"düşmeye" - Translation from Turkish to Arabic

• السقوط
• بالسقوط
• تسقط
• الهبوط
• إنخفاض
• ينخفض
• هبوط
• تهبط
• ستسقط
• تنخفض
• يهبط
• للسقوط
• هي في أدنى
• في الإنخفاض
• عمل حيلة

Bundan sonra yine revizeler yaptık, ama birçok kez düşmeye devam ettik.
عندها شرعنا في تحسين النموذج، ولكننا استمرينا في السقوط كثيرا.

Karın üstü düşmeye çalıştığımı söylediğimi hatırlıyorum.
أتذكر في الحقيقة قول، بأني قصدت السقوط على بطني

Sonra denge kuruyorlar ve yaşları ilerleyince yine düşmeye başlıyorlar.
بعدها توازن لكن عندما كبر أكثر بدأ بالسقوط مرة أخرى

Vurulduğumuzu ve düşmeye başladığımızı hatırlıyorum.
أتذكر أن صاروخاً أصابنا و بدأت المروحية تسقط

Sığır fiyatları düşmeye devam ediyor ve kış hiç bitmeyecekmiş gibi sürüyor.
. سعر الماشية مستمر فى الهبوط . ويبدو أن الشتاء لن ينتهى

Kalp atışları düşmeye başladı. Tehlike işaretleri görüyorum.
معدّل نبضات قلبه بنخفض لدى إشارات على مُعدل إنخفاض كبير

Suç oranları düşmeye başlayacak polislerin tutuklayacağı daha az insan olacak.
. و معدل الجريمة ينخفض . أو أن تجلبوا احد للسجن

Büyük bir iç kanama geçiriyordu. Kan basıncının hızla düşmeye devam ettiğini fark ettik.
لقد أدركنا ان ضغط الدم لديها كان في حالة هبوط شديد

Hiç olmadığı kadar düşerek 18 dolara indi, düşmeye de devam ediyor.
إنها تهبط إلى أقل سعر لها 18 دولار و مازلت تهبط

Diyelim ki uçuyorlar Lois Lane düşmeye başlıyor ve başlangıç hızı saniyede 32 fit ile ivmeleniyor.
لويس لين ستسقط بمعدل تسارعي أولي يبلغ 32 قدم لكل ثانية تربيع

düşmeye bağlı yaralar çok daha yeni.
الجرح من السقوط اكثر حداثه الانماط مختلفه

Her ne kadar Joy sahneye çıkacak cesareti kendine verecek miktarda içki içmiş olsa da sahneden düşmeye de bir o kadar yakındı.
بالأضافة ان جوي لم تكن تملك الشجاعة للظهور على المنصة ولقد كانت قريبة من السقوط

Ama dünya borsaları düşmeye devam eder artık küresel bir durgunluğun baş göstereceği korkusu yaygındır.
و لكن أسواق الأوراق المالية العالمية استمرت فى السقوط وسط مخاوف من أن الركود العالمى على وشك الحدوث

Sonra tüm bu harika şeyler olmaya ve dominolar düşmeye başladı.
ثم بدأت أشياء رائعة تحدث، وبدأت قطع الدومينو بالسقوط.

Peki öyleyse, bu arada ben de düşmeye devam edeceğim.
حسنا جيد في هذه الأثناء فقط استمر بالسقوط

Yüksek bir yere çıkmıştınız ve aniden düşmeye başladınız.
كنتَ تقف على منصة و بعدها فجأة بدأت تسقط و تسقط

İşte o pilice çakıyorum, dostum ve birden bire resimler duvardan düşmeye başlıyor.
كنت اتوسل هذه الفتاة يا رجل و فجأة.. و بدأت الصور تسقط من الحائط.

Harry'nin hisseleri birden düşmeye başladı.
هاري وتضمينه في الأوراق المالية بدأ فجأة في الهبوط. الحق قبل وفاتها.

Nefes alışları yavaşladı, vücut ısısı düşmeye başladı.
وكان تنفّسه متهدّج وكانت حرارته في إنخفاض

Plateletleri 20 ve düşmeye devam ediyor. Kanı kesinlikle pıhtılaşmıyor.
صفائحه الدموية عشرون ألف و تنخفض لن يتجلط دمه أبداً

Nabzı 48 ve hızla düşmeye devam ediyor. -Çocuğu tanıyor musun?
بطء حاد في ضربات القلب معدل القلب نزل حتى 48 و لازال يهبط

Gece uzaklaşırken dallardaki çiğ taneleri düşmeye hazırlanıyorlar.
مع انتهاء الليل يتجهز الندى في الأفنان للسقوط

Bölgemizdeki suç oranları rekor seviyede düşmeye devam ediyor.
معدلات الجريمة في مقاطعتنا هي في أدنى مستوياتهاالتاريخية

Bölge 12 ve 15'teki basınç değerleri düşmeye başladı!
قراءات الضغط في المنطقة 12 والمنطقة 15 تبدأ في الإنخفاض

Balkon korkuluğumun vidalarını filmlerdeki gibi söküp düşmeye müsait hale getirebilirsin.
بوسعك عمل حيلة في سياج الشرفة لكي يوقع من خلالها كما في الأفلام.