Dışarıdan bir şokla karşılaştıklarında çözülüp parçalara ayrılmasınlar diye. | TED | عندما يواجهون صدمة من الخارج فهم لا ينهارون ببساطة، ويتفتّتون إلى قطع. |
Bir plan yapıyoruz. - Dışarıdan bir adama ihtiyacımız olacak. Frank, bu sensin. | Open Subtitles | نحن ندبر خطة.لكننا سوف نحتاج الى رجل من الخارج.فرانك, هذا انت. |
Görünen o kim Dışarıdan bir siber güvenlik ihlali var. | Open Subtitles | يبدوا أن هناك من يتحكم ويخترق الأمن من الخارج |
Dışarıdan bir kaç şey ödünç aldım, üst kattan da biraz getirdim, ve Voila! | Open Subtitles | لقد أحضرت بعض الأشياء من الخارج و البعض الآخر من الطابق العلوي |
Bilirsin ruh eşini arayan herkesin bir kez de olsa Dışarıdan bir şeylerin onlara karşı olduğunu hissediyor, ama... | Open Subtitles | في الواقع، أظن أن كل من يبحثون عن توأم الروح قد يشعرون في وقت ما بوجود قوى خارجية تتآمر ضدهم |
Ama bunun gibi Dışarıdan bir bakış bile imkansızdır. Bu kulağa yine garip gelebilir. | Open Subtitles | , لكن حتى مع ذلك . فالمشاهده من الخارج مستحيله |
Kapıyı Dışarıdan bir ses duyana kadar açma. | Open Subtitles | لا تفتحي الباب حتى تسمعي اصواتنا من الخارج |
Yemek rezervasyonumuz vardı ama sanırım Dışarıdan bir şey söyleyeceğiz. | Open Subtitles | نعم حسنا كان لدينا حجز للعشاء لكن انا أفكر ان نجلب طعاما من الخارج عوضا عن ذلك |
Fakat ben Dışarıdan bir tavsiye almanın nasıl olacağını merak ediyordum. | Open Subtitles | ولكني أردت معرفة رأيك عن أحتمالية إحضار أحدهم من الخارج |
- Gerçek bir şey. Hastalarını gözden geçirebilecek Dışarıdan bir psikolog Gizliliklerini korurken bizim adımıza. | Open Subtitles | طبيب نفساني من الخارج قادر على استعراض مرضاها نيابة عنا مع حماية خصوصياتهم |
Size anlatmak istediğim şey, bilim insanlarının dışarıdan, bir üçüncü şahıs yöntemi kullanarak; size kendi bilinciniz hakkında hayal bile edemeyeceğiniz şeyler söyleyebileceğidir. Ve aslında düşündüğünüz gibi kendi bilinciniz konusunda söz sahibi olmadığınızdır. | TED | يستخدموا طريقة الشخص الثالث من الخارج بأن يخبرك أشياء عن إدراكك لم تكن تحلم به و في الواقع أنت لست المخول لإدراكك الخاص إذا كنت تعتقد ذلك و نحن فعلا عملنا تقدما كثيرا |
Dışarıdan bir terörist saldırısı varmış gibi bir araba patlattılar. | Open Subtitles | "يفجرون سيارة، ويجعلونها تبدو، كأن الإرهابيين يهاجمونهم من الخارج" |
Dışarıdan bir yardıma ihtiyacımız olabilir. | Open Subtitles | يجب علينا ان نحضر مساعدة من الخارج |
Dışarıdan bir avukat getirmeyi düşünebiliriz belki. | Open Subtitles | ربّما علينا أن نجلب خبيراَ من الخارج ماذا عن "جايمي نيلسون" ؟ |
Dışarıdan bir kareoke bar gibi görünse de içeri girince kendilerini bir tür Çin kumar masasında buluyorlar. | Open Subtitles | يبدو كحانة "كاريوكي" من الخارج ولكنهم يلعبون "باي غو" في الداخل "باي غو: هي لعبة قمار صينية" |
Dışarıdan bir yatırımcıya ihtiyaçları olmaz. | Open Subtitles | وهم لا يحتاجون أي مستثمر من الخارج |
- Dışarıdan bir avukata ihtiyacımız var diyorum. Kesinlikle olmaz. | Open Subtitles | اقول اننا نحتاج محامي من الخارج |
Peki tamam. Dışarıdan bir şeyler, tamamdır. | Open Subtitles | حسناً , أشياء من الخارج , فهمتك |
Ve Philadelphia bölgesindeki Philadelphia'da peynirli biftek rulosu bulabilrsiniz Bu, Dışarıdan bir yumurta rulosu gibi görünüyor ama içinde bir peynirli biftek. Onu keşfettiğimde gerçekten şaşırmıştım. | TED | وفي فيلادلفيا ، لديك لفت الجبن الستيك فيلادلفيا ، الذي يبدو وكأنه لفة البيض من الخارج ، لكنها لفت الجبن الستيك في الداخل. كنت مندهشه حقا لاكتشاف ذلك ، |
Oyunda Dışarıdan bir etki yoktur. | Open Subtitles | لا يوجد قوى خارجية مؤثرة |