"düzenlemeye" - Translation from Turkish to Arabic

    • تنظيم
        
    • بتنظيم
        
    • يمكن السيطرة
        
    İş arkadaşlarım ve ben 2016 yılında Seattle'da Sivil Cumartesileri düzenlemeye başladık. TED بدأت أنا وزملائي تنظيم أيام السبت المدنية في مدينة سياتل سنة 2016.
    Willy ve ben az önce lunchdaydık Yazılarımı düzenlemeye çalışıyorum. Open Subtitles سوف اخذ الان استراحة للغداء و سوف احوال تنظيم ملاحظاتى
    Willy ve ben az önce lunchdaydık Yazılarımı düzenlemeye çalışıyorum. Open Subtitles سوف اخذ الان استراحة للغداء و سوف احوال تنظيم ملاحظاتى
    O yüzden haydi etkinlikleri ve medya vurgunlarını düzenlemeye başlayalım. Open Subtitles لذا دعونا نبدأ بتنظيم أحداث وضربات إعلامية
    33 yıllık sürgün sonrasında, Libya’ya geri döndüm ve benzersiz bir şevkle kapasite oluşturma üzerine, liderlik becerilerinde insani gelişim üzerine seminerler düzenlemeye başladım. TED بعد فترة 33 عاماً في المنفي، عدت الي ليبيا شاعرة بحماس فريد من نوعه، بدأت بتنظيم ورشات عمل لبناء القدرات، في التنمية البشرية لمهارات القيادة.
    Gelişen teknolojiler artık düzenlemeye tabii tutulamıyor. Open Subtitles "التطور التكنولوجي لم يعد يمكن السيطرة عليه"
    Planktonlar çok bereketli olduğu için gezegenimizin iklîmini düzenlemeye katkıları büyük. Open Subtitles ولإن البلانكتون وفيرون للغاية فإنهم يستطيعون المساعدة على تنظيم مناخ الكوكب.
    Akvaryuma yapılacak büyük bir gezi düzenlemeye çalışıyorum. Open Subtitles أحاول تنظيم رحلة ميدانية كبيرة الى مربى الأسماك
    Bu kocaman erimiş çekirdek, Dünya'daki yaşam için gerekli olan bir şeye daha katkıda bulunuyor gezegenin ısısını düzenlemeye. Open Subtitles لكن اللب الضخم المذاب يساهم في شئ آخر ضروري للحياة على الأرض، طريقة تنظيم درجة حرارة الأرض.
    Amigdala kullandığın eli düzenlemeye de yardımcı olur. Open Subtitles تساعد الأمقدالة على تنظيم سيطرة اليد على الأخرى
    El ilanları dağıtıyorlar, boykot düzenlemeye çalışıyorlar. Open Subtitles إنّهم يوزّعون المناشير لمحاولة تنظيم مقاطعة.
    Öyle bir anda parti düzenlemeye karar veremezsin. Open Subtitles لايمكنك أن تُقررى تنظيم حفلة من طرف واحد.
    Dağdaki gölümüzü ne kadar sevdiğini hatırladık, ...bu yüzden bir gün orada öğle yemeği düzenlemeye karar verdik. Open Subtitles نحن نتذكر مدى إعجابكم ببحيرات جبالنا لذا قررنا تنظيم مأدبة غداء في يوم من الأيام هناك
    Uyuma ve uyanma döngüsünü düzenlemeye yardımcı olur. Open Subtitles التي تساعد على تنظيم الاستيقاظ وأنماط النوم.
    Devlet ne zaman bu yiyecekleri düzenlemeye çalışsa endüstri kendisini korumaya devam ediyor. Open Subtitles المشكلة هي، في كل مرة تحاول الحكومة تنظيم الأطعمة الكبرى مجددا ومجددا الصناعة تحمي نفسها
    Bu yüzden Jose'den, Ivan'ın perşembe günleri saat 14:00 gibi gelip raflardaki su şişelerini düzenlemede ona yardım etmesini rica etmeye karar verdim. Çünkü o bir şeyleri düzenlemeye bayılıyordu. TED لذا سألت خوسيه إذا كان الخميس في الثانيه بعد الظهر وقتا مناسبا لارسال ايفان لمساعدته في رص زجاجات المياه فوق الارفف لأنه كان يحب تنظيم الأشياء.
    - Savunmanızı düzenlemeye yardımcı olabilirim. - Vazgeç artık, Zeyna. Open Subtitles استطيع المساعده فى تنظيم دفاع للقريه
    Sence yağmur ormanları temalı bir parti düzenlemeye karar verip, palmiye yaprakları alıp, sulama sistemini... Open Subtitles هل تظنين بأنني قررت للتو تنظيم حفل موضوعه غابات المطر و شراء بعض سعفات النخيل ... و إعداد نظام إطفاء الحريق لكي
    Mesela C vitamini, anti-toksin, anti-histamin, anti-virüs, kan şekerini düzenlemeye ve depresif ruh halini yükseltmeye yardım eder, Open Subtitles الفيتامين "سي"، دعنا نرى: مضاد سموم، مضاد (هستامين) مضاد فيروسي، يُساعد بتنظيم سكّر الدم،
    Hesaplarımızı düzenlemeye başladım. Open Subtitles بدأت بتنظيم حساباتنا.
    Gelişen teknolojiler artık düzenlemeye tabii tutulamıyor. Open Subtitles "التطور التكنولوجي لم يعد يمكن السيطرة عليه"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more