"dışardan" - Translation from Turkish to Arabic

    • الخارج
        
    • خارجي
        
    • خارجية
        
    • للدخيل
        
    • انظرتى لحياتك من
        
    Ateş ulusu 100 yıldır amansızca Ba Sing Se'yi dışardan yenmeye çalıştı. Open Subtitles لمئات السنين كانت أمة النار تهاجم في با سينغ سي من الخارج
    dışardan sapanla mı atış yapmak istersin yoksa buradan silah mı kullanmak istersin? Open Subtitles هل تحبذ استقطاب هدف شظية رصاصة في الخارج عن مدفع في الداخل ؟
    Çevrenin dışardan bir resmini çekeceğim sonra da aldığımız tüm kayıtları incelememiz gerekecek. Open Subtitles سأحصل على المشهد في الخارج. و ينبغي أن نرى جميع الصور التي أرسلنا.
    İhtiyacım olan tüm kodları biliyorum ama dışardan birisi girmemi engelliyor. Open Subtitles لكن ثمّة أحد من الخارج يمنعني من دخول قبو الطابق الفرعيّ.
    7 gibi döneriz ama, geç kalırsak dışardan pizza falan söylersin... Open Subtitles حسنا سوف نعود حوالي السابعة لكن لو تأخرنا فقط اطلبي بيزا او طلب خارجي
    Sadece dışardan bir kaç resim çekçeğiz, hepsi bu kadar. Open Subtitles كنا نحاول فقط التقاط صور خارجية للمباني، هذا كل شئ
    Yemek pişirmek, temizlik ve yıkanmak için gereken tüm su dışardan kovalarla taslarla içeri taşınmak zorundaydı. TED جميع المياه للطبخ, والتنظيف والاستحمام كانت يجب أن تحمل إلى الداخل في الدلاء من الخارج.
    dışardan kaos gibi görünüyor ama her şey mükemmelce organize edilmiş. TED من الخارج يبدو المنظر فوضويًا، لكن كل شيء منظم جدًا.
    Bu kendi kendini düzenleme organizasyonu bir yapının dışardan herhangi bir uygulama olmadan oluştuğu bir yapıdır. TED في النظام ذاتي التنظيم يظهر الهيكل بدون تدخّل واضح من الخارج.
    Biri dışardan, biri içerden. Başka yol yok. Open Subtitles واحد من الداخل وواحد من الخارج لا طريق آخر
    dışardan hissedebiliyorum ama ben içerden hissedemiyorum. Open Subtitles اشعر بما في الخارج لكن لا استطيع لا استطيع الإحساس بما في الداخل
    Ben kesinlikle sürdüremem ve dışardan kimseyi getirmek de istemem Open Subtitles لا أستطيع إدارتها ولا أريد جلب أحد من الخارج
    dışardan vurun. Etrafa atmayın. Deliğe koyun. Open Subtitles سدد من الخارج توقف عن التمرير وأدخل الكره في السله
    Walker dışardan geri gelir. Topu çalar. Chitwood'a verir. Open Subtitles أتى ووكر من الخارج وسرق الكره ومررها إلى تشيتوود
    Bu, dışardan acil kapısını açan adam. Open Subtitles هذا هو الرجل الذى فتح لنا باب الخروج فى الطائرة من الخارج..
    dışardan olduğunu varsayarsak, bu beyinde olabilir de olmayabilir de.Fakat bir şey kesin. Open Subtitles افترض انه اتى من الخارج هو قد او قد لا يكون في ذلك الدماغ لكن شيئ واحد متأكد منه
    Muhtemelen hiçbiri. Büyük ihtimalle ülkedeki bir örgüt dışardan birini kiraladı. Open Subtitles من المحتمل لا ، ربما هى مجموعه من الاشخاص استأجرت شخص من الخارج
    Medine'ye dışardan bir saldırı olursa tüm bölge sakinleri, şehri savunmakla yükümlüydü. Open Subtitles فى حالة حدوث أى إعتداء على المدينة من الخارج سيكون سكان المدينة جميعا مسئولون عن حماية المدينة
    Burda ne yaptığımızı dışardan kimse bilmeyecek Open Subtitles تأكّدوا أن لا أحد في الخارج يعرف ما نفعله
    Ama dışardan bir tavsiye almayacağın anlamına gelmiyor. Open Subtitles لكن لن يكون الأمر مؤذي لو حصلتِ على دعم خارجي.
    Ve Müdür Delaney'i dışardan gelebilecek pervazsız ve sorumsuz saldırılardan korumak için. Open Subtitles صورة القسم وحماية المفوض ديلاني من الهجوم المتهور وغير المسؤول من مؤسسات خارجية
    dışardan bakan biri CIA'yle Journal'i sarmaş dolaş sanabilir. Open Subtitles بالنسبة للدخيل هو يُمْكِنُ أَنْ يَبْدوَ مثل إنّ وكالة المخابرات المركزيةَ في السريرِ بالمجلّةِ.
    Ama dışardan bakıldığında, inanılmayacak kadar çok şeye sahipsin. Open Subtitles لكن انظرتى لحياتك من وجهة نظر شخص اخر ستدركين ان لديك الكثير .والان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more