"dünyadan gelen" - Translation from Turkish to Arabic

    • من العالم
        
    • من عالم
        
    • الأراضي القاسية
        
    "Başka dünyadan gelen bu tehditi etkisiz kılmak için ne gibi önlemler alabiliriz?" Open Subtitles ما هي التدابير التي يمكننا أن نتخذها لتحييد هذا الخطر من العالم الآخر؟
    Herhangi bir nesnenin çekimi diğer dünyadan gelen nesne ile dengelenebilir. Open Subtitles وزن الجسم يمكنه الخروج عن الاتجاه باستخدام مادة من العالم المعاكس
    Vaka çalışmalarım sırasında doğaüstü dünyadan gelen bir varlık tarafından ele geçirildiği hissini yaşayan çok insan gördüm. Open Subtitles خلال عملي، قابلت العديد من الناس الذين يشعرون بانهم محتلون من كيان من عالم فوق الطبيعي
    Başka bir dünyadan gelen bir ziyaretçinin Dünya'yı tardigradların gezegeni sanması affedilebilir bir durum. Open Subtitles ولا يمكننا أن نعاتب زائر من عالم أخر إن دعا الأرض بكوكب خنازير الطحلب
    Acımasız dış dünyadan gelen yabancılar. Open Subtitles آيها الغرباء من الأراضي القاسية
    Acımasız dış dünyadan gelen yabancılar. Open Subtitles آيها الغرباء من الأراضي القاسية
    Birçok kılığı olan bir putperest tanrısı ve yeniden dirilen bir Hristiyan kurtarıcısı, yani antik dünyadan gelen iki güçlü karakterin bir ana karakterde birleşmesi. Open Subtitles إله وثني بأوجه عديدة ،ومنقذ مسيحي تم بعثه شخصيتان قويتان من العالم القديم
    Merhaba, başka dünyadan gelen yaratık. Dünya gezegenine hoşgeldin! Open Subtitles مرحباً ياأيها المخلوق من العالم الآخر أهلاً بك في كوكب الأرض
    Gelin size, başka bir dünyadan gelen bir seyyahın hikayesini anlatayım. Open Subtitles دعوني أخبركم بقصة، عن المسافرين من العالم الآخر
    Bilirsin, dış dünyadan gelen ilk konum. Open Subtitles أتعلم، أنتم أول أشخاص تأتون من العالم الخارجي
    Anneden gelen bu tarz katkıları bilgi olarak değerlendirir ki ben bunu dış dünyadan gelen biyolojik kartpostallar olarak adlandırıyorum. TED إنه يقوم بالتعامل مع هذه المساهمات من أمه كمعلومات، أو كما يحلو لي أن أدعوها البطاقات البيولوجية الآتية من العالم الخارجي.
    Gerçek dünyadan gelen verileriniz var, 1970-2015 arası için kalibre edilmiş: tüm dünyada 100.000 veri noktası, yedi bölgenin tüm bu Kalkınma Hedefleri'ni gözlemleme yeteneğine dayanıyor. TED هنا، لدنيا بيانات مأخوذة من العالم الحقيقي، من عام 1970 إلى 2015: مئة ألف من نقاط البيانات حول العالم، مبنية على قدرة الأقاليم السبعة، على التجاوب حقاً مع جميع أهداف التنمية المستدامة.
    Başka bir dünyadan gelen bir kitle katiliyle savaşmak üzere olduğumuzu düşünürsek gayet iyi idare ediyorsun. Open Subtitles بالنظر أننا على وشك محاربة قاتل جماعي من عالم اخر
    Bu da demek oluyor ki diğer türlerle .etkileşim yoluyla öğrendiklerimiz... en nihayetinde bize, başka bir dünyadan gelen. bir uzaylıyla nasıl iletişim kurabileceğimizi öğretecek. TED وهذا يعني بأننا نتعلم بفضل هذه التفاعلات مع الأنواع الأخرى والتي ستعلمنا في النهاية كيف يمكننا أن نتفاعل مع المخلوقات الفضائية من عالم آخر.
    Bu, başka bir dünyadan gelen konuklara ikrama yakışmayacak bir öğün. Open Subtitles هذه وليمة ضئيلة لتقدم لزوار من عالم آخر
    Jerry, burada başka bir dünyadan gelen bir taştan bahsediyoruz. Open Subtitles ولكن جيري إني أتكلم عن حجر من عالم أخر
    Başka bir dünyadan gelen bu gezgin bizleri tarifi imkansız bir felaketten kurtardı. Open Subtitles هذا مُسافر من عالم أخر ...أنقذنا من كارثة صامته
    Siz gençler büyü yapıp şöyle mi düşündünüz? "Başka dünyadan gelen canavar. Open Subtitles كأنّكم يا رفاق نظمتم ، و خططتم لهذا ثم "يا إلهي هذا وحش من عالم آخر".

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more