Yanlış hiçbir şey olmasa da, Bazen tehlike yanı başımda dolaşıyormuşcasına, bu yoğun hissi yaşıyorum. | TED | حتى حينما يكون كلّ شيءٍ على ما يرام، يغمرني الخوفُ أحيانًا من حدوثِ شيءٍ سيّء، كما لو كانَ الخطرُ يترصّد بي. |
Ya da bazen diğer şoförlerle bu şekilde aptalca yarış yapardım. | Open Subtitles | أحيانًا أنا وأصدقائي نقوم بالسباق وأشياء غبية كهذا |
Amerikan kadınları da bazen silahlı korumaları olmadan yurt dışına çıkabilir. | Open Subtitles | المرأة الأمريكية أحيانًا تسافر للخارج دون حراس مسلحين |
Ve tıp da bazen böyle hissettirebiliyor. | TED | وهذا أمر يمكن أن أشعر بأن ما هو الدواء في بعض الأحيان. |
Ve eğer benim eğitmenimin bana öğrettiği bir şey varsa o da bazen bir vakayı çözmenin en iyi yolunun bir mola vermek olduğudur. | Open Subtitles | وإذا كان هناك شيء قام مدرّبي الضابط بتعليمي إيّاه أنّه في بعض الأحيان أفضل طريقة لحلّ قضيّة هو بأخذ إستراحة |
Erkek Confessorlere hep yaşlı cadılara da bazen olduğu gibi. | Open Subtitles | و أحياناً يكون بسبب أحد العرّافين الكبار إنهُ دمر القصر. |
Gerçekte çok basit bir soru olsa da bazen cevaplaması çok zor olabiliyor. | TED | هذا السؤال حقا بسيط. و أحيانا يصبح بطريق ما، من الصعب الإجابة عليه. |
Anlaşılan Hollywood'da da bazen işler böyle yürüyor. | Open Subtitles | الأمور أحيانًا تسير بهذه الطريقة في هوليوود أيضًا |
Babalar da bazen hata yapar. | Open Subtitles | أحيانًا الآباء يرتكبون الأخطاء. |
Terör saldırıları ve doğal afetler gibi olaylarda günümüz medyası, güvenilir bilgi olmasa da devamlı yayın yapmaya çalışmakta; bu da bazen hatalı habere veya masum insanların suçlanmasına yol açmaktadır. | TED | في أحداثٍ كالهجمات الإرهابية والكوارث الطبيعية تقدم وسائل إعلام وقتنا الحاضر تغطية مستمرة حتى عند عدم توافر معلومات جديدة يمكن الاعتماد عليها مما يؤدي أحيانًا إلى معلومات خاطئة أو اتهامات باطلة لأشخاص أبرياء. |
Aynı şekilde dünyadaki rüzgar modelleri, kasırgalar tarafından etkilenebilirken, güneş rüzgarları da bazen “uzay kasırgaları” dediğimiz güneş fırtınalarından etkilenirler. | TED | وكما يمكن لأنماط الرياح العالمية على الأرض أن تتأثر بالأعاصير، فإن الرياح الشمسية أحيانًا تتأثر بالعواصف الشمسية والتي أحب أن أطلق عليها "أعاصير الفضاء." |
Ama Oliver'ın bana, bize öğrettiği bir şey varsa o da bazen yapabildiğiniz tek şeyin devam etmek olduğudur. | Open Subtitles | لكن ثمّة شيء علمنيه (أوليفر)، إذ علّمنا أنّه أحيانًا يكون كلّ ما بوسعنا فعله هو متابعة المضيّ قدمًا. |
Ya da bazen boğardı. | Open Subtitles | أو أحيانًا يخنقني. |
Sakin olun. Düşünüyordum da, bazen insanlar numaralar yerine, kelimeleri kullanır. | Open Subtitles | استرخي كنت أفكر في أن بعض الناس في بعض الأحيان يستخدمون الكلمات |
Ben edebiyat okudum da, bazen böyle eski hikayelere dalıp gidiyorum. | Open Subtitles | تعرفين لقد درست الكلاسكيات لذا أميل الي ان أنجرف الى الأقاصيص القديمة في بعض الأحيان |
Bütünüyle bize anlattıkları şey, hayatın mikrobik bir yolla başlaması ve bu şekilde başlayan bir şeyin nasıl uygarlıkla sonlandığı ya da bazen de çıkmaza girerek sonlandığıdır. | TED | وجميعها معًا، تخبرنا بما بدأ على أنه طريق ميكروبيّ، والسبب في أن ما بدأ على شكل طريق ميكروبيّ ينتهي في بعض الأحيان بكونه حضارة أو ينتهي في بعض الأحيان كطريق مسدود. |
İletişim kurma yöntemimde zor bir engel varsa o da bazen bağırmak ve bazen de bir aşk ya da minnet kelimesini fısıldamak istememdir. | TED | أصعب عقبة تواجهني في طريقتي في التواصل هي أنني في بعض الأحيان أود الصراخ وبعض الأحيان ببساطة أن أهمس كلمة حب أو أمتنان. |
Eğer fikrini değiştirirsen Penny Saver'da bazen kuponlar oluyor. | Open Subtitles | ... إذا غيرت رأيك ... أحياناً يكون لدي قسائم في مجلة قسائم توفير النقود |
Eğer senden öğrendiğim bir şey varsa Noah, o da bazen biraz kaba kuvvet uygulamanın gerekli olduğudur. | Open Subtitles | ...(اذا كان هناك أى شىء تعلمته منك يا (نواه فهو أنه أحياناً يكون من الضرورى أن تستخدم القليل من القوة الشرسة |
Hayat da bazen dağılır. Mühim değil, temizlenir gider sonra. | Open Subtitles | الحياة فوضية أحيانا و ماذا هناك ، تنظف بعد ذلك |
Çok sık olmasa da bazen başları belaya giriyor. | TED | ولكنهم أحيانا يقعون في المشاكل ولكن ليس دائمًا |