Ejderhalarınız birbirinize duyduğunuz düşmanlığı benimseyerek aynı şekilde davranmaya başladılar. | Open Subtitles | لقد اتقظ تنينكما العداء لبعضها البعض والآن سنتصرف بنفس الطريقة |
düşmanlığı sonsuza kadar sürdürmeye gerek yok! | Open Subtitles | ويبدو أن الآن نحن على اتصال مع إنهاء هذا العداء. |
Bay başkan, uluslarımız arasında düşmanlığı kızıştırmak istemiyorsanız doğru olanı yapın. | Open Subtitles | سيدي الرئيس لو تريد عدم تصعيد العداء بين دولتينا ستفعل ما هو صائب |
Online kadın düşmanlığı küresel bir cinsiyet hakları trajedisi, ve mutlaka sona ermeli. | TED | كراهية النساء على الانترنت هي مأساة عالمية للحقوق الجنسانية، ومن الضروري أن تنتهي. |
Sadece düşündüklerini kabul etmiyorum Tanrı, kilise ve erdemli olma düşmanlığı. | Open Subtitles | أنا أعارض ما تؤمنين به فقط وهو كراهية الرب والكنيسة والأخلاقيات |
Bu da Hamlet'in aslında göründüğü kadar çılgın olmadığını gösterir ve iki karakter arasındaki düşmanlığı yoğunlaştırır. | TED | و هذا يتيح لك أن تعرف أن هاملت ليس مجنونًا كما يدعي، كما يكثّف العداوة بين هاتين الشخصيتين. |
Bu oyun eski bir kadın düşmanlığı risalesi gibi. | Open Subtitles | هذا الكتيّب يبدوا كما لو كان مكتبوا بواسطة نمساويّ كاره للنساء |
Herhangi bir sıçan onlara duyduğunuz bu düşmanlığı doğuracak bir şey yaptı mı? | Open Subtitles | هل فعل الفأر لك أيّ شيء ليخلق العداء... الذي تشعر به اتّجاهه؟ |
Yine de sıçanlara duyduğunuz düşmanlığı, sincaplara karşı... | Open Subtitles | ومن ثمّ، أفترض أنّك لا تشعر بنفس العداء |
Tüm bu düşmanlığı bitirmek ve anneme bir miras bırakmak için. | Open Subtitles | لأوقف كل هذا العداء وأترك إرثاً لوالدتي |
Babam ile senin baban arasında ki düşmanlığı, ve birbirlerine olan nefretlerini bilmelerine gerek var mı? | Open Subtitles | لأنه لم أكن أقول ابني. ما ميرا boondoggle؟ العداء والدك والدي. |
Laik arkadaşlarımın fark edemediği şu söylemlerin din düşmanlığı olduğuydu. "Tüm dindar insanlar deli ya da aptal." | TED | وما لم يلاحظه أصدقائي العلمانيون هو هذا العداء الديني، كعبارات من شاكلة: "أوه، كل الأشخاص المتدينون إما معتوهون أو أغبياء." |
düşmanlığı unut. Tamam mı? | Open Subtitles | أنسى العداء , حسناً ؟ |
Bu oyun bana beyaz üstünlüğünün bir yapısı olduğunu hatırlattı, tıpkı kadın düşmanlığı gibi, tıpkı tüm gücü suistimallerde olduğu gibi. | TED | لعبة الكلمات ذكرتني أن هنالك بناء لاستعلاء البيض كما هنالك في كراهية النساء كما هو موجود في كل الانتهاكات النظامية للسلطة. |
Seni kör eden erkek düşmanlığı gelecekteki bir hayatta bulacağın her erkeği kör eder. | Open Subtitles | كراهية الرجل وهذا يعميك سيعمي اي رجل تجدينه في حياتك |
Cinayet, kadın düşmanlığı ve kargaşa. Bunu broşürünüze neden koymadığınızı anladım. | Open Subtitles | قتل، كراهية النساء وتمثيل بالجثة، أفهم عدم ذكرك ذلك بالمنشور |
Heteroseksürel anal seks, kadın düşmanlığı demek değildir. | Open Subtitles | ولكن الجنس الخلفي ليس بحاجة إلى كراهية النساء |
Fare avının biraz kadın düşmanlığı olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لقد فهمت. لكنًي أعتقد أن مطاردتك للفئران هيا كراهية للنساء. |
Tamamdır. O düşmanlığı içinden at. Güzel. | Open Subtitles | كل شئ على ما يرام ، أخرج تلك العداوة ، جيد |
Müslümanlara karşı bu düşmanlığı... dünyanın bir köşesinde hissettiğin... veya muhtemelen herhangi bir dünyanın diğer parçasını ... müslümanları değiştirecek bir sebep değil bu tanrının bir isteği... | Open Subtitles | هذه العداوة ضد المسلمين التي يمكن رؤيتها في هذا الركن من اركان العالم وفي اي ركن في انحاء العالم |
Kesin bir kadın düşmanlığı olabilir. | Open Subtitles | قد يكون مجرد كاره للنساء |
Yoksa kadın düşmanlığı mıydı? | Open Subtitles | أم كاره للنساء؟ |
Nefretin egemen olduğu bir dünyada yaşıyoruz: duvarların örüldüğü, ayrılışların yaşandığı, Afrika kıtasında yabancı düşmanlığı gibi. | TED | نحن نعيش في عالم مليء بالكره: بناء الجدران، و"بريكسيت،" وكراهية الأجانب هنا في القارة الأفريقية. |