Bundan sonra yine revizeler yaptık, ama birçok kez düşmeye devam ettik. | TED | عندها شرعنا في تحسين النموذج، ولكننا استمرينا في السقوط كثيرا. |
Karın üstü düşmeye çalıştığımı söylediğimi hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر في الحقيقة قول، بأني قصدت السقوط على بطني |
Sonra denge kuruyorlar ve yaşları ilerleyince yine düşmeye başlıyorlar. | Open Subtitles | بعدها توازن لكن عندما كبر أكثر بدأ بالسقوط مرة أخرى |
Vurulduğumuzu ve düşmeye başladığımızı hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر أن صاروخاً أصابنا و بدأت المروحية تسقط |
Sığır fiyatları düşmeye devam ediyor ve kış hiç bitmeyecekmiş gibi sürüyor. | Open Subtitles | . سعر الماشية مستمر فى الهبوط . ويبدو أن الشتاء لن ينتهى |
Kalp atışları düşmeye başladı. Tehlike işaretleri görüyorum. | Open Subtitles | معدّل نبضات قلبه بنخفض لدى إشارات على مُعدل إنخفاض كبير |
Suç oranları düşmeye başlayacak polislerin tutuklayacağı daha az insan olacak. | Open Subtitles | . و معدل الجريمة ينخفض . أو أن تجلبوا احد للسجن |
Büyük bir iç kanama geçiriyordu. Kan basıncının hızla düşmeye devam ettiğini fark ettik. | Open Subtitles | لقد أدركنا ان ضغط الدم لديها كان في حالة هبوط شديد |
Hiç olmadığı kadar düşerek 18 dolara indi, düşmeye de devam ediyor. | Open Subtitles | إنها تهبط إلى أقل سعر لها 18 دولار و مازلت تهبط |
Diyelim ki uçuyorlar Lois Lane düşmeye başlıyor ve başlangıç hızı saniyede 32 fit ile ivmeleniyor. | Open Subtitles | لويس لين ستسقط بمعدل تسارعي أولي يبلغ 32 قدم لكل ثانية تربيع |
düşmeye bağlı yaralar çok daha yeni. | Open Subtitles | الجرح من السقوط اكثر حداثه الانماط مختلفه |
Her ne kadar Joy sahneye çıkacak cesareti kendine verecek miktarda içki içmiş olsa da sahneden düşmeye de bir o kadar yakındı. | Open Subtitles | بالأضافة ان جوي لم تكن تملك الشجاعة للظهور على المنصة ولقد كانت قريبة من السقوط |
Ama dünya borsaları düşmeye devam eder artık küresel bir durgunluğun baş göstereceği korkusu yaygındır. | Open Subtitles | و لكن أسواق الأوراق المالية العالمية استمرت فى السقوط وسط مخاوف من أن الركود العالمى على وشك الحدوث |
Sonra tüm bu harika şeyler olmaya ve dominolar düşmeye başladı. | TED | ثم بدأت أشياء رائعة تحدث، وبدأت قطع الدومينو بالسقوط. |
Peki öyleyse, bu arada ben de düşmeye devam edeceğim. | Open Subtitles | حسنا جيد في هذه الأثناء فقط استمر بالسقوط |
Yüksek bir yere çıkmıştınız ve aniden düşmeye başladınız. | Open Subtitles | كنتَ تقف على منصة و بعدها فجأة بدأت تسقط و تسقط |
İşte o pilice çakıyorum, dostum ve birden bire resimler duvardan düşmeye başlıyor. | Open Subtitles | كنت اتوسل هذه الفتاة يا رجل و فجأة.. و بدأت الصور تسقط من الحائط. |
Sığır fiyatları düşmeye devam ediyor ve kış hiç bitmeyecekmiş gibi sürüyor. | Open Subtitles | . سعر الماشية مستمر فى الهبوط . ويبدو أن الشتاء لن ينتهى |
Harry'nin hisseleri birden düşmeye başladı. | Open Subtitles | هاري وتضمينه في الأوراق المالية بدأ فجأة في الهبوط. الحق قبل وفاتها. |
Nefes alışları yavaşladı, vücut ısısı düşmeye başladı. | Open Subtitles | وكان تنفّسه متهدّج وكانت حرارته في إنخفاض |
Plateletleri 20 ve düşmeye devam ediyor. Kanı kesinlikle pıhtılaşmıyor. | Open Subtitles | صفائحه الدموية عشرون ألف و تنخفض لن يتجلط دمه أبداً |
Nabzı 48 ve hızla düşmeye devam ediyor. -Çocuğu tanıyor musun? | Open Subtitles | بطء حاد في ضربات القلب معدل القلب نزل حتى 48 و لازال يهبط |
Gece uzaklaşırken dallardaki çiğ taneleri düşmeye hazırlanıyorlar. | Open Subtitles | مع انتهاء الليل يتجهز الندى في الأفنان للسقوط |
Bölgemizdeki suç oranları rekor seviyede düşmeye devam ediyor. | Open Subtitles | معدلات الجريمة في مقاطعتنا هي في أدنى مستوياتهاالتاريخية |
Bölge 12 ve 15'teki basınç değerleri düşmeye başladı! | Open Subtitles | قراءات الضغط في المنطقة 12 والمنطقة 15 تبدأ في الإنخفاض |
Balkon korkuluğumun vidalarını filmlerdeki gibi söküp düşmeye müsait hale getirebilirsin. | Open Subtitles | بوسعك عمل حيلة في سياج الشرفة لكي يوقع من خلالها كما في الأفلام. |