"düzenli olarak" - Translation from Turkish to Arabic

    • بانتظام
        
    • بإنتظام
        
    • منتظمة
        
    • بشكل منتظم
        
    • بشكل دوري
        
    • بشكل دائم
        
    • بشكل مستمر
        
    • بإستمرار
        
    • بأنتظام
        
    • المواصلة على الطاقة المنخفضه
        
    • مُنتظمة
        
    • عالبا هو متواطئ
        
    • أساس منتظم من
        
    • على نحو منتظم
        
    düzenli olarak buraya gelip beraber çamaşır yıkamaya ne dersin? Open Subtitles إستمعْي لماذا لا نَنْزلُ هنا بانتظام سوية و نغسل حاجاتنا؟
    11 yaşına gelene kadar okulunuza düzenli olarak devam ettiniz. Open Subtitles وحتي الحـادية عشرة من عمرك كنت تذهب إلي المدرسة بانتظام.
    Misk farelerinin düzenli olarak yuvadan çıkıp buz altında yiyecek toplamaya çıktıklarını gözlemledik. Open Subtitles فقد لاحظنا أن جـرذان المـسك تترك المنتجع بإنتظام للبحث عن الطعام تحت الثلج
    Eğer bunu düzenli olarak yapmamı istersen seve seve yaparım. Open Subtitles لذا إن احتجت إلى أن أفعل ذلك بإنتظام فالأمر يسعدني
    Bundan sonra, düzenli olarak New York'a seyahatler yapmaya başladım. Open Subtitles لقد بدأت بعد هذا فى القيام برحلات منتظمة إلى نيويورك
    Ancak takip eden 15 yıl süresince, 14 operasyon daha geçirdi, hastalık yüzünü harap etti ve düzenli olarak benim onarımlarımı berbat etti. TED ولكن في خلال الخمسة عشر عاما القادمة عليه الخضوع لأكثر من أربعة عشر عملية، كلما اجتاح المرض وجهه ودمر أعادة التشكيل بشكل منتظم.
    işe hazırdırlar. Olfaktör nöronlar vücutta her 4-8 haftada bir düzenli olarak yenilenen tek nöronlardır. TED وجاهزة للعمل. إنها الخلايا العصبية الوحيدة في الجسم التي تتبدل بشكل دوري كل أربع إلى ثمان أسابيع.
    Eğer birisinin aleti üzerine düzenli olarak otursaydım belki seninle arkadaş bile olurduk. Open Subtitles ربما نصبح صديقات حتى لو حصلت فقد بعض الحركة في الفراش ، بانتظام
    Bildiğiniz kadarıyla, Ayrılan düzenli olarak aerosol saç spreyi ve/veya deodorant kullanır mıydı? Open Subtitles بالنسبة لمعلوماتك, هل قام الراحلون باستخدام مصفف الشعر بانتظام و أو مزيل العرق؟
    Artık bekar bir anne, ...ve düzenli olarak yüzme öğretmeniyle ihtiyaçlarını görüyor. Open Subtitles هي أمي واحد الآن وأنها تم الحصول عليه بانتظام من الصبي بركة.
    Rehin listelerini düzenli olarak okuduğumu ve bunları listede görmediğimi söyledim. Open Subtitles قلت له إني أقرأ سجلات الرهن بانتظام ولم أرها مسجلة فيها
    Rehin listelerini düzenli olarak okuduğumu ve bunları listede görmediğimi söyledim. Open Subtitles قلت له إني أقرأ سجلات الرهن بانتظام ولم أرها مسجلة فيها
    Bizler elbette inanılmazız, ve düzenli olarak karmaşık sorunları inanılmaz bir yaratıcılıkla çözüyoruz. TED نحن مذهلون بحق، ونحل المشاكل المعقدة بانتظام بإبداعية مذهلة.
    Son birkaç ayda, bu numarayı düzenli olarak çok geç saatlerde aramış. Open Subtitles خلال الأشهر الأخيرة اتصلت بهذا الرقم بإنتظام في وقت متأخر جداً ليلاً
    Okuldan sonra düzenli olarak çalışmaya gelen 25 annemiz var. TED كان لدينا ٢٥ أم يحضرن بإنتظام بعد المدرسة للدراسة
    Hayır, düzenli olarak su ve yemek verdiğim ailem var. Open Subtitles لا .. أبواى فقط الذى اسقيهم وأغذيهم بإنتظام
    Bundan sonra, düzenli olarak New York'a seyahatler yapmaya başladım. Open Subtitles لقد بدأت بعد هذا فى القيام برحلات منتظمة إلى نيويورك
    Bu yüzden bizim öğrencilerimiz düzenli olarak laboratuvarlarda çalışıyor. TED ولذا فطلابنا يعملون في المختبرات بشكل منتظم.
    Daha önce, tırnaklarınızı düzenli olarak kesmenizi size söylemiştim. Open Subtitles أخبرتكم من قبل أن عليكن قص أظافركن بشكل دوري
    Bunların 180 milyonu fakir ülkelerden ve düzenli olarak ülkelerine para gönderiyorlar. TED حوالي 180 مليون منهم من بلدان فقيرة يرسلون المال لبلدانهم بشكل دائم
    Bu kurallara aykırı. düzenli olarak duş almak zorundasın. Open Subtitles إنها موجودة في القوانين عليكِ الإستحمام بشكل مستمر
    düzenli olarak tırnaklarını yiyor ve ellerini ovuyor yani bir şeyler saklıyor. Open Subtitles إنه ينزع جلده و يفرك يديه بإستمرار مما يعني أنه يخفي شيئا
    50'den az odası olan konaklama yerlerinde müşteriler ve kayıtlar hakkında düzenli olarak bilgi vermek gerekiyor. Open Subtitles على صاحب الفندق أن يبعث تقريراً بأنتظام عن المستأجرين والتسجيل هناك غرامات مفروضة
    düzenli olarak verilen düşük voltaj diyaframının kasılmasına sebep olup ciğerlerinin çalışmasına engel olmuş olabilir. Open Subtitles المواصلة على الطاقة المنخفضه قد يضطر حجابه الحاجز للاستيلاء على المساحه ورِئتيه تتوقف
    Peki ya biz düzenli olarak uygulanan yüksek dereceli onarım olmadan yaşayamazsak? Open Subtitles لذا ماذا لو لا يُمكننا النجاة بدون صيانة مُنتظمة عالية المُستوى.
    Özellikle onun yerine gidiyor ve onunla düzenli olarak birlikte oluyor. Open Subtitles أنه يتذرع بعدة حجج كي يزورها في منزلها و عالبا هو متواطئ معها
    Theodore Patrick Swift parasını düzenli olarak Whitechapel üzerinden taşıyor. Open Subtitles ثيودور باتريك سويفت ينقل أمواله على أساس منتظم من خلال وايتكابيل،
    Tropik fırtına ve tufanlar düzenli olarak Pasifik Okyanusundan gelir. Open Subtitles العواصف الاستوائية والأعاصير تثير على نحو منتظم من المحيط الهادي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more