"dükün" - Translation from Turkish to Arabic

    • الدوق
        
    • الدوك
        
    • للدوق
        
    dükün askerlerinden bir bölümü yarın geliyor. Open Subtitles أقول لك أن هناك فرقه من سلاح فرسان الدوق ستصل غدا
    Kardinal İngiltere'ye gönderildi. dükün ne zaman ayrılacağını bilmeliyiz. Open Subtitles ارسلك الكاردينال الى انجلترا سجل متى يرحل الدوق
    Tabii ki o bekarliga veda partisinden sonra dükün yani benim, evliligi daha iyi sindirmek için penisilin vurdurmam gerekti. Open Subtitles بالطبع بعد حفلة العزوبية أنا الدوق كنت بحاجة لبعض حقنات البنسلين لكي أستطيع إتمام الزواج على خير وجه
    Efendim Majesteleri dükün evlenme teklifini reddetmek için acele etti. Open Subtitles سيدتي , صاحبة الجلالة كانت مستعجلة جدًا في رفض زواج الدوق
    - Elimiz kolumuz bağlı olmasa rezalet prensçikliğine kadar dükün görkemli kıçını tekmelerdik. Open Subtitles قد نركل مؤخرة الدوك المتباهية طوال الطريق إلى أمارته الصغيرة التافهة
    dükün ikiz çocuklarının doğumu korkunç bir yıkımdı. Open Subtitles ميلاد توأمين للدوق كان بمثابة ضربة شديدة ليّ
    dükün bu gece parasının karşılığını alacağından şüpheliyim. Open Subtitles أشك بأن الدوق سيحصل على ليلة تساوي أمواله لا تكوني سخيفة يا نيني
    Moulin Rouge'un tapusu dükün elinde. Open Subtitles الدوق يحمل سندات الملكية للطاحونة الحمراء وينفق ثروته عليكِ
    dükün sözleşme şartlarını uygulamayacağından eminim! Open Subtitles أنا متأكّد أن الدوق لن يسمح بتطبيق هذا الشرط
    Dışişlerine komünist bir sızıntıdan öyle korkuyorlar ki bir dükün şarap mahzenini tercih ediyorlar. Open Subtitles إنهم قلقون من التسرب الشيوعي ويفضلون وضعها في قبو الدوق
    Ancak, bu görevi tamamladıktan sonra Cleves Düklüğüne gidip dükün iki kız kardeşi Amilia ve Anne hakkında bilgi toplayın. Open Subtitles ولكن عندما تنتهي من ذلك اذهب إلى دوقية كليفي واستفسر عن شقيقتي الدوق ،أميليا وآن
    dükün kardeşiyle evlenmek isteyeceğimi mi sanıyorsunuz? Open Subtitles هل تفترض بأنني أريد أن أكون زوجة من شقيق الدوق
    Bir dükün seni sokabildiği mekânları bir görsen dudağın uçuklardı! Open Subtitles ستندهِش من الاماكِن التي سيمنحك الدوق إمكانية دُخولها
    Ailesinin davranışları yüzünden dükün morali çok bozuk. Open Subtitles ما زال الدوق خائب الامل من تصرفات عائلته
    Düşes 1986'da Paris'te evinde öldü. İngiltere'de Windsor kalesinde dükün yanına gömüldü. Open Subtitles توفيت الدوقة في باريس في عام 1986 تم أعادتها لأنجلترا لتدفن بجوار الدوق في قلعة وندسور
    Görünüşe göre, çocuk, kardinalin önünde dükün masasında ölmüş. Open Subtitles على ما يبدو أنه سقط ميتاً امامه على طوالة الدوق
    dükün kalesi tamamen taştan yapılmış ama yerler ve çatı kirişleri tahtadan yapılma. Open Subtitles قلعة الدوق مبنيّةٌ من الحجارة، أمّا الأرضيّات و الدعائم، فهي من الخشب.
    dükün bir takım at satın almasına yardım etmeyi kabul ettim. Open Subtitles وافقت على مساعدة الدوق في شراء فريق من الخيول
    Demem o ki, dükün ani ölümü halinde ünvanla aranda sadece ben kalıyorum. Open Subtitles أقول لك ، بأنه في حالة موت ... الدوق دون قضية فأنا الوحيد الذي بينك و بين اللقب
    Emirlerimin dükün eline geçtiğini, adamlarımın ihanete uğrağını biliyorlar. Open Subtitles أن أوامري وقعت بين يدي الدوك وأنا رجالنا خدعوا
    Kahverengi bir üniforma al dükün Tiyatrosu'nda bana rapor ver. Open Subtitles -إشتري بدلة بنية و تعالي إلي في مسرح الدوك
    Bazıları, büyük dükün kayıp oğlu olduğuna inanmış. Open Subtitles اعتقد البعض أنه الابن المفقود للدوق الكبير

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more