- Sonra düştü ve ameliyat olması gerekti. | Open Subtitles | ثم بعد ذلك سقطت و احتاجت العملية |
Az...o düştü ve ben bıraktım. | Open Subtitles | لقد سقطت و تركتها |
bu adam yukardan düştü ve yürümeye devam etti öyle mi? | Open Subtitles | وأنت تخبرنا بأنه سقط من الأعلى ووقف من دون أن يُخدَش؟ |
Doktor, oğlum ciddi biçimde yaralandı. Pencereden düştü ve başından yaralandı. | Open Subtitles | دكتور أبنى مجروح بجرح خطير سقط من النافذة و أصاب رأسه |
Rapora geçecek olan, tutuklama esnasında Gus düştü ve yüzüstü düştü. | Open Subtitles | رؤية المسؤول , ان جيس تعرقل وسقط على وجهه اثناء الاعتقال |
Geçen yıl, o merdivenden aşağı düştü ve öldü. | Open Subtitles | وفي العام الماضي سقط إلى أسفل الدرج ... ومات. |
- Ne? Kuşun kanatlanıyor ama ötmüyor Spermim yere düştü ve ayağa kalkamıyor. | Open Subtitles | لا يستطيع رفع الشراع الرئيسي لقد سقط ولا يستطيع النهوض |
Patrice demir kafeste oynarken düştü ve dirseğini burktu. | Open Subtitles | "باتريس" سقط وهو يمارس ألعاب الغابة وجرح معصمه |
O düştü ve ben bıraktım. | Open Subtitles | لقد سقطت و تركتها |
Yani, Amy oyuncaklarını yerde bırakmıştı annemde onlara takılıp düştü ve ölümüne bu mu sebep oldu? | Open Subtitles | إذن (آمي) تركت بعض الألعاب مهملة بالمكان، و تعثرت بهم أمي ، و سقطت و هذا ما قتلها؟ |
Yani, Amy oyuncaklarını yerde bırakmıştı annemde onlara takılıp düştü ve ölümüne bu mu sebep oldu? | Open Subtitles | إذن (آمي) تركت بعض الألعاب مهملة بالمكان، و تعثرت بهم أمي ، و سقطت و هذا ما قتلها؟ |
Ben düştü ve bacağımı kırdı . | Open Subtitles | سقطت و كسرت رجلى |
Mango ağacından düştü ve kafasını köklere vurdu. | Open Subtitles | سقط من على شجرة مانجو و ضرب رأسه بجذور الشجرة |
"Beşinci melek borazanını çaldığında gökten yere bir yıldız düştü ve dipsiz kuyunun anahtarı ona verildi." | Open Subtitles | و عندما نفخ الملاك الخامس من خلال البوق نجم سقط من السماء على الأرض و إليه سلمت مفاتيح أعماق جهنم |
1998'de merdivenden düştü ve kalıcı olarak bitkisel hayata girdi. | Open Subtitles | سقط من على سلم في عام 1988 وانتهى به الأمر في حالة مستمرة من غياب الوعي |
Rapora geçecek olan, tutuklama esnasında Gus düştü ve yüzüstü düştü. | Open Subtitles | رؤية المسؤول , ان جيس تعرقل وسقط على وجهه اثناء الاعتقال |
Colles kırıklarına göre, kurban yüksek hızla öne doğru düştü ve kolları öne doğru açıldığı için kırılmaya yer tuttular. | Open Subtitles | كُسور (كولن) تشير بأن الضحيه قد سقط إلى الأمام بسرعه عاليه وحاول التخفيف من سرعة سقوطه عن طريق مد ذراعيه إلى الأمام |
Bunu nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum ama bildiğim kadar uçak parçalanmadan hemen önce Xu Da fu denize düştü ve öldü. | Open Subtitles | أظنُّ أنّك قلت أنّ (إكس دافو) سقط إلى البحر ومات قبل تحطّم الطائرة على الأرض |
Han'ın ki düştü ve kaldıramıyor! | Open Subtitles | (هان) سقط ولا يستطيع الوقوف! |
Kovalar düştü ve birbirlerine yapıştılar. | Open Subtitles | البرميل سقط وهو التصق بالجثة. |