Bu tür dünyevi konuları daha genç olan kardeşlerimize bırakıyorum. | Open Subtitles | أنا أترك مثل هذه الأمور الدنيوية لمن هم أصغر مني |
Onlardan geri kalan şey yaşam değildi; yaşamın en önemsiz, dünyevi gerçekleriydi: | Open Subtitles | ما بقيَ بعدهم لم يكن حياة ولكن قائمة بِـ أتفه الحقائق الدنيوية |
Eski Mısırlılar için için kucak ölünün dünyevi vanlıklarının üzerine konulduğu ayaktan dize kadar 15 metre yüksekliğini bulan bir platformdu. | TED | بالنسبة للمصرين القدامى فالحضن كان منبراً لوضع الممتلكات الدنيوية للموتى على ارتفاع 30 ذراع من القدم الى الركبة |
Ya da daha iyisi, dünyevi varlığımıza yardım etmesi için yalvarırız. | Open Subtitles | نحن بدلا من ذلك نطلب منه أن يساعدنا مع وجودنا الدنيوي. |
Ormanlık, çalılık olan yerde dünyevi şeyler olmayacak. | Open Subtitles | لن يكون هناك جمعيات دنيوية في محطة الأدغال، في الغابة. |
Etrafında yeşeren dünyevi zevklerin görüntüsüyle kibri kırılan Lord Shiva da tanrıçaya boş bir kaseyle yaklaşarak yemek ve bağışlanma için yalvardı. | TED | محرجاً لمنظر الملذات الدنيوية المزدهرة من حوله، إله شيفا بذاته اقترب إلى الإلهة بصحن خالي يتوسل الطعام ويطلب الغفران. |
Ölüm ve yıkım ile yüzleştiğimizde dünyevi farklılıklarımız buharlaşır, ve bir kaç saat için bile olsa hepimiz Bir oluruz. | TED | في وجه الموت والدمار تتلاشى فروقاتنا الدنيوية ونصبح كلنا شخص واحد حتى ولو لبضع ساعات. |
Yavaş yavaş bütün dünyevi malvarlığımı kaybediyorum. | Open Subtitles | قليلا قليلا، أنا أن فقدت كل أملاكي الدنيوية. |
Manastıra girerken dünyevi giysilerimiz fakirlere verilir. | Open Subtitles | عندما نلتحق بالدير تذهب ملابسنا الدنيوية إلى الفقراء. |
Hayır bunlar keyfini çıkardığımız dünyevi zevkler. | Open Subtitles | كلا،هذة هي المتع الدنيوية نحن نتمتع عندما نتمكن من احدها |
Ebedi kutsanışta yüce tanrı ile yüzyüze, dünyevi zevklerden arınmış, sonsuz ve doğru hayatı yaşamak. | Open Subtitles | الأمل في الحياة الأبدية ؟ الحياة الحقيقية ؟ منزهين عن كل الرغبات الدنيوية ؟ |
Seksin günah olduğuna inandığımızdan değil, dünyevi zevklerle meşgul olmak, bizi yoldan ayırdığı için. | Open Subtitles | ليس لأننا نؤمن أن الجنس إثم بل لأن الانهماك بالمتعة الدنيوية تحرفنا عن السبيل |
Çünkü şurası aşikâr ki, bu herif ve açtığı dertler dünyevi zevklerle aramda bir engel. | Open Subtitles | لأنه من الواضح أنّ هذا الرجل ومشاكله، يحولون بيني وبين الملذّات الدنيوية |
"İlahi konularda dünyevi mahkemeler yargıya varamaz" demeyi sürdürdü. | Open Subtitles | المحاكمة الدنيوية لا تستطيع تمرير أي قرار فيها |
İş, refah ve diğer dünyevi arzular beni artık cezbetmiyor. | Open Subtitles | الراحة و الرغبات الدنيوية لم تعد تستهوينى |
Floransa şehri nihayet Dante'nin çağ dışı sürgününü feshettiğinde Şairin kendisinin gecikmiş ve dünyevi günahları da 2008'de affedilmiştir. | TED | وتلقى الشاعر نفسه متأخرًا الفداء الدنيوي في عام 2008، عندما ألغيت مدينة فلورنسا في النهاية نفي دانتي القديم. |
Kutsal diyar ile dünyevi diyar arasındaki bağlantıydı. | TED | كان هو الرابط بين المملكة السماوية والعالم الدنيوي. |
Öğretmenlik yapmamı engelleyecek dünyevi şeyler istemezler. | Open Subtitles | لا يريدون أشياء دنيوية تلهينا عن التدريس |
dünyevi servetimin bir nişanesi olarak, bu altını ve gümüşü sana veriyorum. | Open Subtitles | أهديك الذهب و الفضة رمز من سلع كل الدنيا |
Bir daha gün içerisinde zaman yetersiz geliyormuş gibi hissedersen, bunun tamamen senin dünyevi bakış açınla alakalı olduğunu hatırla. | TED | في المرة القادمة التي تعتقد أنك لا تمتلك وقتاً كافياً في يومك، فقط تذكّر، الأمر كله يتعلق بمنظورك الأرضي. |
dünyevi her şeyin kontrolünü kadınlara bırakıyorum. | Open Subtitles | سأترك السيطره على جميع الأمور الدنيويه للنساء. |
Babamı ne kadar çok sevsem de, onu mutlu ve tatmin edecek her şeyi yapmaya hazır olsam da, yine de ölümlü ruhumu dünyevi bir kral için riske atamam. | Open Subtitles | على الرغم من حبي لأبي وبالرغم أننى اود فعل اي شىء يسعده ويرضيه ولكن سأخاطر بروحي الخالدة لإحسان ملك دنيوي |
Ben dünyevi bir kadınım Dedektif. Doğru olmayan çok şey görüp geçirdim. | Open Subtitles | أنا إمرأة علمانية,حضرة المفتش لقد رأيت الكثير من حقيقة الاشياء لأكون متدينة |
Bütün dünyevi mallarımdan kurtulup muhtaç olanlara yardım edeceğim. | Open Subtitles | سأقوم بتصفية ممتلكاتي المادية و سأساعد المحتاجين |
Benim deliliğim daha ufak boyutta, daha dünyevi. | Open Subtitles | اٍن جنونى أصغر حجما و على نطاق واسع من العلمانية |