Şimdi canlılık eşiğine ulaştı ve frekans dağılımı dramatik bir şekilde değişti ve aslında dengeledi. Ve şimdi benim burda yaptığım | TED | الان وصلنا الى عتبة الجدوى و تردد التوزيع تغير بدراماتيكية, وأستقر والآن ما فعلته هناك |
Kadınlar da aynı dağılımı gösteriyorlar ama arada bayağı büyük bir fark var. | TED | وتشترك النساء في نفس التوزيع أيضًا، ولكن في الواقع هناك فروق كبيرة. |
Bu tasvir, normal ısı dağılımı olduğunu düşündüğümüz şeyi gösteriyor. | TED | هذا هو تصوير لما كنا نعتقدُ أنه التوزيع الجغرافي الطبيعي لدرجات الحرارة. |
Dedik ki bakın, emeklilik ve hayatınızın yıllara göre dağılımı sorunu. | TED | ثم قلنا، انظر، التقاعد، المسألة برمتها لكيفية توزيع الرسم البياني لحيانتا. |
Bu Andrew’un ödevine verilen yanlış cevapların bir dağılımı. | TED | هذا هو توزيع الاجابات الخاطئة لأحد واجبات أندرو. |
Bu evdeki görev dağılımı böyle. | Open Subtitles | -هذا يسمى تقسيم المهام فى المنزل |
Skyler, ortada basit bir görev dağılımı var. | Open Subtitles | (سكايلر)، هذا تقسيم بسيط للعمل |
Bu şikayetin altında, buradaki dağılımı görebilirsiniz. | TED | حسنا؟ يمكنك أن تسمع هذا التوزيع أمام تلك الشكوى. |
Dağılımdaki etki, eğer Amerika'daki her çocuğu eğitirseniz, tüm dağılımı sağa doğru kaydıracak ve dağılımı daraltacaktır. | TED | أثر ذلك في التوزيع ، إذا قمت يتدريب كل طفل سيكون في الولايات المتحدة ، تحوّل كل التوزيع إلى اليمين وجعل التوزيع أضيق. |
Burada dünyadaki gelir dağılımını gösterebileceğimiz başka bir yönteme bakalım. Bu, dünyadaki insanların gelir dağılımı. | TED | فلننتقل إلى طريقة أخرى يمكن أن نوضح بها التوزيع في عالم الدخل. هذا هو التوزيع العالمي لدخل الأشخاص |
İleri düzey, koşullu olasılık dağılımı uygulaması yapmak istediğinizi söylediğinizde çok sevinmiştim. | Open Subtitles | عندما قال لي أولا أردت تشغيل متقدمة الشرطي احتمال تطبيق التوزيع , وقد أسعدني. |
İnsan nüfusunun yaş dağılımı en yaşlılar en üstte olacak şekilde bu piramide benziyordu. | Open Subtitles | كان التوزيع العمري للسكان كان كالهرم وكبار السن في الأعلى |
- Profesyonellere ayak bağı olmayı kesinlikle istemem ama büyüklük ve kalınlığın doğru dürüst dağılımı, nakliyat şirketinin benzin anlamında işini oldukça kolaylaştıracağını düşünüyorum. | Open Subtitles | وأنا لن ترغب خطوة على أصابع القدم من المهنيين، ولكن التوزيع السليم من كتلة وكثافة من مربعات |
araştırmam konusunda gerçekten heyecanlandıran şey küçük fırsatlar ile bu dağılımı büyük ölçüde değiştirmek ve teknolojiyi toplumun daha geniş bir yüzdesi için ulaşılabilir hale getirmek. Ve şimdi size | TED | وما يجعلني شديد الحماس لأبحاثي هو حين أجد فرصاّ بسيطة لتغيير ذلك التوزيع جذريا وجعل التقنية متاحة لأعداد أكبر من البشر وسوف أريكم فكرتين |
Aynı zamanda, gerçekçi olmalıyız ve büyük ihtimalle önemli bir gelir dağılımı problemiyle yüzleşeceğimizin farkında olmalıyız. | TED | لكن بنفس الوقت علينا أن نكون واقعيين، ويجب أن ندرك أنه من المرجح جدًا أن نواجه مشكلةً كبيرةً في توزيع الدخل. |
Ve görünen o ki, iklim değiştikçe su dağılımı da temelli değişiyor | TED | ويتضح أنه مع تغيّر المناخ، فإن توزيع تلك المياه يتغيّر على نحو كبير. |
12.000 yıl boyunca, yaş aralıklarının insan nüfusu içindeki dağılımı bir piramide benziyordu, tepede en yaşlılar olacak şekilde. | TED | علي مدي 12,000 عام, معدل توزيع الاعمار في البشر يبدو كهرم, مع الأكبر في القمة |
Bu Büyücü, cihazların yakıt verimi çalışanların dağılımı, mesai onayları tarzı şeyleri izleyecek. | Open Subtitles | ...لكن "المرشد" سوف يرشد على أشياء كـ ...كفاءة استهلاك الوقود بأجهزة مكافحة الحريق تقسيم القوة العاملة، الموافقة على ساعات العمل الإضافية |