| Pazarlamacılarınızın müşterinin trenden düşeceğini bilmesini mi bekliyorsunuz? | Open Subtitles | أيجب على مندوب المبيعات أن يعلم أن الزبون سيسقط من القطار؟ |
| Kediler güneş ışınlarının nereye düşeceğini görmek için göğe bakmak zorunda değildirler. | Open Subtitles | فقط القططة تستطيع النظر مباشرة إلى السماء لترى أين سيسقط الشعاع المرة القادمة |
| Sonra da kadına tanıklık yaparsa hakkındaki suçlamaların düşeceğini söylediniz. | Open Subtitles | ومن ثمّ أخبرتها أنّك ستسقط التُهم لو قامت بالشهادة فقط. |
| Binanın tepesinden düşeceğini sandım. Öleceksin diye çok korktum. | Open Subtitles | اعتقدت أنك ستسقط من على المبنى اعتقدت أنك ستموت |
| Yani riskleri biliyordum ama asla onun havadayken böyle bir sıkıntıya düşeceğini tahmin etmezdim. | Open Subtitles | أعني, إنني أعلم المخاطر و لكنني لم أفكر أبداً بأنه سيقع في ورطة و هو في الأعلى |
| Radyodaki herif 1 dereceye kadar düşeceğini söyledi. 1 derece. | Open Subtitles | المُذيع في الراديو يقول أن الحرارة ستنخفض إلى 34 درجة. |
| Günün birinde onun peşine düşeceğini biliyordun ve bizi kullandın. | Open Subtitles | عـرفت بأن يـوماً ما بأنك ستسعى خلفه وتستخدمنا |
| Ne kadar kötü düşeceğini görmek için, seni sürekli havaya çıkarırlar. | Open Subtitles | انهم يرفعونك عاليا ليروا الى اي مدى ستسقطين |
| Bu acıklı yaratıkların peşine düşeceğini biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف إنك سوف ستقع بحب هذه المخلوقات المثيرة للشفقة |
| Orasını anladım ama birinin benim peşime düşeceğini nereden anladın? | Open Subtitles | أفهم ذلك، لكن كيف عرفتما أنّ هُناك شخص سيسعى ورائي؟ |
| Oynayıp durursa düşeceğini söyle. | Open Subtitles | حسناً, أخبريها بإنه إن كان يتمايك فإنه سيسقط |
| Kendi kazdığı kuyuya düşeceğini de pek sanmıyorum. | Open Subtitles | وأنا أشك كثيراً إنّه سيسقط إثر جرعة من دوائه |
| Geriye doğru adım atıyor -- dengesini yeniden sağlamaya çalışıyor, düşeceğini düşündüğü yere bakmaya çalışıyor. | TED | ما نلاحظ هو أنه تراجع خطوات إلى الوراء -- وهو يحاول أن يحافظ على توازنه وهو يحاول النظر إلى المكان أين يعتقد انه سيسقط |
| Bir kaplanın buradan düşeceğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتظن أن النمر سيسقط لأجل هذه ؟ |
| Saray erkânının önünde Yuan'ın yakında düşeceğini ve yeni bir hanedanlığın hüküm süreceğini söylemişsiniz. | Open Subtitles | . لقد أدعيت أمام المحكمة ان يوان ستسقط و سلالة جديدة ستظهر |
| Adamın birisi onun düşeceğini sandı ve ona doğru uzandı. | Open Subtitles | على مايبدو بأن الرجل كان يظن بأنها ستسقط |
| Sırt çantasından bir şey düşeceğini biliyordum. | Open Subtitles | أجل , كنت أعلم أن شيئا ما سيقع من حقيبة ظهره |
| Kim bilirdi Profesör Kim'in hemen oltaya düşeceğini? | Open Subtitles | من يعلم أن البروفسور كيم سيقع في هذا الطُعم بسهوله ؟ |
| Radyodaki herif 1 dereceye kadar düşeceğini söyledi. 1 derece. | Open Subtitles | المُذيع في الراديو يقول أن الحرارة ستنخفض إلى 34 درجة. |
| 5,500 gösteriden sonra kalitenin düşeceğini sanırsın. | Open Subtitles | رباه، تظن أن جودة العرض ستنخفض بعد 5500 حلقة، لكن هذا.. |
| Eninde sonunda Blackpoole'un peşine düşeceğini biliyordum. | Open Subtitles | عـرفت أنك في نهاية المطاف ستسعى خلف (بلاكبـول) |
| Her an düşeceğini sandım. | Open Subtitles | إعتقدت أنك ستسقطين |
| Sana vuracağını ve yere düşeceğini biliyordun. | Open Subtitles | أنت تعرف أنه سيضربك، أنت تعرف أنك ستقع على الأرض |
| - Hayır. Yakın zamanda hapisten çıkacağını duymuştum. Peşime düşeceğini hiç sanmıyordum. | Open Subtitles | كلاّ، لقد سمعتُ أنّه كان سيخرج من السجن قريبا، لمْ أتخيّل قط أنّه سيسعى ورائي |