"dağdaki" - Translation from Turkish to Arabic

    • الجبل
        
    • الجبال
        
    • بلوغ جبل
        
    O dağdaki maden oniki buçuk yıldır hiç durmadan yanıyor. Open Subtitles ذلك الفحمِ أُحرق في ذلك الجبل ل12 ½ سنه الآن
    İntarlarınızda bütün dağdaki insanları 3 kere uyutacak kadar cephane var. Open Subtitles لديك ما يكفي من السلاح الصاعق لضرب أي شخص في الجبل
    Ve olay sırasında,dağdaki tek doktor bendim. TED وعندما حدثت .. كنت أنا الطبيب الوحيد على ذلك الجبل
    Belki dağdaki o hep istediğin ev için ön ödeme bile yapabilirsin. Open Subtitles وربما تضعين عربون مقدّم على ذلك البيت في الجبال حيث أردت دائمًا
    dağdaki ağaçlarının hepsinin birbirinden farklı olmasını sevdiğimi. Open Subtitles أحب أشكال الأشجار في الجبال بجميع أنواعها
    dağdaki Vaaz'la 23 ncü mezmur arası birşey olsun. Open Subtitles خذها من بين الموعظة على الجبل والترنيمة الـ23
    Demek dağdaki Kral'ı oynuyoruz, ancak biz eğlence için oynamıyoruz. Open Subtitles لذا نحن نَلْعبُ لعبة ملكَ الجبل الفرق هنا أننا هنا لا نلعب للتسلية.
    Demek dağdaki Kral'ı oynuyoruz, ancak biz eğlence için oynamıyoruz. Open Subtitles لذا نحن نَلْعبُ لعبة ملكَ الجبل الفرق هنا أننا هنا لا نلعب للتسلية.
    O zaman dağdaki kimseye güvenemeyiz. Open Subtitles إذاً لن نستطيع الثقة فى أى شخص داخل الجبل
    Senin gerçekliğinde dağdaki saldıyı Teal'c'in yönettiğini söyledin. Open Subtitles قلت ان تيلك قاد الهجوم على الجبل في حقيقتك
    Küçükken gördüğüm rüyayı hatırlıyor musun ...hani dağdaki ayı hakkında olanı? Open Subtitles اتذكروا الحلم الذي كنت احلمه و انا صغير عن الدبه التي في الجبل
    Yüzbaşı, dağdaki patikaları takip eden ışıkları görüyor musunuz? Open Subtitles سيادة النقيب, ترى تلك الأنوار تأتى أسفل الطّرق الوعرة على الجبل ؟
    Yüzbaşı, dağdaki patikaları takip eden ışıkları görüyor musunuz? Open Subtitles سيادة النقيب, ترى تلك الأنوار تأتى أسفل الطّرق الوعرة على الجبل ؟
    Oylama sonucu gitmem gerekirse hava daha aydınlıkken dağdaki patikadan inerim. Open Subtitles و اذا كان التصويت يقول أنه يجب أن أرحل اذا سآخد الطريق عبر الجبل في ضوء النهار.
    dağdaki o şifalı otların para ettiğini öğrenmeden önce, fakirdik fakat sürekli gülerdik. Open Subtitles في الماضي وقبل أن أعلم بأن هذه الأعشاب الطبية التي على الجبل تقدر بثروة هائلة على الرغم من كوننا فقراء كنا دائماً نضحك
    Enerji sinyali alamıyorum, yani bu dağdaki her kayanın ve her taşın altına bakmaktan başka ne yapmamız gerektiğinden emin değilim. Open Subtitles أنا لن أُعطي أي قراءات للطاقة يا قصير النظر أبحث تحت كل صخرة على هذا الجبل أنا لستُ مُتأكد ما المفروض علينا فعلهُ
    Hayır, onlar terörist. dağdaki hizmet mülklerini yaktılar. Şehirdeki birçok lüks arabayı mahvettiler. Open Subtitles لقد قاموا بإحراق شقق العطلات التي على الجبل وقد دمّروا مواقف سيارات فخمة بالبلدة المجاورة
    Birkaç arkadaşı dağdaki şu yeri kiralamışlar. Open Subtitles كنت مع جوش طوال اجازة الأسبوع ؟ بعض أصحابه وجدوا مكان ما في الجبال
    dağdaki bütün bu amatörler yüzünden artık geyik bulamıyoruz. Open Subtitles نحن لم نمسك أي من الأيل لأنهم يختبئون جميعاً في الجبال
    İşte dağdaki geçidi bu yolla bulacağız. Open Subtitles تلك هي الطريقة لإيجاد المَمرِّ السريِّ عبر الجبال.
    dağdaki beş elementi bulmak için ödüller balıkçıları durdurmayı deniyor. Open Subtitles صائدوا المكافاَت يحاولون إيقافك من بلوغ جبل العناصر الخمسة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more