| Ve unutmayın ki, sizi edindiğiniz düşmanlarla tanıyacaklar. | Open Subtitles | الأهم من ذلك، تذكرا أنتما ستكونان معروفان من قبل الأعداء الذين تصنعانهما |
| Khasinau gibi düşmanlarla yeni bir dünyada yaşıyoruz. | Open Subtitles | من الأعداء مثل كازانو نحن نعيش فى عالم جديد |
| Görünmeyen düşmanlarla savaşmak, günlük olağan işim. | Open Subtitles | روتيني اليومي كان مشاجرة الأعداء الوهميين .. |
| Ama size şunu söyleyeyim, herkes benden nefret ediyor. Çevrem düşmanlarla kuşatıldı. | Open Subtitles | دعنى اقول لك هذا , كل الناس تكرهننى, انا مُحاطة بالأعداء |
| Çünkü dünya bizi gözden düşürecek yollar arayan düşmanlarla dolu. | Open Subtitles | بدقه لأن العالم مليء بالأعداء ينتظرون اي شيء للنيل منا و إلحاق الخزي و العار بنا |
| Alınma ama, ben senden çok daha dişli düşmanlarla uğraştım. | Open Subtitles | لا أقصد الإساءة, لكنني سبق وأن تعاملت مع خصوم... شكلوا تحدياً أكثر منك بكثير |
| "Büyük kavgalarda mücadele etmek, gözüpek düşmanlarla karşılaşmak." | Open Subtitles | "أن تكافح في معركة صعبة أن تلاقي عدواً لا تثبط عزيمته" |
| Brooklyn'de hapisteyken, düşmanlarla olan bağlantısıyla ilgili sorulara altı ay boyunca cevap vermeyen bir adam. | Open Subtitles | الرجل الذي تهرب لمدة 6 أشهر من التهم الموجهة إليه بخصوص صلته بالمقاتلين الأعداء حينما تم اعتقاله في بروكلين |
| Bu düşmanlarla hiç bir münakaşası olmuş muydu? | Open Subtitles | أحصل بينه وبين هؤلاء الأعداء أية اشتباكات؟ |
| Genç bir Kraliçe böylesine güçlü düşmanlarla başa çıkamaz. | Open Subtitles | الملكة الشابة لا يمكنها تحمّل مثل هؤلاء الأعداء الأقوياء |
| Etrafımız düşmanlarla çevrili. Bu ırkımızın laneti. | Open Subtitles | الأعداء في كل مكان حولنا هذه هي لعنة شعبنا |
| Bu dünyada kimsenin cesaret edemediği düşmanlarla yüzleşiriz. | Open Subtitles | نحن نواجه الأعداء التي لا أحد على هذا الكوكب لديه الشجاعة لمواجته |
| Hangisinin daha fazla gerçeğin dışına çıktığını fark edememiştim hayal ürünü düşmanlarla uğraşan Don Kişot mu yoksa herkese vereceği zarara rağmen efendisinin fantazilerini yerine getiren sadık hizmetkarı Sancho Panza mı? | Open Subtitles | أتعلم لم أكن أبداً متأكد من منهم كان ملم بالحقيقة أكثر دون كيشوت الذي تبارز مع الأعداء من الخيال أو خادمه الموالي سانشو بانزا |
| düşmanlarla savaşırken beni korumak için iki yöne ayrıldık. | Open Subtitles | بينما نقاتل الأعداء لحمايتي قد تفرقنا |
| düşmanlarla savaşırken beni korumak için iki yöne ayrıldık. | Open Subtitles | بينما نقاتل الأعداء لحمايتي قد تفرقنا |
| Herkesin, tabii sizin dışınızda, kendisinden nefret ettiğini ve çevresinin düşmanlarla sarıldığından söz etmişti. | Open Subtitles | كل واحد يكرهها وانها مُحاطة بالأعداء |
| Etrafım düşmanlarla sarılmıştı. Gerçek düşmanla. | Open Subtitles | كنت محاطاً بالأعداء أعداء حقيقيين |
| - Etrafım düşmanlarla dolu. - Hayır, değilsin. | Open Subtitles | ـ أنا محاط بالأعداء ـ كلا، لست كذلك |
| Ancak Adrian Monk daha önce de çetin düşmanlarla yüz yüze gelmişti. | Open Subtitles | لكن ( أدريان مونك ) واجه خصوم أقوياء من قبل في الواقع , واجه 99 شخصاً منهم |
| Ra's al Ghul güçlü düşmanlarla savaşmak konusunda birkaç şey öğretti. | Open Subtitles | (رأس الغول) علمني شيئاً أو اثنين عن قتال خصوم أشداء |