Dış dünyanın hiçbir değeri yok, iç dünyam daha gerçekçi. | Open Subtitles | العالم الخارجي لا يعني شئ العالم الحقيقي فقط هو الداخلي |
Dış dünyanın bahşettiği o özgürlük denen saçmalığı, umarım burada bulmayı beklemiyorsunuzdur. | Open Subtitles | لا تتوقع أن تجد هنا حرية مثير للسخرية منحت من قبل العالم الخارجي. |
Dış dünyanın güçleri bizi durdurmak için ellerinden geleni yapcaklar. | Open Subtitles | إن قوى العالم الخارجي لن تتوقف حتى تهزمنا |
Dış dünyanın güçlerine karşı bizim dünya gerçekliğini koruyorlar. | Open Subtitles | و عليهم أن يدافعوا عن عالمنا الأرض من قوى العالم الخارجي |
Bir yargıç olarak Dış dünyanın, özel hayatımı bilmesini istemiyorum. | Open Subtitles | بصفتي قاضي لا أريد للعالم الخارجي أن يطلع على حياتي الخاصة |
Dış dünyanın, iç dünyamızdan daha gerçek olduğuna inanmaya koşullanmışız. | Open Subtitles | لقد تكيفنا على الاعتقاد.. بأن العالم الخارجي أكثر واقعية من العالم الداخلي. |
Nihayetinde yaptığımız; Dış dünyanın ne olduğu hakkında kendimize bir öykü anlatmaktır. | Open Subtitles | و ما نفعله أخيراً هو أن نخبر أنفسنا بقصة.. عمّا هو العالم الخارجي |
Dış dünyanın kötülükleri tarafından akılları çelinenler orada kalabilirler. | Open Subtitles | مَن يغويهم أشرار العالم الخارجي يمكنهم اختيار البقاء هناك |
Boş uzayda, doğanın en incelikli ögeleri artık Dış dünyanın kirletici havasından korunarak çalışılabilmekteydi. | Open Subtitles | في المساحة الفارغة، يمكن الآن دراسة أصغر مكونات الطبيعة دون تدخل من الهواء الممتلىء بالملوثات من العالم الخارجي. |
Dış dünyanın harikalarına direnmek onun için zordu. | Open Subtitles | عجائب العالم الخارجي كان من الصعب عليه تجاهلها |
Ve elbette, Dış dünyanın güzellikleri bir kez daha, yavrular için karşı konulamazdı. | Open Subtitles | وطبعاً , عجائب العالم الخارجي سوف تكون مرة اخرى مغرية للاشبال |
Dış dünyanın bir parçası olmamız gerektiğine inanmıyor. | Open Subtitles | أوه. وقالت إنها لا تعتقد يجب أن تكون جزءا من العالم الخارجي. |
Yıllarca seni Dış dünyanın... kirliliklerine karşı korumaya çalıştım. | Open Subtitles | لسنوات عديدة، حاولت حمايتك من شوائب العالم الخارجي |
Dış dünyanın define ararken kullandığı gerçek bir kelime bu. | Open Subtitles | إنه لعبة مطاردة حقيقة لكنز في العالم الخارجي |
Kimlik politikaları her zaman iki yönlüdür: Özel durumu ya da özelliği olan kişilere gurur verir ve Dış dünyanın bu kişilere daha hassas ve kibar davranmasını sağlar. | TED | سياسة الهوية تعمل دائما على جبهتين: إعطاء إحساس الفخر لأناس لديهم حالة أو صفة معينة، و حمل العالم الخارجي أن يعاملهم بطريقة أكثر رقة و لطفًا. |
Dış dünyanın verebileceklerini tecrübe etmek istiyorum. | Open Subtitles | علي اختبار مايقدمه العالم الخارجي |
'Hadi festivale gidip eğlenelim' derken Dış dünyanın bunu anlamaması harika. | Open Subtitles | هو: "نحن نذهب إلى المهرجان وقتا ممتعا." وحقيقة أن العالم الخارجي لا يفهم، هو رائع. |
- Dış dünyanın nasıl bir yer olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنتِ لا تعلمين كيف يعمل العالم الخارجي |
Dış dünyanın varlığından haberdar olan hiçbir serbest bırakılmış konuğumuz yoktur. | Open Subtitles | لم يحدث مطلقاً أن كان هناك ضيف محرر، يعلن بوجود هذا العمل للعالم الخارجي |
Bir anlığına da olsa Dış dünyanın olmadığını düşünmem ne kadar aptalca. | Open Subtitles | كم هو غباء مني أن أفكر و لو للحظة بأنه لاوجود للعالم الخارجي |
Gözlerden gelen kaba sinyalleri, Dış dünyanın üç boyutlu bir modeline çevirir. | Open Subtitles | الى نموذج ثلاثي الأبعاد للعالم الخارجي |