجوم |
| düşünsene. Yakında sadece öğle yemeğiyle meşgul olan bir ülke olacağız. | Open Subtitles | فكري بالموضوع قريباً ستكون لدينا دولة حيث الجميع مشغول بتناول الغداء |
| düşünsene, tüm şehir uykuda. | Open Subtitles | .فكري فقط .المدينة كلها نائمة .إنهم لا يعرفون شيئاً |
| düşünsene, kimsenin seni tanımadığı bir yerlere gitmek ne kadar güzel olurdu. | Open Subtitles | فقط تخيلي كم سيكون رائعا أن تذهبي لمكان لا يعرفك أحد فيه. |
| düşünsene buraya yerleşebiliriz. Bunu yapabiliriz, yani eğer kitabım tutarsa. | Open Subtitles | تخيلي ان نستقر نحن الإثنين هنا و أنا اصدر كتابا |
| Mevcut şartlar altında, ...diğerlerinin de bunu öğrendiğini bir düşünsene. | Open Subtitles | في ظل الظروف الراهنة، تخيّل إذا عرف بأمره الآخرون. |
| Ama bir düşünsene: 26 takım, bir sezonda 162 maç | Open Subtitles | لكن فكّر في الأمر، 26 فريق، 162 مباراة كل موسم |
| İş sana düşene kadar kaç kişinin ölmesi gerektiğini düşünsene. | Open Subtitles | فكّري كم من الأشخاص ينبغي أن يموتون .. قبلأن يأتيدوركِ. |
| Bir dokunuşuyla neler yapabileceğini düşünsene. | Open Subtitles | تخيّلي ما الذي يُمكن أن تفعله قصّة واحدة. |
| Demek istediğim, orada yüzlerce insan önünde patlattığımızı bir düşünsene? | Open Subtitles | أعنى، أيمكنك أن تتخيل .. عندما ربحنا أمام آلاف المعجبين؟ |
| Yani, sonra insanlar ne kadar ampul isteyecekler bir düşünsene. | Open Subtitles | أقصد، تصور كم شخص يريد ان ينير الأبصال بعد ذلك |
| Oval Ofis'in duvarında bir sinek olduğunu düşünsene. | Open Subtitles | تخيلوا واحدة من هذه تكون موجودة في المكتب البيضاوي |
| O pislik hepinizin nefret ettiği düşünsene zencilerin intikam için harekete geçtiğini | Open Subtitles | ♪ الحثالة الذي تكرهونه جميعا , فكروا فقط إن فكّر بالثأر ♪ |
| düşünsene, para için evleneceğimi sanıyor. Para mı? | Open Subtitles | تخيلى أنها تعتقد أننى سأتزوج من أجل المال |
| Ama sevgilim, bunun herkesi ne kadar neşelendireceğini düşünsene. | Open Subtitles | ولكن، حبيبتى ، فكرى فى كيف أنه يجعل الجميع يشعرون بالسعادة ، على النقيض من ذلك |
| Gerçek olay sırasında öyle bağırsaydın ne kadar kahkaha alacağını düşünsene. | Open Subtitles | تصوّر الضحك الذي كنت ستلقاه لو كنت قلت ذلك عند الكارثة الحقيقية. |