"dünyamın" - Translation from Turkish to Arabic

• عالمي
• عالمى

Öyle gurur duyuyorum ki seni dünyanın, benim dünyamın, geri kalanıyla paylaşmalıyım.
و فخورة بأن أكون بأمس الحاجة إليك لأشاركك العالم بأكمله، عالمي أنا

Eğer benim dünyamın yaşaması için bu dünyanın ölmesi gerekiyorsa, öyle olsun.
إن كان على هذا العالم ان يموت لكي يعيش عالمي, فليحدث هذا

Benim dünyamın yaşaması için bu dünyanın ölmesi gerekiyorsa... öyle olsun.
إذا توجب على هذا العالم الموت لكي يعيش عالمي, ليكن اذاً

dünyamın güzel yanı şu ki, bir yere gittiği yok.
الشيء الجميل حول عالمي بالنسبة لك، أنه لن يبرح مكانه

Davey öldürüldükten sonra, dünyamın kontrolden çıktığını hissediyorum.
منذ مقتل دايفى أشعر أن عالمى خرج عن سيطرتى

Ardından sorular ve yanıtları içeren bir beyin fırtınası yaparım böylece kurgusal dünyamın detaylarını çizme imkanım olur.
ومن ثم أفكر في أجوبة عن الأسئلة والتي تستخلص تفاصيل عالمي الخيالي.

Bana göre, akıllı telefonların on beş cm.lik dünyasına giriş yaptığımda kendi dünyamın ne kadar büyüdüğünü keşfettim.
وكما هو بالنسبة لي اكتشفت أنه عندما دخلت عالم الهاتف الذكي الذي يبلغ قياسه ستة بوصة أصبح عالمي كبيرًا جدًا.

1974 senesinde genç ve saftım; dünyamın içinde kaybolmuştum.
عام 1974، كنت يافعة، كنت ساذجة، وكنت ضائعة في عالمي

ve Ganesha: "Sen dünyanın çevresinde dolaştın" ben ise "kendi dünyamın çevresinde dolaştım" Neyin daha fazla önemi var ki?
فقال جانيشا أنت درت حول العالم اما انا فدرت حول عالمي أيهما يهم أكثر؟

Benim dünyamın sen olduğunu bilmeni istiyorum Marc.
الذي أريدك أن تعرفه هو أنك عالمي يا مارك

dünyamın dönmesini engelliyor. Onun hakkında konuşmayı bırak.
وهو يجعل عالمي يتوقف لذلك توقفي عن التحدث بشأنه

Sen olursan, dünyamın daha iyi bir yer olacağını düşünmüştüm.
فكرت فحسب أن عالمي سيبدو أفضل إن كنتِ فيه

Eğer o küçük dünyamın dışına çıkmasaydım asla tanışamazdım.
الذين لم اكن اقابلهم اذا لم اخرج من عالمي الصغير

Şunu söylemeliyim ki, sözünü tamamlamana izin versem bile dünyamın buna kulak asacağını sanmıyorum.
أنا عليَ فقط أخباركَ ذلك حتى لو سمحتُ لكَ بما تريدُ أن تتفوه بهِ أنا لا أعتقد عالمي سيستمع لكَ

Ama sana, bu yamaların her biriyle dünyamın kollektif gözün esaretinde tüketilebilecek ve sahiplenilebilecek bir gücün varlığı ile daha fazla yüklendiğini söylersem beni affet.
لكنك ستسامحني لو قلت لك انه مع كل رقعة جلد جديدة كان عالمي يصير مشحونا اكثر ان هناك قوة لاتراها الأعين

Bağnazlarını Dünya'dan çek. dünyamın üzerindeki saldırına son ver.
اسحب متطرّفيك من الأرض، وأنهِ اعتداءك على عالمي.

Doğruca oyun kulübüne gittim ve birkaç kokteyl ısmarlayıp dünyamın başına yıkılmasını beklemeye koyuldum.
ذهبتُ مُباشرة لنادي المُقامرين، طلبتُ كوكتيلان، وانتظرتُ من عالمي أن ينهار.

Seni asla tehlikeye sokmaya alışamayacağım ama benim dünyamın bir parçası olduğunu fark ettim.
سوف لن أعتاد أبداً أن أضعك في خطر لكني أُدرك أنكِ جزءٌ من عالمي

dünyamın, koca evrene nasıl sığdığını merak etmeye başlayalı ise çok olmamıştı.
و لم يمض وقت طويل قبل أن ابدأ اتساءل كيف عالمي انسجم في الكون الأوسع.

Komik olansa, sonunda dünyamın ne kadar çılgınca olduğunu öğrendiğinde rahatladım.
بأنه بمجرد معرفتك للحقيقة عن جنون عالمي سأرتاح

Küçük dünyamın sınırına geldik.
هذه حدود عالمى الصغير