"dırdır" - Translation from Turkish to Arabic

    • التذمر
        
    • أتذمر
        
    • تشتكي
        
    • تتذمر
        
    • الإزعاج
        
    • الشكوى
        
    • تذمر
        
    • تذمرتي
        
    • الازعاج
        
    • يتذمر
        
    dırdır etmeyi kes. Kimse seni bir şey almaya zorlamıyor. Open Subtitles توقف عن التذمر لم يجبرك أحد على شراء أي شيء
    Aynen öyle. Şu andan itibaren dırdır etmeyi bırakacağım ve daha geniş bir olacağım. Open Subtitles بالضبط ، ومن الآن سأتوقف عن التذمر وأحضى بالمرح
    dırdır etmek istemiyorum ama stratejimiz hakkında konuşmamız gerekmiyor mu? Open Subtitles أن أكره أن أتذمر و لكن ألا يجب أن نتحدث في الأمور المهمة
    Eğer bilekliğindeki çip olmasaydı, bütün gece beni takip edip zavallı kukusu hakkında dırdır ederdi. Open Subtitles لو لا وجود تلك الشريحة في سوارها لتبعتني في كل مكان طوال الليل تشتكي بشدة حيال مشاعرها
    dırdır etmeyecek herhangi birini istediğini yazmış. Open Subtitles لقد أرسل بطلب أي امرأة طالما أنها لن تتذمر
    [Çocuklar Ürünleri Değişik Yollarla İster] Bu çalışma ailelere dırdır ile başa çıkmada yardımcı olmak için değildi. Open Subtitles هذه الدراسة لم تكن لمساعدة الأباء في التعامل مع الإزعاج.
    Sonra eve anneme dönmek istediğini söyleyerek dırdır etmeye başladı. Open Subtitles ثم بدأت الشكوى والشكوى، قائلا انها تريد لتشغيل الوطن لماما.
    dırdır etmeyi kesin. İşinizin başına dönün. Open Subtitles كفاك تذمر كالفتاة وعد إلى العمل.
    Eğer dırdır etmek olimpik bir spor olsaydı, Halam altın madalyayı alırdı. Open Subtitles اذا كان التذمر لعبة اولمبية ، فان خالتى فولا كانت لتحصل على الميدالية الذهبية
    Sana da merhaba, günaydın demeyi unutan alaycı dırdır kraliçesi. Open Subtitles مرحباً ، تقصدين أن تقولى صباح الخير أيتها الساخرة كثيرة التذمر
    Şey, biliyorsun, kadınlar için dedikodu ve dırdır etmek antropolojik bir gerçekliktir. Open Subtitles حسناً أتعلمين أنه علم الإنسان حتمية المرأة على التذمر و الثرثرة
    Kes artık dırdır etmeyi. Şirin olsam, nereye giderdim? Open Subtitles توقف عن التذمر أُريد أن أعرف إلى أين سأذهب كالسنافر
    Kes dırdır etmeyi. Hazır mısın? Open Subtitles توقفى عن التذمر ، هل أنت جاهزة ؟
    Ayrıca bu konuda dırdır etmemeyi de düşünebilirsin. Open Subtitles و ربما قد تفكرين بعدم التذمر من ذلك؟
    Burada oturup dünyanın nasıl berbat olduğu hakkında dırdır eden biriden iyidir. Open Subtitles والذي أفضل بكثير من الجلوس بالجوار أتذمر من بشاعة العالم.
    Artık daha fazla dırdır etmeyeceğim. Open Subtitles من الآن وصاعدًا، لن أتذمر بشأن أي شيء
    Doğru. Ya da karının tam iki saat boyunca markette süresi geçen kuponları almadıkları için dırdır ettikten sonra sen maçı açınca hiç konuşmadığınızı söyleyip ağladığından yakınabilirsin. Open Subtitles أجل، أو أنّ زوجتي تشتكي ساعتين من عدم قبولهم القسائم المنتهية في البقالة
    Yalnız kalmak için dırdır ediyorsun, ama kendin yalnız kalmak istemiyorsun. Open Subtitles أنت تتذمر من وجودي في كل مكان رغم أنك الذي لا يريد البقاء وحده
    "Bunu yapman gerekiyor, şunu yapman gerekiyor" diye ara vermeden dırdır ediyor. Open Subtitles كايل "أنت مفترض لتعمل هذا أنت مفترض لتعمل ذلك، " وبدون توقف، الإزعاج
    Harika vakit geçiriyorum. dırdır etmeyi kesersen keyfini çıkarabileceğim! Open Subtitles انا عندي وقت كبيير ولهذا كفي من الشكوى .
    Nişanlısı hakkında benim söylemek istediğim korkunç şeyler her neyse onların hepsini Baxter dırdır etti. Open Subtitles مهما أشياء فظيعة قد أريد أن أقول عن خطيبته أنها... لم تذمر الكثير من الخلل الحق في الخروج منه.
    Dağınıklık için dırdır edersen polisi ararım. Open Subtitles إن تذمرتي بشأن الفوضى سأتصل بالشرطة
    İki tane sınıf öğretmenine sahip olmak iki kat daha fazla dırdır demek. Open Subtitles وجود اثنان من المدرسين يعني الحصول على ضعف الازعاج
    Sürekli dırdır eden kişi artık burada değil. Open Subtitles الشخص الذي يتذمر طوال الوقت غير موجود.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more