Onu dışarı çıkar, ya da bu konuyu Bay Glenn'le tartışırız. | Open Subtitles | خذها للخارج وإلا سأناقش هذا الامر مع السيد جلين |
Onu dışarı çıkar, ya da bu konuyu Bay Glenn'le tartışırız. | Open Subtitles | خذها للخارج والا ساناقش هذا الامر مع السيد جلين حسنا |
O çocuğu hemen dışarı çıkar! | Open Subtitles | أخرجي هذه الطفلة إلى الخارج حالاً |
Eğer vazoyu ovalarsak, dışarı çıkar ve ünlü olabilir mi? | Open Subtitles | إذا فركنا الجره هل سيخرج منها ليقوم بتقليد المشاهير ؟ |
Uzun hikaye, beni dışarı çıkar, sonra biralarımızı yudumlarken anlatırım. | Open Subtitles | انها قصة طويلة فقط أخرجني وسوف اتشارك معك بعدة قوارير من الجعة |
Bunu alır... ve kıçına öyle bir sokarım ki, ağzından dışarı çıkar. | Open Subtitles | أنا سآخذ هذا وسأدفعه حتى نهايه مؤخرته، حتى يخرج من فمّه. |
dışarı çıkar Max. Tamam böyle kalsın. | Open Subtitles | يبدو أننا لففنا الساق , أخرجها حسنا , حسنا , أنتظر هناك |
Zaten oldu.Beni dışarı çıkar. | Open Subtitles | هذا ما حدث اخرجني |
Hindiden sonra, dışarı çıkar, futbol oynarız. | Open Subtitles | بعد تناول الديك الرومي نذهب للخارج و نلعب كرة القدم |
Sen onu dışarı çıkar, ben de seni eve kadar izlerim. | Open Subtitles | أنتِ ستقوديها للخارج من هنا وأنا سوف أتبعكِ للمنزل |
Pantolonunun içine elini sok ve aletini dışarı çıkar. | Open Subtitles | عليك ان تصل الى سروالك وتسحب عضوك للخارج ايتها العاهرة |
İçindeki küçük maymunu dışarı çıkar. | Open Subtitles | أخرجي الشمبانزي الصغير الذي بداخلك |
Marion, dışarı çıkar mısın lütfen? | Open Subtitles | ماريون أرجوكِ ، أخرجي |
Bu deliklerden her birine biraz tuz koyarsan, bir süre sonra, istridye dışarı çıkar... çünkü bu hafif gel-git te oluyor. | Open Subtitles | نضع قليلا من الملح في كل تلك الفتحات وبعد فترة، الكتومون سيخرج. لأنة يعتقد بأنه كان الجزر. |
Beni dışarı çıkar. dışarı çıkar. Yalvarırım! | Open Subtitles | أخرجني من هنا قلت لك أخرجني من هنا |
Umarım kapıdan dışarı çıkar ve bu işi sonlandırır. Gerçi ikimizde onu iyi tanıyoruz. | Open Subtitles | لا توجد إشارة على ما يقدر على فعله، أملي هو أن يخرج من ذلك الباب وينهي اليوم |
Şimdi onu dışarı çıkar ve vur yoksa ben yapacağım. | Open Subtitles | و الآن أخرجها و أطلق عليها النار، أو أفعل أنا ذلك. |
Fırsat bulur bulmaz beni dışarı çıkar. | Open Subtitles | اخرجني عندما تستطيع |
Onları dışarı çıkar. Ben bunu hallederim. Hadi! | Open Subtitles | أخرجهم من هنا يمكننى التعامل مع الأمر , تحرك |
Biz gerekebilir zamanından önce onu dışarı çıkar. | Open Subtitles | من المفضل نقلها الى الخارج قبل فوات الاوان. |
Eşiniz size nereye gittiğini söylemeden geceleri dışarı çıkar mı, Bayan Larsen? | Open Subtitles | هل زوجكِ عادة يخرج في الليل ... سيدة "لارسن" ؟ ولا يخبرك أينَ يذهب ؟ |
Çocuklar, bir dakika dışarı çıkar mısınız? | Open Subtitles | يا أطفال ، هلاّ خرجتم للخارج للحظة؟ |
Ya da dışarı çıkar, birkaç gün benden uzak kalır sonra ona bir şarkı yazardım ve geri gelirdi. | Open Subtitles | أو هي سترحل وتعود بعد بضعة ايام و سأشغل لها اغنية أو شيء وأنت تعرف بأنها ستعود |
dışarı çıkar ve düşünürsünüz bir çok insan bu şirkete sipariş veriyor olmalı. | Open Subtitles | تخرج وتتعجب لابد أن كثير من الناس قد طلبوا ذلك من تلك الشركة |
dışarı çıkar ve onu bulursunuz ve eve getirirsin. | Open Subtitles | بحيث يمكنك الخروج و تجد تلك الفتاة ، وجهتم منزلها. |
İnsanları dışarı çıkar. | Open Subtitles | دع الموجودين يخرجون |