"dünyaya bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • لعالم
        
    • إلى عالم
        
    • إلى العالم
        
    • مهم في للعالم
        
    • للعالم حولك
        
    • إلى هذا العالم
        
    • خلاله الى الأرض
        
    Hatırlayabildiğim kadarıyla yazdığım ilk şiir mısraları kendimden nefret etmemi isteyen dünyaya bir cevap niteliğindeydi. TED أحد الأسطر الأولى من الشعر التي كتبته كان استجابة لعالم طلب مني أن أكره نفسي.
    Gerçi doğrusunu istersen, dünyaya bir iyilik etmiş olurdum. Open Subtitles مع أنني بصراحة كنت سأقدم معروفاً لعالم المبصرين
    Bu da teorimi kanıtlıyor. 11 Eylül'ü durdurmam dünyaya bir zarar vermemiş. Open Subtitles و هذا يثبت وجهة نظري إيقافي للأحداث قاد إلى عالم جيد
    Evet,böylelerinin olduğu bir dünyaya bir bebek getirmek istemiyorum. Open Subtitles نعم ، لا أريد أن أجلب طِفل إلى العالم و هو يجري في الأنحاء
    Ted, sen özelsin. dünyaya bir ilham kaynağı olabilirdin. Open Subtitles (تيد) أنتَ مميز وكان بإمكانكَ أن) تكون مصدر مهم في للعالم
    # Etrafındaki dünyaya bir bak Open Subtitles فقط أنظري للعالم حولك.
    Bu dünyaya bir can getirdiğinde onun sorumluluğunu alman gerekir. Open Subtitles لقد جلبتِ حياة إلى هذا العالم إذن عليك تحمل المسؤولية
    Bağlantı kuruldu ama dünyaya bir tek sen ulaşabildin. Open Subtitles تم اجراء الاتصال ولكنك كنت الوحيد الذي وصل من خلاله الى الأرض
    Ama benim tek yaptığım çocukluğumdan beri hayal ettiğim dünyaya bir kapı açmaktı. Open Subtitles لكن كلّما فعلته هو فتح الباب لعالم أحلم به منذ أن كنت طفلاً صغيراً.
    Her bir kabarcık, kavurucu yüzeyin altında gizli dünyaya bir giriş oluşturuyor. Open Subtitles كل بثرة هي مدخل لعالم متخفي تحت السطح الملتهب
    Makine sadece bizim türümüzün yaşayabileceği dünyaya bir kapı açıyor. Open Subtitles الآلة تفتح بوابة لعالم يعيش فيه نوعنا فحسب،
    Denizde geçiyor, öyleyse. Yeni dünyaya bir seyahat. Open Subtitles في البحر، رحلة إلى عالم جديد
    Diğer dünyaya bir kapı açtık. Open Subtitles فتحنا بابًا إلى عالم آخر.
    Bunu yapacaksan dünyaya bir şeyi kanıtlayacağımız için yap. Open Subtitles ،إن كنت ستفعلين ذلك فلا بد أن يكون بسبب اثباتنا لوجهة نظر إلى العالم
    Ölüme mahkum etmek üzere dünyaya bir çocuk getirmiştim. Open Subtitles ولدت طفلاً إلى العالم فقط, لكي اصدر حكماً بالموت عليه
    dünyaya bir tane daha getirerek iyi bir şey mi yapıyoruz diye düşündürüyor. Open Subtitles انها تجعلني اتسائل إذا نحن نفعل الشيء الصحيح من خلال جلب احد آخر إلى العالم
    Ted, sen özelsin. dünyaya bir ilham kaynağı olabilirdin. Open Subtitles (تيد) أنتَ مميز وكان بإمكانكَ أن) تكون مصدر مهم في للعالم
    Gözlerini aç da dünyaya bir bak. Open Subtitles افتح عينيك , انظر للعالم حولك
    Rahmimin bu dünyaya bir mucize getireceğini hayal ederdim. TED اعتدتُ أن أحلم في مراقبة رحمي وهو يدفعُ المعجزة إلى هذا العالم.
    Bağlantı kuruldu ama dünyaya bir tek sen ulaşabildin. Open Subtitles ثم الحقوا بي تم اجراء الاتصال لقد كنت الوحيد الذي وصل من خلاله الى الأرض

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more